Sanat hem bir coşma, hem bir yadsıma işidir. -Camus |
|
||||||||||
|
peşin oldugumuz,varmak istedigimiz yer neresi? yorgun hissetdigimiz anda ise sucladıgımız kim? Kimler... dünya nereye gidiyor? diye her sordugumda, giden bizler nereye oldugu konusunda ise kesin düşüncelerim yok. duygularımızın sömürülüyor,hatda kendi kendimizi sömürmüyormuyuz? oysa ki ölüm aklımıza geldiginde, anlamını yitirmiyormu? ben bu günlerde ölümü düşünüyorum. onun varlıgı beni büyülüyor.belkide ,ölümü yok oluş olarak kabul etmedigimdendir. korkum ise hissetmedigim duyguları yaşamadan yada yaşamadıgım birşeyleri, eksikligini hissetmemdendir. birbirimize ihtiyacımız varken, sitemlerimizi dile getirirken, aslında yok saydıgımız biz.... bizler... degilmiyiz. neden şikayet ederiz ,hep birilerini örnek alırken kendimizinde birgün örnek alınmasını düşünsek. haksızlıkları bilirizde, birtürlü karşı koyma cesaretini gösteremeyiz. bizi vazgeciren nedir? kendimize olan güvensizligimizmi?zorunluluklarmı? mutlaka düşünmüşdürsünüz.hangimiz, yaşamımız boyunca haksızlıga ugramıyoruz.cevremizden,ailemizdenpatronlarımızdan, doslarımızdan dahası sevdiklerimizden. yaşadıgımız sistem tarafından sürekli şikayat ederiz, peki kimi şikayet ediyoruz? haksızlıga ugrarken bir tarafdanda kendimiz yapmıyormuyuz.asıl haksızlıgı birazda kendimize özümüzde aramalıyız. o kadar hızlı koşdugumuzu düşünüyorum ki, bazen ruhlarımız geride kalıyor. ne cabuk tüketiyoruz sonrada şikayet edercesine sitem ediyoruz. Ediyoruzda bu sitemler kime soruyormuyuz. Bazen hayal dünyası kuruyorum kendime, aslında gercek olmasını isterdim ben insanlıgı davet ediyorum. bazen insanlık nedir diye soruyorum, ilk olarak kendimi yargılamak istiyorum sorgulamak bugüne dair ne yapdım, dogrularım yanlışlarım neydi ,kendimi düşünüyorumda aslında ben o iyi dedikleri kavramı taşıyorum ama yeterlimiyim. kendime yeterli oldugumu düşünmüyorum ki nasıl hayata dünyayaya yeterli olabilirim.beni bu duyguya iten neydi bilmiyorum. herkez birşeyler peşinde aykırı yaşayan larıda hesaba katıyorum .aykırılıkdan ne anlıyorsak. peki neden bunlar bana sacma geliyor ısrarla. kendimi soyutlamamamın sebebi bu yaşam şeklinin dışında kalmakmıydı? belki bende sabah erken kalkmak ,akşam uykunun verdigi gafletle yatagıma girecekdim .yaşamın temposuna kendimi teslim edicekdim. Ama ben bu dünyanın temposunu dışarıdan seyretmekle yetinerek, ruhumu geride bırakmadan yaşıyorum........ taki yagmur damlalarının yere düşüşünü seyredip digerine gecene kadar... cok iyi hatırlıyorum bir günün sabahında yanlızca yagmur yagıyor diye bir coşkuyla kalkdım ki beni yatagımda o saatlerde kaldırmak gücdür ve camın önüne gecip, saatlerce hala bir sır olan ve aklımı kestiremedigim ,kücücük yagmur tanelerinin birbirine degmeden büyük özenle yere kadar inip sonra gökyüzündeki büyüsünü kaybedip,üzerine basılan su halıne gelmesi. üzücüydü benim için...ruhumu teslim etmişdim her yagmur tanesine. saatlerce bunu düşünür ve cok sevdigim hayalini kurdugum kurarkende, yüzümde tatlı bir tebessüm olan yagmur ayaklarımın üzerinde dolaşıp, kendimi onun büyüsüne kapdırmak belki kimileri icin cok fazla anlamı olmayan, yapabilecek olmasına ragmen onun bu denli büyüsünden habersiz insanlar var. zaten degilmidir ulaşılmazlıklar, bizleri hırs isyan ve icimizde sakladıgımız bir düş olmasını kılar.nelerden habersiz oldugunuzu birbilseniz. her dışarı cıkdıgımda ki bunların sayısı oldukca sayılıdır , eve dönüşlerim daha yorucu daha düşündürücü...... ve sorularım daha anlamsızlaşıyor.neden bizlerin yok sayıldıgı bu yerde dışarı cıkmanın anlamı ne diyorum hakkımın oldugunu bilerek. her adımım bir engel .çıldırma nokdasına geldigimde oluyor. hiç yerine konmuş olmak yada umursanmamak ne acı,hiç yerine konuldugumuzu düşünüyorum.kendi adıma ve yok sayıldıgını düşündügüm diger insanlar adına. ben sadece özlem duydugum yagmur damlalarını anlatdım . Korunmayıp kaybolmalı bence, yağmurlarda, rüzgarlarda, kırlarda, toz. toprak içinde,tüm zayıflığımızla, acizliğimizle, saflığımız ve berraklığımızla..Yürek mutlaka kuzey yıldızını bulacaktır..Güneşi görmek istiyorsak, başımızı göğe dogru kaldırmamız yetecektir..Ve doğruyu bulmak için yada güzeli, sadece denemek gerekir; sakınmadan, saklanmadan..Yoksa, bir gün o saklanıp , korunduğumuz yerlerde , unutulur gideriz, hiç bulunamayız, kendimiz bile kendimizi unuturuz o sığlarda.. Sıkışıp kalmışoluruz hatta, yani , , o en korktuğumuza uğrarız ..Sağırlığımız ve körlüğümüzle , dokunsuzluğumuzla, yalnız kalmak; güvende olmak bu mudur dersiniz? peşinden koşdugum yada nereye koşdugumu bilmeden önce farketmezdim yagmur damlalarını. gerçekden insanlık nereye gidiyor? neden birbirimizi yok etmek için bu kadar çaba harcıyoruz, ne oldu sevgilere bitip tükenmek bilmeyen aşklara şimdilerde dünyayı bir savaş büyüsü aldı ki. yaşam mücadelesi verirken başkalarının mücadelesini neden yok sayıyoruz.? oysa ki bilsenin anlamsızlıgını ,bilsenizki hayat gercekden degerli kendinin oldugu kadar başka hayatlarında . bilseniz ki ölümün varlıgını kabul edip ,erken gidişlerin anlamsız oldugunu. ilim, bilim ,sanat,felsefe ,din,sevgi........ bunlar insanlıgın daha mutlu huzurlu yaşaması için degilse ne anlamı var. ben ruhumu geride bırakmadan yaşıyorum benim savaşım bu. sizlerde insanlıkda ,başkalarının ruhunu ,benligini teslim almakdansa,geride kalan ruhları için savaşsa, bu evrende tek savaşımız bu olsa, bize verilen sırlarla dolu sihirli evreni keşvetmeye cıksak da başka hayatları teslim almakdan, ve düşünün ki ne kadar şanslıyız özgür ruhları, katletmekden vazgecsek. düşünün ki birdaha başka hayatlar olmayacak, başka bir ruhumuz olmayacak. mazeretlere izin vermeden hayatın sana sunduklarını gözardı etmeden bir kez daha... düşünün ki sizlerde bu hayatta birer davetlisiniz. Geride bırakdıgınız bircok deger için kendiniz için kaybolmaya yüz tumuş ruhlarınız için, birazdaha düşünelim..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © selma kozleme, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |