Ýnsan gülümsemeyle gözyaþý arasýnda gidip gelen bir sarkaçtýr. -Byron |
|
||||||||||
|
Son kitabýnýz Kumbara’nýn adý da içeriði de oldukça ilgi çekici. Okuyucunun aklýna gelen ilk soru, “erkekler için aþk var mýdýr?” Tabii ki var. Aþk her zaman etrafýmýzda ve biz hazýr olduðumuzda elimizi uzatýp ona dokunabiliriz. Nereye bakacaðýný bilmezsen ömür boyu arayýp da bulamazsýn. Aþký inkâr etmek kendine yalan söylemektir. Varlýðý gerçek, sorun onun gücünü kabullenmek. C. Bernard’ýn dediði gibi “Aradýðýný bilmeyen, bulduðunu anlayamaz.” Kitap çok hýzlý bir þekilde okunuyor ve içinde pek çok kadýn tiplemesi var. Ancak kadýnlar daha çok hangi erkekleri tercih ederler konusu pek açýk deðil. Ýnsandan insana deðiþebileceði gibi yaþla da ilgilidir. Genç kýzlar onlarý sahiplenecek erkekleri sevmezken çýkýp gezecek eðlenecek kiþiler arayabilir. Yaþ ilerledikçe onlara bakacak onlarý koruyacak bir eþ tiplemesi peþinde olabilirler. Yakýn ve sýcak iliþkilerde duygularýnýn farkýnda olan ve bunu dile getirmekten korkmayan erkekler her zaman içine kapanýklardan avantajlýdýr. Kitabý günlük halinde yayýmladýnýz, ne kadar süredir günlük tutuyorsunuz? Romana baþladýðýmda planlamamýþtým, akýþýnda günlük haline geliverdi. Böyle bir günlük yok. Olay ve karakterlerin tamamý kurgudur. Etrafýmda olan biteni gözlemlediðimde kendi gençliðimden pek çok þeyin ayný kaldýðýný fark ettim. Bunu yeni nesillere aktarmanýn yolunu düþünürken pek çok yaþýtým ve benden büyüklerle sohbetler edip, notlar aldým. Özellikle bazý yer isimleri ve adresleri ilk defa duyuyor olmama raðmen farklý kiþilerden teyit aldýðýmda kullanmanýn o dönemi anlatmak açýsýndan doðru olacaðýný düþündüm. Ayný zamanda ergenlik çaðýndaki gençlerle de görüþtüm. Onlarý konuþturup aðýzlarýndan laf almak çok zordu. Yazýlanlarý mutlaka birileri bir yerlerde yaþamýþtýr. Bu anlamda her þey gerçek ancak benim gerçeklerim deðil. Aziz diye biri yok, bütün özelliklerine sahip bir kimsenin de olduðunu sanmýyorum fakat okuyanlar kendinden bir þeyler görüyorsa o karakter zaten benim için gerçektir. Görmemesi için de hiçbir sebep yok. Tüm karakterler doðal, halktan, bizden içimizden tiplemeler. Soru kendinden ne kadar görüyor olduðun… Genç bir adamýn yaþadýðý bütün cinsel çeliþkileri yazmýþsýnýz. Tek eþlilik mi zor yoksa çok eþlilik mi? Yine adamýna göre deðiþen ve göreceli bir konu. Ýnsanoðlu her zaman elindekini fark etmek yerine baþkasýnda olanlara bakýp imrenmeyi tercih eder. Evli birine “bekârlýk sultanlýk” fikri cazipken, bekâr biri de evlinin düzenine ve dengeli oluþuna kapýlabiliyor. Elinde olanla yetinmeyi bilmekse zaman, tecrübe, olgunluk, bilgi ve birikim gerektirir. Kahramanýmýz Aziz, genelev ve randevuevlerinde yapamadýklarýnýn üstesinden, yurtdýþýna gidince fazlasýyla geliyor. Yabancý ülkelerde cinselliði yaþamak daha mý kolay oluyor? Romanýn geçtiði dönem bugünkü þartlardan çok farklýydý. Ýnternetle istediðin kiþiye, resme, filme, videoya, sese anýnda ulaþmak fikri, otomatik kapýlar, yürüyen merdivenler veya cep telefonlarý uzaylýlar için geçerliydi. Hayat kadýnlarý, yabancý uyruklu 90-60-90 ölçülerinde hevesli bayanlar da etrafta yoktu. Fotoðraf veya mecmualar elden ele dolaþýrdý. Karikatürler bile bazen tahrik etmeye yeterdi. Yurt dýþýndaysa cinsel devrim çoktan yaþanmýþ, kadýnlar erkekler kadar haklara sahip olduklarýný baðýra çaðýra duyurmuþlardý. Bir kadýn, erkeðin onu tavlamasýný beklemek yerine kendi içgüdülerini takip edip istediðinin peþinde koþabiliyordu. Ve bu bir ihtiyaç, eðlence ve hayatýn parçasý olarak görülüyordu. Ayýp, yasak, günah veya tabu olmasý kýsmý aþýlmýþtý. Toplumsal kavram deðil de kiþisel tercih olarak görülüyordu. Kýsa bir süre içinde kitabýnýz “En Çok Satanlar” listesine girdi. Sizce sebebi nedir? Özellikle konuþtuðum gibi yazýyorum. Ayný þekilde roman okunduðu gibi anlaþýlýyor umuyorum. Okurken, durup “acaba yazar ne demek istedi?” diye düþünme fýrsatýný vermiyorum. Böyle olunca roman akýcý oluyor. Zaten ben de kendimi yazardan daha çok okuyucu olarak görüyorum. Yazdýklarým, “ben olsaydým nasýl yazardým?” sorusuna cevabýmdýr. GOA yayýnevinin kuvvetli halkla iliþkileri ve reklâmlarýnýn da katkýsý tabi ki önemli bir destek oldu. Neden erkek için bekâret çok önemli olabilirken kadýn için erkeðin bakir olup olmamasý anlamsýz bir konudur? Erkekler arasýnda süregelen bir rekabet ezelden beri vardýr. Bu özellikle ergenlik çaðýnda barizdir. Popüler olmak birlikteliklerle baðdaþtýrýldýðýndan bakirlik, hangi yaþta kaybedildiði ve ne sýklýkta kadýnla iliþkiye girildiði önem kazanmaktadýr. Etrafta olan hemcinslerin ne düþündüðü de önemli olduðundan konu öncelikli. Kadýnlarýn yaklaþýmý ise daha saf ve duygusal olduðundan çoðu zaman erkekler arasýnda olan bu rekabete anlam veremezler. Erkekler konuya daha iþlevsel bakarken kadýnlar hisleriyle yaklaþýyorlar. Hayallerle yaþamak bazen sarsýcý þeylere yol açabiliyor. Düþle gerçek arasýnda gitmek nasýl bir duygu? Ýnanýlmaz bir güç. Gerçek olarak algýladýðýmýz, bedenimizin bulunduðu yer olduðundan diðer gördüðümüz her þeyi düþ kabul ediyoruz. Geceleri ortalama yedi sekiz saat uyurken her biri üç-dört dakikalýk dört veya beþ rüya görüyor bazen hiç birini hatýrlamýyoruz. Ancak bir þeyler yaþadýðýmýzý biliyoruz. Gündüz vakti hayal kurarken birkaç dakika içerisinde aylar hatta seneleri gözden- hakikatten oluyor gibi- geçirebiliyoruz. O zaman gerçek ve düþü nasýl ayýrt edebiliriz ki? Þahsen düþ dünyasýnda olmak beni fazlasýyla mutlu ediyor. Özel bir çaba, kuvvet veya para harcamadan tatlý, güzel ve mutlu bir süre yaþayabiliyorsam neden onu gerçek kabul etmeyeyim? Kime ne zararý var ki? Varsýn düþ desinler, varsýn hayal dünyasýnda yaþýyor desinler… Siz sevgiyle yaþanan cinselliðe mi inanýyorsunuz? Gençken yanýtým farklý olurdu, þimdiyse cevabým kesinlikle evet. Akýl, beden, duygu ve ruhun hepsinin birlikte olduðu beraberlikler uzun ömürlüdür. Kalan kombinasyonlarýn hepsi geçici ve yeni arayýþlarý tetikleyici oluyor. Cinselliðe bir erkeðin açýsýndan bakýþ, özellikle duygusal ve ruhsal yaklaþýmý daha önce pek irdelenmedi. Sizce bu konu bayanlarýn mý erkeklerin mi ilgisini daha çok çekecek? Hep bayanlarýn iç dünyasý, ruh halleri ve kafasýndan geçenler yazýldý, çizildi ve konuþuldu. Erkekler cinsellik konusunda ne düþünüyor, ne hissediyor ve ne yapýyor konusu biraz bakir kalmýþ. Özellikle ergenlikten geçen bir erkeðin zihinsel ve ruhsal yolculuðu cinselliði kadar merak uyandýrýcý bir konu gibi geldi. Evet, romanýn içinde cinsel eylemler mevcut ancak kahramanýn aklýndan geçenler ve yaþadýðý duygularý da fazlasýyla var. Bayanlar ilk defa bir erkeðin iç dünyasýna rahatça girebilecek, onlarý sorgulayabilecek ve arzu ederlerse yargýlayabilecekler. Erkeklerse ya kendilerinden bir þeyler görecek ya da eski dönemlerde neler yaþandýðýný veya yaþanmadýðýný görüp hallerine þükredecekler. Genç bir erkeðin hayalleri, fantezileri ve hayat felsefesi anlatýlýyor. Hiçbir þey tesadüf deðil ve hakikatten hepimizin ayný þeyler yaþýyor olduðumuz doðru. Ancak olanlara ve olaylara bakýþ açýmýz farklý olduðundan deðiþik hayatlar yaþadýðýmýzý sanýyoruz. Ýþte bu, gerçek deðil HAYALDÝR!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Sayým Çýnar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |