Çocuk olabilmek, çocuk kalabilmek… Kaçınız çocuk kalabildi bu Dünya’da? İçinizde bir yerde bastırmaya çalıştığınız çocuksu düşleriniz, saklamaya çalıştığınız çocuksu davranışlar, çocuksu gülüşler, çocuksu şakalar var mı?
Çocuk olabilmek, Dünya’nın tasasını gamını bir yana bırakıp hatta bunlar için üzülmeyi bile bırakıp çocuk olabilmek, çocuklar gibi kahkahalar atabilmek, hoplamak, zıplamak… ßß


Evet, çocuk olabilmek, çocuk kalabilmek diyoruz da nedir bunlar? Bunu kısa bir hikaye ile açıklamaya çalışacağım. “güneşli ve güzel bir ilkbahar sabahında afacan bir çocuk annesinin elinden tutmuş, yaramazlık yapmaya çalışarak yürüyorlarmış. Bizim afacan bir türlü annesinin elinden kurtulup da muzurluk yapamamış.ufaklık başlamış kendince şarkı söylemeye;

“Güzel Güneşim
Canım Güneşim
Koca Güneşim
Güzel Güneşim…”


Birden bir rüzgar çıkmış. Bütün heybeti ve ihtişamıyla çocuğa gülücükler saçan Güneş’i kara kara bulutlar ardına saklamış.güneş hemen telaşlanmış. ”Şimdi çocuk bana şarkı söylerken kayboldum diye üzülecek “ diye düşünüp hemen bulutlar arsından çocuğa ulaşmak için çabalamaya başlamış. Küçük bir aralık bulmuş ve hemen oradan çocuğa bakmış. Bir de ne görsün çocuk neşesinden hiçbir şey kaybetmeden hala bir şeyler mırıldanıyor. Güneş buna çok şaşırmış. Kulak kabartmış söylediklerine çocuğun ve :

“Canım Bulutlar
Kara Bulutlar
Koca Bulutlar
Güzel Bulutlar….”şeklinde şarkı söylediğini işitmiş.


İşte çocukluk budur ortam ve şartlar değişse bile eğlenebileceğimiz yeni şeyler bulabilmemiz, canlılığımızı koruyabilmemiz içimizden geldiği gibi katıla katıla gülebilmemiz…. Çocuk kaldığımızın göstergesidir.


Pencerenin kenarına oturup yağmurun yağışını seyreden çocuk; dışarıda ayakkabılarını çıkarıp yalın ayak sokakta dolaşmayı düşler yetişkinler üstüme çamur sıçrayacak sıkıntısıyla yürürken. Çocuklar yağmur damlaları yere çarparken o damlaya gıpta ile bakar ve bazen deli gibi alkışlar. Ve yine çocuklar yağmur damlalarının cama çarptıktan sonra aşağıya sallana sallana, dans ederek inişine kahkahayla güler anneleri yeni sildikleri camları kirlendiği için sinirlenirken…


Çocukluk gökkuşağının altından geçince cinsiyet değiştireceğine, gökkuşağının çıkışını bulunca koca bir küp altın bulacağına inanmaktır.
Çocukluk arkadaşlarınızla aldığınız çikolatayı saklayıp herkes yedikten sonra nispet yaparak imrendirmek için yemektir. Başkasını ne diyeceğini düşünmeden eşek şakası yapabilmektir çocukluk. Kocaman oldum artık demeden annenizi gördüğünüzde ona koşmak, ona sıkı sıkı sarılmak ve belki kucağına oturmaya çabalamak çocukluğun alasıdır. Çocukluk sevdiğini şapur şupur öpüp ardından sırıtmaktır yada öpene kadar yanında dolaşmaktır.


Çocukluk yolda gördüğünüz küçük su birikintilerine atlayıp etrafa su sıçratmaktır. Çocukluk bazen minik bir yalan bazen bir yüz kızarmasıdır, bazen sebepsiz ağlama, bazen de otuz iki dişini göstererek sırıtmadır…
Aslında her insanın bir tarafı çocuktur fakat bazılarımız bu masum çocuğu derinlerde izbe bir yerde kapkaranlık bir mahzene kapatıp taştan kapıları kapayıp bir sürüde kilit vuruyorlar üzerine. İçindeki çocuğu saklamayan insanlar ne mutlu onlara, kendilerine çılgın ve deli denmesine rağmen kimseyi takmadan içinden geldiği gibi olanlar hayattan tat alabiliyorlar ve daima pozitif kalabiliyorlar.


Çocukluk diye saydığım ve daha sayamadığım bir çok özellikten en az birini veya bir kaçını yada çoğunu taşıyorsanız sizleri tebrik ediyorum sizde çocuk kalanlardan yada kalmaya çalışanlardansınız.


ARAMIZA HOŞ GELDİNİZ…

Kötü İçerik Bildir
Gerekçe: Okumuş olduğunuz metnin İzEdebiyat Yayın İlkelerine aykırı içerik barındırdığını ya da başka bir sorun içerdiğini düşünüyorsanız lütfen bize bildirin. Bildiriminiz anonim tutulacaktır ve en kısa zamanda editörlerce incelenecektir.

Söyleyeceklerim var! Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor? Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler. Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.

 

---

İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

---

Yazarın çocuk kümesinde bulunan diğer yazıları...
	Teşekkürün Böylesi
Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
	Muammalar Çilekeş Günlük
Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
	Sevdim... [Deneme] Heplikteki Hiçlik [Deneme] İç Döküş [Deneme] Ölümle Yaşam Arasında [Deneme] Şehri İstanbul [Deneme]