..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan melek olsaydı dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Yetmişikili




28 Nisan 2010
Tesadüfün Bu Kadarı!  
Yetmişikili
Başımıza gelenlerin ne kadarı tesadüftür acaba? Tesadüfleri biz mi yaratıyoruz, yoksa tesadüflerin birer oyuncağımıyız?


:AGII:
Yaşamımızda bazı akıldışı olarak düşünülebilecek, olumlu yada olumsuz anlamda karşımıza çıkan tesadüflerden bahsetmek istiyorum. Daha doğrusu, yaşanan ve yaşanmakta olan tesadüflerin bir sistematiğinin, hatta sayısal ve matematiksel bir karşılığının olup olmadığı konusunda sizleri biraz düşünmeye sevk etmek niyetindeyim.

Çok iyi bilinen bir örnek olduğu için, 13 sayısının uğursuzluğu dillere destandır mesela. Neden uğursuzdur bilen yok gibidir ama insanlar bu sayı ile mümkünse karşılaşmamaya bakarlar. Örneğin bazı ülkelerde evlerin kapısına bu sayı verilmez. Uçakların koltuk numaralarına, otel katlarına, bu numaraların verilmediği sık karşılaşılan bir durumdur. Hatta ayın on üçünde evlenmeme, işe gitmeme, önemli anlaşmaları erteleme, rezervasyon iptalleri ve alışverişlerin azalması gibi sebeplerle ABD de milyonlarca dolarlık gelir kaybı söz konusu olmaktadır.

Bu inanışın eski mitolojik temellerinin olduğu, bir yıl içinde Onüç dolunay oluştuğu gibi iddiaların yanı sıra, İstanbul’un Türklerce fethinin bu inancı iyice pekiştirdiği tahmin edilmektedir. Malum, 1453 yılında İstanbul fethedildi. Yani; 1+4+5+3=13

Bugüne kadar ben onüçten bir zarar görmedim aslında. Birine uğursuz gelen bir sayı bir başkasına da neden uğursuzluk getireceğini anlayabilmiş değilim. Her insan kendi yaşadıklarını biraz daha dikkatli gözlemlese kendi olumlu ve olumsuz sayılarını keşfedebilir düşüncesindeyim. Örneğin benim başımın belaları; (şiddet sırasına göre) On yedi, yirmi beş ve sekiz sayıları olmuştur. Ben Onyedi yaşındayken, babam ağır bir felç geçirmişti, haftalarca hastanede yattı. Evi geçindirmek için okuldan alınıp bir yere çırak olarak yerleştirilmeme de ramak kalmıştı. Yine aynı yıl akrabalarımız tarafından türlü kötülüklere maruz kalmıştık. Delikanlılığa yeni adım attığım o günlerde büyük bir maddi ve manevi çöküntü ve kaosu dibine kadar hissetmek nasıl bir şeydir iyice anlamıştım.

Bu sıkıntılı anlar şimdi bile hafızamda. Unutulmaz acılardı gerçekten. Bu olaydan yine onyedi yıl sonra bu kez babam kanser oldu ve yine aynı felç tedavisi gördüğü hastaneye yattı. 655 numaralı odayı verdiler. Birkaç gün sonra babam daha rahat olduğu gerekçesiyle 665 numaralı odayı ısrarla istemeye başladı. 6+6+5=17 nin anlamını bildiğimden başka bir oda bulmak istediysem de maalesef tüm odalar doluydu ve 665 numaralı odada babamın hastalığı hızla ilerledi ve kısa süre içinde vefat etti. Azrail aynı hastanede on yedi sene sonra sayıları toplamı on yedi olan odada yarım bıraktığı işini tamamlamıştı. Yine aynı sene minik oğlumun beş saatlik bir ameliyata girmesi gerekmişti. Her şeyden habersiz sedyede ağzındaki biberondan süt içmeye çalışırken götürüldüğü ameliyathaneden canlı çıkamama riski kahredici bir çaresizliktir. Yaşayan bilir…

Başka anılarım da var. Bana iyi gelir getiren çok iyi bir işi, akla hayale gelmeyecek bir sebepten dolayı bırakmak zorunda kaldım. Tarihler 13/3/2008 i gösteriyordu. Şu tesadüfe bakın: 1+3+3+2+0+0+8=17. Aynı sayı beni gönül işlerinde de rahatsız etmiştir. Geçmişteki sevgililerimden biri buluştuğumuz cafede benden ayrılmak istediğini söylerken bilin bakalım mekanda hangi şarkı çalıyordu? Bildiniz, Teoman’ın onyedi şarkısı…

Bütün bu yaşanmış anlardan, onyedinci ve otuzdördüncü yaşlarımda başımdan geçenleri bildikten sonra ister istemez ellibirinci yaşımı tedirginlikle bekliyorum. Aynı şekilde hayatımda yirmibeş sayısının gazabı da büyük olmuştur. Yirmibeş yaşımda yaşadıklarıma şöyle bir bakıyorum da, maddi ve manevi sıkıntıların resmen sırayla tecavüzüne uğramışım. Annemle babamın boşandığı, çok sevdiğim bir akranımın vefat ettiği, ortağımın bana kazık attığı, büyük yalnızlık ve çaresizlik içinde kaldığım günler tesadüfen yirmi beş yaşıma denk gelmiştir (!) Babamın ayın yirmibeşinde vefat ettiğini de eklemeliyim.

Bir diğer ilginç tesadüf on dört rakamı ile karşıma çıktı. Evimi ilgilendiren bir çok şeyde karşıma Ondört rakamı çıkıyor. Ayın ondördünde kiraladığım evin daire numarası da ondört. Bu evde doğan oğlumun doğum tarihini toplayınca yine ondört karşıma çıkıyor. Mutfaktayken bir de baktım; fırının model numarasının toplamı da, hatta buzdolabı model numarasının toplamı da ondört. Bu da mı tesadüf şimdi?

Muhtemelen kafayı üşüttüğümü düşüneceksiniz ama, bu paragraf hariç olmak üzere yukarıdaki paragrafların ilk onyedinci harflerini bir araya getirin bakalım ne çıkıyor? Sizce şimdi bu da mı tesadüf? Değil elbette (!)

Yetmişikili




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hala Ağlarım
Sevgilime Yeni İleti
Rüzgar Olmak İsterdim
Dalgın Kız
Koca Bir Resim
Hayal mi, Gerçek mi?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ama'sı Var İşte [Şiir]


Yetmişikili kimdir?

Yazmak ise kendimi tanıma, direnme gücümü arttırma yöntemim.

Etkilendiği Yazarlar:
Karşılaştığım her insan, okuduğum her eser, beni bir şekilde etkilemiştir.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yetmişikili, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.