Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery |
|
||||||||||
|
sevgileri, gözlerini kör eder, dokunup elleriyle asılamazlar, göremezler yalanları, tutamazlar bir çocuğun balonuna asılı sevgilerini ellerinden kaçırıp, ardından gökyüzünü izleyişini umudunu yitirip yeni umutlara gebe kalmasını severim. sonrada kendilerine yalanlarını dinlerim, kendilerini suçlamalarını; ben nerede hata yaptım? hatanın kendinde olma ihtimaliyle vücuduna açtığı yaraların daha çabuk kuruyacağının bilincinde sevgilisinden gelmesinde nereden gelirse gelsin.. izlemek kadar onlara dokunmayı da severim, ben hep aldatılan tarafı severim, solunu sol yanında omzunun altında göğüs kafesinin altındaki o vücuduna kan pompalamaktan başka şeylere de yarayan et parçasını severim gece herşeye rağmen sigara yakıp, ellerinin arasında saçlarını yoluşlarını izlerim gözyaşının akmaması için sıktığı burnun direğini severim kahve yapmak için kalkışını izmarit dolu küllüğünü unutmak için yediği kazıktan ötürü içinde kalan sevdasını elleri arasında bekleyişini severim çoğu gündüz en önemli olur olmaz anlarda aklına onun gelmesini bakışlarının donmasını dilinin tutulmasını severim ben aldatılanların yarım yamalak kalmış kalplerini severim ben hep aldatılanları severim. rüyalarında hep kavuşur aldatılanlar rüyalarında tamamlarlar sevdalarını hep beklerler her yabancı sesi "o" sanar her görmediği ruhu ona benzetir her yerde herşeyde o vardır neden peki nedenini hiç düşündünüz mü onda alacak kocaman bir yürek parçası vardır, onu almadan rahat edebileceğinimi sanarsınız?. hayata tutunmaya çalışır. neden? güçsüzleri kimse sevmez hele "o" hiç.. haksızlıkları gülerek karşılar, gidenden daha büyük ne ona iyi bir hayat dersi vermiştir ki! ne bir erkeğin hıçkırıklarını, nede bir kadının çığlıklarını duymanızı istemem. hele de aşkı ardından anılarına ağlıyorsa, ölmek istediğini haykırmaya başlamışsa, tanrıya isyan ediyorsa, bu nasıl bir acı tanrım ne yara var ne kanayan bir yer ama nasıl diye kendini sorgulayıp yüzünün, yüreğinin alevinden ateşi yükselmişse başıda ağrıyorsa, eroin komasında gibiyse ben aldatılanı severim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Genuflect, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |