En büyük mutluluk ve en büyük sıkıntı anlarında sanatçıya gereksinme duyarız. -Goethe |
|
||||||||||
|
...Tanrılar neden güçlüdürler, bilir misin Şarapçı? Çünkü çaresizlikte sığınacak bir dinleri bile yoktur. Güçlü olmak bir zaruret haline gelir böyle durumlarda. Tercihten çıkan herşey gibi. Yani kahramanı kahraman yapan aslında seçeneksizliktir. İktidar gaddardır bu yüzden. İktidar tanrılaştırır insanı. Ve insan tanrı olmaya başladığında aslında, insan yok olur. Tanrı insanı yaratmış, çünkü kendi iktidarını yaşamak istemiş. Çaresizin karşısındaki güçten haz almak... İnsan olmasaydı, ne yazık ki, tanrı bile olmayacaktı şarapçı. Ama maalesef, sen de olmayacaktın. Egedeki üzüm bağları Dianysossuz kalacaktı. Üzümün esrikliğine varamayacaktı insan. Nasıl bir esriklik bu! İçtikçe tanrılaşıyor insan. Veya içtikçe tanrısızlaşıyor. Yoksa tanrı içimizdeki bu bastırılmışlıkların toplamı mı? Ege’nin çoban tanrıları şarabı bulmasaydı, düşünsene hayatımızda belki de ne bir tek nota, ne de bir çift şiir olacaktı. Yani aşkı Olimpos’tan düşenler değil, üzüme kanan iki esrik yaratmış. Belki bu yüzdendir ya aşk hali sarhoşluk halidir, başın döner düşersin. Aşk savunmasızlıktır. Kontrolü en çok hissettiğin andaki kontrolsüzlüktür. Çırılçıplak hissedersin kendini. Üşürsün için titrer. Ama bir yandan da yanardağ lavları dolaşır sanki damarlarında. Tanıdık geldi değil mi ? Tıpkı sarhoşluk gibi. Peki tanrı neresinde bunun? İçindeki bu hayvansı duygumu. Olamaz. Tanrı itaatin iktidarıdır. Belki aslında, sarhoşlukta, aşkta pasif bir direniştir tanrıya karşı. İtaati reddeder. İnsanın tanrıya karşı koyuş biçimidir. Gücü takmayış durumudur ve aslında; insanın tanrı ile yer değiştirdiği haldir. Aşk bu yüzden anarşistir. İçkide öyle. Ve tabi ki şiir... Her aşk bir olma halidir. Yani bir olması. İki, iki kişilik olduğu sürece aşk yoktur. Pembe toprağın susuzluğudur diğeri. Ama ne yazık ki her aşkta bir susuzluk halinde çıkar. Peki nedir bir olması?.. Toprağın suya doyması mı? Doyan kalkar sofradan... Aşk doymak için oturulan sofrada, sofra kurmanın hazzını alabilmek midir? Sen mesela şarapçı, içkiyi içmek için mi içersin? Ya da içki içme halini sevdiğinden mi? Haldeşin önemli tabi ki Haldeşini bulunca içki özlenir. Haldeşliktir aslolan. Haldeşlik eşitlenmektir. Sofranın lirizmidir bir olmak. Aynı mısrada anlamlanmaktır. Dil böyle birşeydir bilir misin? Her kelime bir sonrasına muhtaçtır anlamlanmak için. Eğer anlam arıyorsan seni tamamlayana bakacaksın. Tek olmak tanrılaşmaktır. biri, tekten ayıran ise aşktır. Şarabı üzümden ayıran da aşk. Ama çok bekleyen şarap sirke olurmuş. Şarabı sirkeden kurtaran ise bilgelik ve emek.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kenan Kaplan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |