..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Anka kuşu gibi yalnızlığı adet edin! Öyle hareket et ki, adın daima dillerde dolaşsın ama seni görmek olanaksız olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > nazım




10 Temmuz 2008
Merhaba  
yaşanan

nazım


içimden yazmak geldi


:AHIF:
“kat kat katlanıyorsam acılara gıkım çıkmıyorsa
gövdemi serin bir dal gibi şafaklara salmışsam
ipten alıp zehir-zıkkım müebbetlere yatırmışsam
şair olmuşsam ekmekten ve aşktan yana
bir adım daha erkene almışsam yani ömrümü
bulutsuz yürüyün diyedir altında göğün
hadi öpün birbirinizi öpün bir daha öpün
ve alın artık ellerimden sizde büyüsün gülüm”


     Son günlerde yaşananlar kafamı çok karıştırdı. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilememek bu olsa gerek. Ulusalda ve yerelde yapılan yorumlar, yazılanlar yaşadığım bu keşmekeşi daha da arttırdı ve bir yalanlar zincirinin ortasında nasılda çaresiz kaldığımızı gösterdi. Her yeni gün ortaya çıkan yeni pislikler, yolsuzluklar, yeni tartışmalara ve yeni savaşlara yol açarken memleket, sözde bir demokrasi mücadelesinin içine girdi. Önceleri benzer durumlarda insanlar her köşe başında, her kahvede hatta dost ziyaretlerinde bile gündemde olanları konuşup tartışırken ne ergenekon, ne de kapatma davası nı kimse ağzına bile almıyor. Artık insanlar farkında, verdikleri oy’da dahil yaşananlarla ilgili ya da yaşananlara gösterdikleri tepkilerin ve yaptıkları yorumların hiçbir işe yaramadığının. Bu yüzden de suskun, suskun ama bu sefer bilerek. Hem de her şeyi.
     Neleri mi?
     Sözde demokrasi yanlısı, darbe karşıtlarının, kendisini sanata veren darbecilere özellikle dokunmadığını ve de yaptıkları anayasayı özellikle değiştirmediklerini. Özellikle de haklar ve özgürlükler le ilgili olan kısımlarını. Sözde demokrasi yanlılarının, şeriat karşıtlarının, sözde cumhuriyet yanlılarının cumhuriyeti ve demokrasiyi lüks otel lobilerinden ve de lüks yaşantılarından ibaret algıladıklarını. Ve onlarında geçmişte yaşanan darbelerden ve darbe anayasalarından hiçte rahatsız olmadıklarından. Ve de şimdi bu iki tarafın savaşının, bu toprakların zenginliğe tek başına sahip olma savaşı olduğunun.
     Aslında aralarındaki tek farkta bu. Oysa ne çok ortak yanları var. Hepsi de hükümet etmezken karşı olduklarına iktidar olunca selam duruyor mesela. Bununla bitmiyor tabi. Mesela incirlik üssü’nün kapatılmasını her iki tarafta istemiyor. Çekiç güç’e de karşı değiller, BOP’a da karşı değiller, tüm bunlar yaşanırken Tuzla’da yaşanan işçi ölümleri her iki tarafın da gündemine gelmedi nedense. Her iki tarafta yargıya, rakipleri mağdurken saygı göstermiyorlar mı? Ya kendileri yargılanırken. O zaman hemen yargı siyasallaşıyor. Bir acayip borsa işte. Bir iniyor, bir çıkıyor. Kaybedeni hep halk olduğu için, ne içerden ne de dışardan bu borsada yatırımı olanların korkusu da yok, kaybı yok.
     Yerelde de aynı şeylerin yaşanması gayet doğal tabi. Siyasetçisiyle, ticaretçisiyle, basınıyla, kitle örgütleriyle v.s. siyle. Bir kent düşünüldüğünde hemen akla gelen şeyler.
Diğer kentlerden farksız. Yaşam denilen piyasa’nın içinde bir şekilde tutunmuş, yol verilmiş, yola gelmiş, kimisi her daim, kimisi bazı zamanlar, kimisi çoğu zamanlar kazanan ve kaybedenlerin yaşadığı bir kent. Ve bu saydıklarımın hiçbiri ulusalda’kiler gibi ne üslere, ne çekiçlere ne darbelere, ne başka şeylere karşı. Ama birde bu toprakların gerçek sahipleri var.
“toprağını satan, onurunu satar” diyerek bekleyen.

Yaşamak Ağrısı

bir gece küçüktüler zavallı korkunç geldiler
sevme dediler unut dediler sürün dediler

ne varsa beni bağlayan ellerimle yakmışım
ben ki spartaküs'le birlik ayağa kalkmışım

biz olmasak açlık biz olmasak ölüm.. dediler
seni kapkara bir çarşaf gibi yere serdiler

sevildikçe güzeldin öpüldükçe güzelim kız
kızoğlankız olmadın mı şimdi daha duldasız

mapus çağındayız bakarsın ayakta duramam
bağışlama güzelliğin bozulur dayanamam

sınanıyoruz kaçınılmaz ayrılıklarda bak
son demde yakaranı tanrı bağışlasın bırak

okşadım tenini kırıldı bir kez yasak bıçak
kanımı akansın olası mı seni unutmak

seni sevdalar yontusu seni aşk yaratısı
sana çoğaldım elbet bitecek yaşamak ağrısı

Şubat 1982
Nevzat Çelik



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Omzumda İz Bırakan Kadın

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Başka
Bir Sabah
İtiraz

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Düş Gördüm, Suya Yazdım [Şiir]


nazım kimdir?

merhaba, sadece merhaba. . .

Etkilendiği Yazarlar:
attila ilhan, nazım hikmet, özdemir asaf, dostoyevski


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © nazım, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.