..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğaüstü henüz anlayamadığımız doğal şeylerin adı. -Elbert Hubbard
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > meyil delen




29 Eylül 2006
Acı Dille Yaşanır  
meyil delen
Başını kaldırdı kadın, dizlerinin üstünden. Güçsüz ince bileklerinin arasına aldı sonra başını. Yüzünün yarısını kapladı yıpranmış minik elleri. Acı kanatlandı uçtu ağzından. Kapkara yabansı bir hayvan. Yaralı bir çığlık. Zamanı ikiye bölen orta yerinden; bir ağıta başladı


:BAJF:
Bekleme salonu / holü ışıklarını söndürmüş sessizliği bekliyordu. Duvar kenarına dizilmiş ahşap banklara, yorgun vücutlarını sermişti hasta yakınları. Bir aksilik olmazsa- olmayacak gibi görünüyordu- ertesi günün ilaçkanpara maratonuna dinlenmiş katılmaktı niyetleri.
Metal çığlığıyla açıldı asansör, gecenin ortasına. Işığı yakıp aksiliğe baktı başkalarının yakınları. Bu saatte buraya aksilikten başkası gelmezdi. Birbirlerini tanıyor olmanın selametiyle yeni gelenlere yöneldi yorgun bakışlar. Telaşlı kaygı dolu gözler, meraklı gözlerin üstünden atlayarak en dipteki banka yürüdü parmak uçlarında. Dizlerinin arasına gömdüğü başını kaldırdı yaşlı kadın. Baktı gelenlere. Gözlerine ama. Gözlerinin ta içine. Buz gibi soğuk, taş gibi ağır.
Kürtleri gördüğünde (a)kıllarına olumsuz düşüncelerin gelmesine alış(tırıl)mış müsniler aksiliği boşuna beklediklerini anladılar o an. Ya çoktan gitmişti Ya da hiç gelmeyecekti. Yoksul mankenler, analarının bakışıyla eğdiler dik başlarını ilk defa. Giysilerindeki eski ütü izleri, eskimiş kol ağızları, farklı iple dikilmiş ceket düğmeleri bu fırsattan yararlanıp tanıştılar etraftakilerle.
____Bilmiyorduk ana dedi alnındaki çatlaklar daha derin olan, daha çok yaşamış olan acıları.
____Köyden şimdi aradılar hemen geldik dedi diğeri.
İki hasta bakıcının kolları arasında kıpırtısız, itirazsız gelmişti yaşlı kadın hole. Bankların hepsi boştu o saatlerde. Hastalar ve yakınları akşam yemeği telaşındaydı. Emekli öğretmen Sadiye hanımın _kilolarla başı dertteydi- oturduğu banka oturttular yaşlı kadını. Yaşlı kadının elini tuttu Sadiye öğretmen. Sarıldı. Ne bir teselli sözü ne bir isyan. Bir damla yaş akmadı yaşlı kadının gözünden. Sadiye öğretmen Türkçe bilmediğini bildiğinden, dokunarak paylaştı acısını.
25 yaşındaydı kızı. O biliyordu türkçeyi. İlkokulu okumuştu köyünde. Daha da niyeti vardı ya dedesi yaşında bir adama verecekler diye kaçmıştı İsmail’e. İsmail inşaatlarda amelelik yapardı. Sesi de güzeldi İbrahim tatlıses gibi.İsmail’i anlatırken böyle der sonra hınzırca gülerdi. İki aydır görmüyordu ne İsmail’i ne de iki küçük yavrusunu. Diyarbakır’da onbeşte bir gelirlerdi. Önümüzdeki hafta geleceklerdi inşallah. Kendi de inanmadı ya umut ettiğinden öyle söyledi. Göğsünden (geceliğinin altından kemiklerinin üstünden ) çıkardığı fotoğrafı, önce öptü sonra gösterdi Sadiye öğretmene.
Ağabeyleri burada diye, büyük şehir diye buraya gelmişlerdi. Biliyordu yoktu çaresi bu meretin. İsmail ve çocukları, biri kız biri oğlan üç damla yaş oldu gözlerinde.
__Bir kere bile gelmedi ağabeyimler, kızgınlar bana İsmail’e kaçtım diye. Ben üzülmem de kahrolur annem.
Yaşlı kadın elini aldı Sadiye öğretmenin elinden. Başını koydu dizlerinin arasına. Büyük bir tülbendin arkasına sakladı acısını. Saatlerce öyle kımıltısız, öyle sessiz kaldı.
Unutturdu kendini. Çocukları gelmezse orada kuruyup gidecekti.
____Ana dedi adam.
Başını kaldırdı kadın, dizlerinin üstünden. Güçsüz ince bileklerinin arasına aldı sonra başını. Yüzünün yarısını kapladı yıpranmış minik elleri. Acı kanatlandı uçtu ağzından. Kapkara yabansı bir hayvan. Yaralı bir çığlık. Zamanı ikiye bölen orta yerinden; bir ağıta başladı.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ilgın [Şiir]
Yalnızlık [Şiir]
Med - Cezir [Şiir]
Seni Annen Terketti mi Hiç? [Şiir]
Açıldı Perde [Şiir]
Hikayem [Deneme]


meyil delen kimdir?

Varolmaya çalışıyorum

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum, yaşadığım herşeyin izini taşıyorum.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © meyil delen, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.