..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Umutsuzluğa düşmeyin. -Charlie Chaplin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Rabia Suluk




29 Ocak 2009
Size Bakan Neyi Görüyor?  
Rabia Suluk
Toplumda, genelde dinimizi, özelde bir grubu şahsımızda temsilederiz. Ne yazık ki onu temsil etmeye layık olsak da olmasak da“Müslümanım” diyen herkes bu görevi yüklenmiş oluyor. Bu nedenle “Bizebakan neyi görüyor?” sorusunu herkesin kendine sorması gerekiyor.


:AIDF:
Her gün birileriyle karşılaşıyor ya da görüşüyor ve ister istemez bir etkileşim içine giriyoruz. İlişki kurduğumuz insanlar hakkında da bellikanaatler geliştiriyoruz. Dış görünüşünden, hal ve hareketlerine o kişihakkında bir dizi yorum yapıyoruz. Fakat hiç düşünmüyoruz, “Acaba bizebakan neyi görüyor?” Hem kişisel, hem de toplumsal düzeyde çevremizebelli mesajlar veririz. Bu nedenle insanın iç dünyası kadar dışgörünüşü de önem arz eder. Yazın tatil için eşimle çıktığımız Avrupaturunda şahit olduklarımız, bu konuda bazı noktalara dikkatimizi çekti.

   Gezimizin duraklarından biri, İsviçre’nin Zürih kentiydi. Bizi, oradaiki akademisyen karşıladı. Otele yerleşip de namaz ve yemek için biryer sorunca, oradaki Müslümanların ihtiyaçlarının karşılanması içinkiralanan bir yerden bahsettiler. Oldukça pahalı; sokakları, binalarıtemiz ve düzenli olan şehrin merkezinde bulunan, güzel mimarisi iledikkat çeken bir binaya gittik. Ancak binanın içine girince doğrususükût-ı hayale uğradım. Dışı ne kadar düzgünse, içerisi o kadarberbattı. İlkel bir görüntü, kesif bir ayak kokusuyla karşılıyordugeleni. Derme çatma ayakkabı rafları kir içindeydi. Yemek yenen küçüktabureli masalar, yerdeki halılar, abdest alınan lavabolar öylesinepisti ki bize ikram edilen döneri zoraki yedikten sonra, diğeröğünlerde dışarıda salatayla doymayı tercih ettik. Aynı şekilde saçsakal birbirine karışmış, pejmürde kıyafetli, yabani bakışlıMüslümanlar da beni ürkütmüştü. Onlar görünce Müslümanların haline veonların üzerinden anlamlandırılan İslam adına çok üzülmüştüm. OysaEfendimiz (s.a.v), “Temizlik imandandır buyuruyor.” Bu sözle iç veahlak temizliğinden bahsettiği kadar, dışımız ve bulunduğumuzmekânların temizliğine de önem verilmesi gerektiğini belirtiyor.

“Önce İslam’ı değil de Müslümanları tanısaydım, Müslüman olmazdım”

   Sonradan eşimle yaptığımız değerlendirmede, Müslüman olan batılışarkıcı Yusuf İslam’ın sözünü anmadan geçemedik. Şöyle diyordu: “Eğerİslam’ı değil de önce Müslümanları tanımış olsaydım, Müslümanolmazdım.” Hakikaten İslam hakkındaki ilk bilgilere, onu temsil edenMüslümanlar üzerinden ulaşılıyor; İslam, mensupları aracılığıylatanınıyor. Yazık ki, genelde temsil edenler, temsil edilenlere uymuyor.Oysa İslam uyanı güzelliğe taşıyan mükemmellikte. Tüm kusurlarinsanlara ait. Ancak bunu bizim dışımızdakiler bilmiyor.

   Maalesef Müslümanlar pis ve dağınık olur diye acı bir yargı var. Hiçdüşündük mü neden muhafazakâr insanlar tembel, kalitesiz, beceriksiz,güvenilmez tipler olarak lanse edilir? Çoğunun düşmanca duygulardankaynaklı sıfatlar olduğunu farz etsek bile, yine de bu konuda ciddi birözeleştiri yapmamız gerekiyor. Diğer yandan karanın üzerinde karalarınbelki hiçbir anlamı yok ama, beyaz bir zeminde küçücük bir nokta bilegözükür. Kimi ve neyi temsil ettiğimizin bilinciyle, giyim kuşamımıza,oturup kalkışımıza, konuşmamıza, ticaretimize, ahlâkımızdan,ibadetimize son derece titizlik gösterme zorunluluğumuz var.

“Müslümansa entelektüel olmaz, entelektüelse Müslüman olmaz zannediyorduk”

   Toplumda, genelde İslam’ı, özelde bir grubu şahsımızda temsil ederiz.Ne yazık ki onu temsil etmeye layık olsak da olmasak da “Müslümanım”diyen herkes bu görevi yüklenmiş oluyor. Özellikle, bir görevle birtopluluğun içine karışmışsanız orada bulunan insanlar, sizinüzerinizden grubunuzu ya da dindarlığı sorgular. Norveç’te kadınlarkonulu bir toplantıda, Ümit Meriç’le konuştuktan sonra bir rahibeşunları söylüyor: “Biz, eğer bir insan Müslümansa entelektüel olmaz,entelektüel ise Müslüman olmaz zannediyorduk. Sizi gördükten sonrabunun bir peşin hüküm olduğunu anladık. Sizden ve Müslümanlardan özürdileriz.”

   Bir söz vardır, “dağlarda bir ot olabilirsin ama oranın en güzel otusen olmalısın.” İslam, insanlara her alanda iyi olanı ortaya koymayıemreder. Baştan savma hiçbir davranış ve ibadet hoş görülmez. “Allah;yaptığı işi güzel yapanı sever” hadis-i şerifiyle Efendimiz (s.a.v),Müslümanları her konuda iyi olmaya davet ediyor. Bırakın tembelliği,beceriksizliği, biz her ne yaparsak yapalım o konuda örnek olacak kadariyi olmalıyız. Ayrıca Efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki: “Sizin enhayırlınız, gördükleri zaman aziz ve celil olan Allah’ı hatırlatankimselerdir…” Peki, bizler neyi hatırlatıyoruz?

Neden sufiliği yol edinenler cahil bilinir?

   Şu hususu bir kez daha vurgulamada yarar var: Genel temsilin dışındaaynı zamanda herkes, mensubu bulunduğu topluluğun temsilcisidir. Bizzattemsil makamında olanların ise her Müslümandan daha fazla titiz olmasıgerekir. Çünkü onun en küçük yanlış hareketi, temsil ettiği tüm sistemive mensuplarını onarılması mümkün olmayacak bir düzeyde olumsuzetkiler. Şu soruyu da özelde sormak gerekiyor: Neden sufiliği yoledinenler cahil bilinir? Bizzat, “Siz, toplumun üst katmanlarına,eğitimli, elit kesimine uygun değilsiniz” sözlerini işitmiş biri olaraksormak isterim, acaba nerede hata yapıyoruz? O etiketleri almanoktasında kendimiz ne kadar etkili olduk acaba? Ve o etiketlerlekimlere hitap edip örnek olabiliriz? Kim tasavvufu bizim üzerimizdensevip, ona yakınlaşabilir?

   Müslümanlığı yeniden keşfetmemiz ve yeniden öğrenerek hayatımızauygulamamız gerekiyor. Öncelikle kendimiz değişmeliyiz, modelolmalıyız. Böylece fert fert olacak o değişimin halkalarından birioluruz.

   Son olarak bir kez daha hatırlamakta yarar var: İslam’ı, gerçekdindarlığı tanımayanlara kötü örnekler oluşturmayalım. Onu,“kâl”imizden ziyade “hâl”imizle anlatalım. Niteliği, güveni, huzuru,iyiliği kısacası, Müslüman kimliğini taşıyalım. İslam’a layık güzellikve kalitede müminler ve kişilikler sunalım. Bizi gören Allah’ıhatırlasın, İslam’ı ve Müslümanları güzellikle ansın. Özetle tümmuhafazakâr ve dindar kişilere önemli bir görev düşüyor: Çirkin sıfatlardan kurtulmak, sicilimizi temsil ettiğimiz mükemmelliğeuydurmak. Böyle olan müminlere ihtiyacımız var, kapı komşumuzdan tutuntüm dünyaya kadar!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Övünmenin Dayanılmaz Cazibesi
Yalandan, Geriye Ne Kalır?

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Rüyaya Aldanmak
Güzelden Güzellik Gelir
Hatası Açık da Olsa, Kullar Hakkında Hüküm Allah"ındır
Gelin Canlar Bir Olalım
İbadetimiz Gerçekten Allah"a mı?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayatla Ölüm Arasında Son Raunt [Öykü]
Yemin [Öykü]


Rabia Suluk kimdir?

1971 Erzurum doğumluyum. ilk, orta ve lise tahsilimi Gebze'de yaptım. 1994'de İst. Ünv. Hukuk Fakültesinden mezun oldum. Özel ve kamu alanında çalıştım, ancak yazarlık hep içimde benimle var olmuş bir düştü. İlk ve son romanımı ortaokul da kaleme aldım. Zaman zaman bir şeyler yazdım ancak yazar olarak ortaya çıkamadım. Umarım bu düş bundan sonraki yaşantımda gerçeğe dönüşür.

Etkilendiği Yazarlar:
Her yazardan bir şeyler aldığımı düşünüyorum.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Rabia Suluk, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.