Umutlar, tersine çevrilmiş anılardır. -Anonim |
|
||||||||||
|
Uçmak… Kaçmak… Kaybolmak istiyorum… Uçuk kaçıklığımdan değil. Beni bulun diye de değil. Önüm arkam sağım solum saklanmadım ebe oldum. Duvarımı bırakıp uzaklaşamadım. Duvara karşı elim kolum bağlı… Masa örtüsünü silkelemek için mutfak penceresinden sarkıttım kendimi; bahçede biraz cesaret kırıntısı. Hızla indim merdivenleri üçer beşer yalın ayak. Yeşilliklerin arasına daldım. Su birikintisinden atlarken rüzgâr esti bacaklarıma. Buz gibi bir kış gününün anılarıymış meğer bu soğuk karşılama. Sayısını bile unuttuğum gözyaşı ayinlerinden sadece biri. Fazla gürültülü de değilmiş hani. Kendim çalıp kendim söylemişim belli ki. İçime akmış, akmış, akmış… Az ötede güç savaşından kalma yaralayıcı sözler, savaş sonrası sis, duman, kan izi. Ayağım topallamaya başladı meğer çok da başı dik, umursamaz değilmiş bu bitiş. Vaat edilen bereketli toprakların yerinde esen yellerde ayrılık şarkıları bestelenmiş, savaş ganimeti diye böbürlendiklerimiz üç beş nota birkaç süslü sözü geçmemiş. Bahçemin en yanılsamalı noktasında gözlerimi kısıp güneşe bakıyorum. Güneş benden gözünü kaçırıyor. İçimdeki küçük, cılız ve yalnız sarı ışığı gücendirdiği ve güne küstürdüğü için yüzü yok selam vermeye; o gün bugündür bana hep kış geliyor. Aylar hatta yıllarca didinip ektiğim tohumlar, diktiğim fidanları ona emanet etmiştim hâlbuki söz vermişti. Ya da ben söz almıştım. Sonuçta O işveli ruhuyla herkese gelirdi. Onun hoş kokusu, dokusu, içten gülümseyişi kimleri umut ağacına çaput bağlamaya mecbur etmedi? Hangimiz güneşe sarılıp ısınmadık ya da cayır cayır yanmadık bir adım ilerisi… Gözyaşları, bin bir türlü yanılsama, gereksiz güç savaşları hepinizi terk ediyorum. Bana büyük katkılarınız oldu. Sizlerden çok şey öğrendim. Minnettarım… Ama nefesimi bölüşemeyiz. Bedenimin bir değeri yok alın sizindir. Ancak ruhum uçuyor, kaçıyor ve kaybolmak istiyor. Aman ha, sakın peşimden gelmeye kalkmayın. Çok canım çekerse ben arayayım sizi. O da her zaman değil yettiği kadarıyla. Sizleri uzaktan sevmek daha tatmin edici. Şimdi bahçemin yeşillikleri arasındaki cesaret kırıntılarını toplamak ve tekrar ait oldukları yere benliğime götürmeye geldim. İzninizle! TUĞBA AYDIN www.tugbaaydin.com.tr
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Tugba Aydın, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |