Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes |
|
||||||||||
|
Linda güzel bir gün geçirdiğine inanarak geceyi bitirmek üzereydi ki; hiç sevmediği ve anlamlandıramadığı o bunaltıcı sıkıntıyı hissetti. Linda’yı ne zaman bu duygular sarsa tüm bedenini büyük bir keyifsizlik dalgası kaplardı. Bu duruma oldukça sinirlendi Linda, çünkü; günü bitirmeye o kadar az bir zaman kalmıştı bu süreyi de okuyarak dahası elinde kitabı kendini uykunun kollarına bırakarak geçirmeyi planlıyordu. Güzel, kendini mutlu kılacak şeyler düşünmeye zorlayarak bedenini yorganın altına almasına karşılık, kafasında kurduğu o huzur dolu uykuya geçemiyordu. Ve Linda bir şeyi daha böylece netleştiriyordu. O da ne zaman hayal kurmaya çalışsa, beklentisinin yüksekliğinden düştüğü hayal kırıklığı da bir o kadar derin olmaktaydı. Bu gece de hayal kurmanın kendisine göre bir şey olmadığı sonucuna vardı. Bu başarısızlığın ardından okumakta olduğu kitaptaki hikayenin yarım kalan kurgusunu tamamlamaya çalıştı. Yazarla beraber ortak kurgularının olduğunu görmek Linda’ ya büyük bir zevk vermekteydi. Öyle ki; kitaplar O’nun en değer verdiği nesnelerdi. Arkadaşsız, müziksiz ( ki Linda ofiste müzik eşliğinde çalışmaya bayılırdı ) hatta bir süre yemeksiz bile ( ve yine Linda yemek yemeği nerdeyse ihtiyaç için gerçekleştirmekteydi ) kalabilirdi ama kitapsız kalamazdı. Hatta eş zamanlı olarak ofiste, evde ve çantasında okuduğu en az 3 ayrı tür kitabı bulunurdu… O gece okuduğu hikayenin geri kalan sayfalarındaki kurguyu tamamlamak Linda’ ya bir hayli eğlenceli gelmekteydi. Şöyle ki: söz konusu hikayede baş kahraman; babası Osmanlı Devletinin işgal dönemlerinde görev almış bir İngiliz subayının gayrı meşru kızı ve başından geçen olaylar zinciriydi… Damarlarında İngiliz soyunun genlerini taşıyan bu küçük hanım Osmanlı kültürü içerisinde yetişmekte ve sonraki yıllarda her iki kültürü kendi doğruları yönünde harmanlamaktaydı… Bu arada gece ilerlemekte ve gecenin kasveti iyice artmaktaydı. Linda huzursuz iç çekişleriyle yatağında bir sağa bir sola dönmekteydi. Oysa son zamanların en serin gecesiydi ve serin gecelerde kendini uykuya teslim etmek daha kolaydı. Buna rağmen bedeni bu isteği gerçekleştirmemek için olanca gücüyle direnmekteydi… Uyumakla-uyanıklık arasındaki arafta, dilinde replikler, gözlerinin önünden geçen tümceler arasında Linda kendini uzun, sonu görülmeyen, çevresi oldukça dağınık,taşlı- dikenli bir yolda buldu. Yolun bu kadar itici yapısının yanında öylesine çekici bir yanı vardı ki; o da yol boyunca sağlı- sollu olmak üzere yerde yığınla duran kitaplardı. Linda bir an için kendini büyük bir hazine içerisinde bulmuştu. Başlangıçta insanı tedirgin eden görüntüsünden sonra kenarlardaki kitaplar ona hayatı boyunca verilen hediyelerle eşdeğer sevinci vermişti. Şimdi büyük bir açlıkla kitaptan kitaba geçiyor, her birinin sayfalarını çeviriyor, yazım stiline bakıyordu. O’nu biri görse parkta eğlenen çocuklardan farksız bulacağı su götürmez bir gerçekti. Kitaptan kitaba geçmelerle Linda fark etmese de aynı zamanda yol almaktaydı. Ne kadar zaman geçirdi, ne kadar yol aldı bilinmez ama bir müddet sonra yolun kenarında hatları inansı hatlara benzemeyen, ürkütücü gözleri ve kulakları bulunan dev cüsseli bir yaratık gördü. Korkmuşluğunu ve şaşırmışlığını gizlemeye çalışan Linda yüzünde zoraki bir tebessüm ve titrek bir sesle; - Merhaba, dedi. Uzun bir bakışın ardından dev cüssenin de kendisine - Merhaba, hoş geldin, der gibi olduğunu düşündü çünkü; öylesine korkmuştu ki sesin bu yaratıktan çıktığına, doğrusu bunun canlı olduğuna inanmak istemiyordu. Sonrasında düşüncesinde haklı olduğunu anlamasıyla birlikte bu kez buranın neresi olduğunu ve kendisinin buraya nasıl geldiğini sorma cesaretini buldu. Cümlesini bitirir bitirmez dev cüssenin suratında belirlen alaylı gülümsemeyi fark etti… - Bu yol cehenneme gider! cümlesiyle beraber, sabahları tam vaktinde iş yerinde olabilmek için kurduğu çalar saatinin sesini duydu. Yatağın içinde doğrulup otururken anlıyordu ki; kabus gibi başlayan gece nihayetinde kabusla son bulmuştu. Ama bu kabus şimdiye dek gördüğü kabuslardan daha farklıydı çünkü; içinde kitaplar vardı ve Linda’ ya göre sırf bu nedenden ötürü gördüğü rüyaydı, kabus denemezdi. Kaldı ki cehenneme giden yol kitaplarla doluysa herkes cehenneme gitsindi! Bu sonuca varmanın verdiği keyifle şimdi kendini duşun altına bırakmıştı. Hazırlanıp evden çıkmış, ofise gitmek üzere bindiği araçta yol boyunca geceki rüyasını hatırlamaya özellikle de gözlerini kapatıp kitaplı sahneleri canlandırmaya çalışıyordu. Şimdi de yolun nasıl bittiğini fark edemeden kendini ofiste bulmuştu. Hala dalgındı, aklı hala dün geceki müthiş rüyasındaydı...Ofis arkadaşlarının ne kendisine günaydın dediğini duymuştu ne de nasılsın dediklerini. Oysa Linda dışındakiler o günün planını ve iş bölümünü çıkartmaktaydılar. Burası yardıma muhtaç yaşlılara hizmet veren bir kurumdu. Linda burada yapılan toplantıları, ziyaretleri, zaman zaman vakfın üyeleriyle beraber çıktıları gezileri organize etmekteydi ama arta kalan zamanlarında da okuma saatleri düzenlemekteydi. Bu şekilde yaşlılığın getirmiş olduğu rahatsızlıklar nedeniyle şuan sağlıklı okuyamayan sevimli arkadaşlarıyla kitaplarını paylaşıyordu. Çalışma arkadaşları kendisine seslenmekte ama bir türlü seslerini duyuramamaktaydılar. Linda’ nın bu sabah her zamankinden farklı bir şeyi olduğu kesindi. Son bir gayretle kendisine seslenen arkadaşını duyan Linda; kafasını dosyalardan kaldırıp; - Cehenneme kadar yolunuz var! Dedi ve bu da yetmezmiş gibi pişkince gülüyordu… Oysa Linda’ya göre bu olsa olsa bir temenniydi… Cehenneme kadar yolunuz var!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © laina , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |