Yedi iklim dört köşeyi dolandım / Meğer dünya her tarafta bir imiş. -Dadaloğlu |
|
||||||||||
|
Sabahın ilk ışıklarıyla yeryüzündeki kıpırtıların güne merhaba serenatı belki de son günlerdeki tek umut kırıntımdı… Doğadaki bu hareket benim yorgunluğuma yalnızlığıma hüznüme inat, coşkusunu cömertçe sunuyordu toprağa, atlasa ve canlılara… Ruhumun umuda kapalı kapılarının ardındaki çelikten duvarlarını, bir karıncanın tek bir hareketinde yok edeceğini ve içimdeki fırtınalara sus emrini verecek kocaman bir anlam olacağını düşünmekse en son aklıma gelecek şeydi… Sarı yalnızlığın kahverengi örtüsüne değen adımlarım kendi ahenginde ruhumu bedenimle ritminde hareketlendirirken bir an nefesimin kesildiğini hissettim… Hem güneş hem yokuş yukarı zorladığım adımlarım hem de bu devinimde düşüncelerime yüklediğim sorgu yağmurları, bir ağacın altında dinlenmeme işaret ettiğinde ilk gözüme çarpan şey o minicik bacakların sahibini incelerken ki şaşkınlığımdı… Güneşin kavurucu sıcağı ağzında taşıdığı bedeninin iki katı büyüklüğündeki azığını taşımasına engel değildi… Ani bir refleksle karıncanın tam yoluna çıkan yere oturuverdim... Gölgem güneşin kavurucu sıcağını ondan alsa da durup dinlenmek yerine yolunu değiştirip beni aştıktan sonra yeniden kendi güzergâhına devam etti… Kışın onu güvenli bir şekilde yaşatacak azığını minicik ağzında kavramış hiçbir tedirginliği taşımayan bedeninde tam bir amaç savaşçısı gibiydi… Yeryüzündeki onu zorlayacak koşullara kafa tutabilme gücünü ona veren sanki amacıydı… Bir amacı vardı ve inanıyordu yapabileceğine biliyordu ki içindeki güç onun yolundaki en büyük ışıktı… Düşündüm… Uzun bir sessizlik ruhumu okşarken beynimde beliren sorular cevaplarını yine bu minicik devin öyküsünde buldu… Menziline varmak için, Ne bir dağ Ne bir insan Ne onu caydıracak geçici rahatlıklar Ne de güneşin yakıcı sıcaklığı Onun amacına set kuracak bir engel değildi… En fazla öleceğini biliyordu ama öleceğim diyerek de gücünü kısıtlayıp amacından sapıp ona bahşedilen yeteneklerden ve güzelliklerden mahrum bırakmıyordu kendini… Hafiften bir rüzgâr esmeye başlamıştı ki karıncanın göremediğim suratında eminim bir tebessüm oluşmuştu… Çünkü adımlarının telaşını biraz daha hızlandığını görmemek mümkün değildi… Sanki yuvasına gidişi daha çabuklaşmıştı… Rüzgârı arkasına alıp menziline galibiyeti kazanmış bir savaşçı gibi yaklaştığındaysa aklıma gelen tek şey biraz fazla esseydi karıncanın tarih olacağı düşüncesiydi… Ama o, rüzgârın onu savuracağı ihtimalinden önce onun amacına destek olan bir figüran olarak görüp ondan faydalanmasıydı… Azığını ağzından biran bile bırakmadan yuvasına doğru ilerleyişi gücünü nereden aldığını işaret etti bende… Biran kendimi düşündüm… Yaşam dallarımın birini kırsa diğerlerini de ben kırarım… Ya da güneşin bakir teninde dolaşan düşlerimi bir bulut dağlasa hemen gecenin koynuna girer sus pus olurum… Veyahut planını yaptığım bir çizginin dışarı taşması bana itici güç olacağına resmimi sonlandıran bir fırça olur… Amaç savaşçısı yuvasına azığını güvenli bir şekilde yerleştirirken benim de yüreğime ruhuma bir umut ve yaşamdaki zorluklara karşı bir güç yüklediğinin farkında mıydı acaba? Sadece birkaç dakika önce sorgularımın ya da buğulu resimlerimin içinde çırpınan fırçam, şimdi ruhumun geleceğe umut düğününe resim yapmaya hazırlanıyor… Duvağı açılmamış hüzünlerime inat sıyrılıyor düşlerim gecenin koynundan her fırça darbesi bir çıkmazımın yolunu açacak biliyorum… Rüzgâr esiyor... Güçlü kanatlarını yüreğimin üşüyen duvarlarına değdirdikçe rengim kendini keşfediyor… Mehtap ALTAN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Mehtap ALTAN, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |