Yazar yazı yazmayı başka insanlara göre daha zor yapan insandır. -Thomas Mann |
|
||||||||||
|
en masum saklanışın avucundaki dünyanın kekik kokulu manasına… ey yüreğine hüznü eken ç o c u k! savur korkularını kınından kasvet akan yaşama... Bugün bir çocuğun minicik avuçlarında gördüm çaresizliğin kimsesizliğin can kırığı duruşunu… Onun canı yanarken benim ruhumdaki tüm ormanlar bir kibritin ucunda yok oluş yolculuğuna çıkmıştı bile… İnsan olmak önce inancın dibi olmayan kuyusundan yudum yudum yaşam içmek sonra da çocukların gamzelerinde barınan masumluğa dokunabilmektir… Bunu başaramayan, kıraç topraklarda sürgün veren insancıkların ellerinde kurudu birçok çocuğun düşleri… Yeryüzünü umutta, huzurda, güneşin en onurlu gülüşünde buluşturan tek renk çocuk rengidir ki… Sanırım en kolay harcadığımız gamzelerinde gülüş değil kaygı ürkeklik ve güvensizlik ektiğimiz minik kardelen yürekli canlar onlar… Bugün bir hüznün köklerine kadar indi ruhumdaki duvarı ıslak figanım... Minik Naz’ın terlemiş avuçlarında kendi çaresizliğimi görmek aynaya bakarken düştüğüm ikilemimdi aslında… Ben de hüzünlerimi sessizce dikerim yüreğimin bahçesine ama tecrübelerim ayakta durmama yardımcı olur hep… Fakat bu minik kızın saklamak istediği hüznü ona nereye kadar yol olabilirdi ki… O daha bir kanadını bile çırpacak kadar nefes biriktirmemişti ki yaşama… Naz’ın kendi yaşıtı ile yaşadığı bir münakaşa, karşısındaki muhatabı koskoca bir teyze ile devam etmişti… Cehaletin eşitsizlik duvarına ektiği tohumlardan biriydi yetişkin çocuk ruhlu teyzenin duygudan yoksun haykırışları… Ve o teyzenin kızıl pençelerinde minicik Naz’ın bahar kokulu yüreğinden akan kışın ayazına dokunmuş hüzünleri bir ok gibi değerken insan yanıma, korktum utandım sorgulara ektim geleceği… İşin garibi onun şimdi bu saçma manasız ve eşit olmayan münakaşalarla uğraşacak hali de yoktu… Boyunu aşan, avuçlarını yakacak kadar yanan bir masal vardı buğulu gözlerinde… Çünkü… anneciğinin canı yanıyordu… anneciğinin zirvelerinde yangın vardı… anneciğinin göğünde uçurtması talan edilmiş bir düş vardı… ve o minicik yüreğiyle cevapsız soruların altında bir papatya çığlığı atabiliyordu ancak! ! ! Yazık ki… O da hayata erken başlayan büyük çocuklardan olacaktı… Yazık ki… O da çocuk olmasına izin verilmeden sorumlulukların altında yüreğine duvarlar örerek savunmasında büyüyen minik bir dağ çiçeği olacaktı… Yazık ki… O da ellerine değen sis bulutlarını temizlemek için uzaklardaki güneşe yüreğinden büyük imzalar atmak zorunda kalan bir minik can olacaktı… Minik Naz’ın avuçlarındaki dünyaya sığınmasının sebebini bir o bir de ben anlamıştım… Sanırım erken büyümenin sözlükteki anlamıydı içimdeki bu insani çığlık… Ve bu çığlığın kenarlarındaki sessizlik nakışı, gözlerindeki ıslak masalın işlemesiydi… Şimdi düşünüyorum da büyük olmak gerçekten büyük olmayı gerektiren gerçek bir sorumluluk ve görev aslında… Yaptığımız bir çok yanlış kaç çocuğun hangi rengini yakıp yıkıyor tarumar ediyor acaba? ... Ağzımızdan çıkan kaç kelime hayata yeni başlayan minik nefeslerin yolunu tıkıyor acaba? ... Onları düşünmeden bencilce attığımız kaç adım onların düşlerini eziyor acaba? ... Ve… Kendileri küçük, yaşadıkları büyük çiçeklerimize hangimiz hiç çıkarsız katıksız tertemiz bir yaşam için söz verebiliyoruz acaba? … Naz… Biliyor musun hüzünlü ellerini o günden sonra her gece öpüyorum kokluyorum ruhuma sarıp ısıtıyorum… Seni bir daha göremeyeceğim ama her sabah doğan güneşin umut dağıtan ışığında saçlarına dokunacağım ve yaşam fısıldayacağım… Avuçlarına bıraktığın yaşamın en masum saklanışını aynaya her baktığımda göreceğim… ki… Başka çocukların dünyasına insan gibi girebilme olgunluğuna erişebileyim…! ! !
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehtap ALTAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |