• ÝzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aþk |
1581
|
|
|
|
Belediyenin koymuþ olduðu bankta boðazýn muhteþem seyrine dalmýþtý.Karþýda pýrýl pýrýl parlayan ‘‘Dur Yolcu’ þiiri boðazdan gelip geçen bütün insanlarý selamlaya dursun,Kilitbahr Kalesinin boðaza nazlý bir ceylan gibi bakýþý sarhoþ olan denizin aþkýný ispatlamak için gözyaþlarýný kýyýya vurmasýna neden oluyordu.Herkesin uykuda olduðu bir saatte deniz ona unutamayacaðý bir resital sunuyordu ayýn þevkli ýþýklarýyla.Ne aþklar yaþanmýþtý bu topraklarda ,akan sular kim bilir ne kadar tanýklýk etmiþtir aþklara diye düþündü.Þimdi tek baþýna doðanýn ona sunduðu bu resitalinde týpký aþýk olduðu kýz gibi yalancý olduðunu biliyordu.Sanki doðayla kýz anlaþma yapmýþlardý gizli kalmasý kaydýyla kendi aralarýnda.Onu kandýrmak için yapýlan bu gizli kalmýþ antlaþma deþifre olmuþtu.Her þey apaçýk ortaya çýkmýþtý .Hiçbir þeye inanasý gelmiyordu ne kitaplarda yazýlan o masum aþklara ,ne þiirlerde yazýlan o büyülü aþklara artýk.
Ruhun aynasý deðil miydi gözler?Kelimelerin dile getiremediðini ya da yetersiz kaldýðý yerde hani doðruyu söyleyeceklerdi?Ne çok bakmýþtý sevgisinin gözlerine,ne iltifatlar yaðdýrmýþtý ,onlarýn bir bakýþýna ne anlamlar yüklemiþti üstelik.Beyninde aþk,sevgi üzerine inþa ettiði bütün sütunlar bir bir yýkýlýyordu altlarýnda ise çaresiz kalmýþ duygularý can çekiþiyordu.Daha düne kadar ne duygular besliyordu aþk adýna oysa.Þimdi ise koca bir hiçliði yaþýyordu duygularý.Terkedilmiþlik bile olsa bunun adý onu düþünmeye devam ediyordu. Cebinden çýkarttýðý kaðýdýn üzerine sevgilisine duygularýný yazmaya baþladý.
|
|
1582
|
|
1583
|
|
|
|
kaburgamýn eksik yaný sensiz doldurulamaz bilirsin... elma sensiz ýsýrýlamaz... Aspasya nýn cazibesi sen olmadan yitemez..
|
|
1584
|
|
|
|
Küçücük omuzlarýma kocaman bir ailenin sorumluluðunu yüklediðinde vazgeçtim aþktan. Çocuksu düþlerimi de beraberinde götürdüðünde öðrendim aþkýn acý halini.
|
|
1585
|
|
|
|
Var sanýlan aslýnda her zaman yoktur. Bazen yanýmda dediðin aslýnda çoktan yok olmuþtur. |
|
1586
|
|
|
|
Aþk müsaitmisin bie demeden gelip yerleþiverdi kalbime, daha hal hatýr sormadan, nereye bile diyemeden çýkýp gidiverdi ayný hýzla. |
|
1587
|
|
1588
|
|
|
|
Ýmzamý býraktým yüreðinin en derin yerinde...
Dokunduðun her tende parmaklarýnýn uçlarýnda ateþler yanýyor biliyorum. Oysa yumuþacýk, tutku vadeden bir aleme kapýlmayý bekliyorsun. Olmuyor biliyorum. Olmayacak da sevgili. Çünkü ben imzamý býraktým teninde…Binlerce parmak dokunsa da tenine, gül tenimin kokusunu silemeyecek. Benim dudaklarým hesapsýz açýldý dudaklarýna, baþka dudaklarýn yabancý tadý yapýþmayacak hücrelerine.
|
|
1589
|
|
|
|
Yitik yaþarým eðer sensizde yaþarsam. Tutunurum müziðin acýlarýnla savaþanlarýna. Boþluðun kendinden habersiz yolculuðuna tutmuþum ýþýðýný vuran cennetine, yoksullara selam veririm isyan eden hayatlarýnda ve ne olur onlarý ’da taný ve karýþ yazarlarýn bize öðrettiði þiirlere.
|
|
1590
|
|
|
|
Þarabýnýn buruk tadýndaki hüznünü rakýmýn efkarý ile nefesi kesilinceye kadar kovalamayý yada bir zamanlar içinde pajhalý purolarýn olduðu tahta kutuyu yatak yaptýðýmýz sigaralarýmýzýn dumanlarnýn kuytularda seviþmesini sevdiðim gibi. |
|
1591
|
|
|
|
Senin yüreðin saydam, nereye gizleyebilirsin ki geçmiþini? |
|
1592
|
|
1593
|
|
|
|
BEN DAHÝL TÜM ÝSTANBUL SEVENLERÝNEE..AHH ÝSTANBUL BÜYÜYORUM SENÝNLEE.. |
|
1594
|
|
|
|
Söylesene kim benzeyecek sana? |
|
1595
|
|
|
|
Bekâretimi verdiðim o gözlerinden baþka, deðmediyse yüreðim hiçbir týnýya, bu aþkta günah aramak neden?
Adý konmamýþ ve konulamayacak bir ayrýlýk býraktýn bana…
Rüzgar!
Dinseydi dinerdi iþte!
|
|
1596
|
|
|
|
Bir bulut gibi geldin gözlerimin önüne. Yüreðim gök kadar karardý. Neredeyse aðlayacaktým. Eðer aðlasaydým, düþüncelerim kasýrga olacaktý, beynimi darmadaðýn edecekti. Aklým uçuþan sandalyeler, arabalar gibi savrulacaktý. Deli olacaktým senin için. |
|
1597
|
|
|
|
Dünyanýn neresinde olursanýz olun, hayat olsa da size özel, hep bu aný beklersiniz, topraða ayak basmayý, sevdiklerinize kavuþmayý, eþinizi, çocuðunuzu kucaklamayý, onlarý öpmeyi, sonra kafanýzda tek düþünce var: “Eve dönmek güzel...”
|
|
1598
|
|
|
|
Bekle beni mutluluk, ben geleceðim. Ne olursa olsun bekle. Ben mutlaka geleceðim. Dik yamaçlardan kývrýla kývrýla da gelse sana yollar, aþýp geleceðim. Dedim ya, bekle beni, mutlaka geleceðim.
Göz gözü görmez de olsa yollar tipiden, sen merak etme, ben geleceðim. Ben üþümem Mutluluk, ben üþümem. Yorulmam da üstelik. Hatta þikâyet bile etmem ne soðuktan ne de yorgunluktan.
Bir kuþun kanadýnda gelirim belki, belki de bu rüzgârýn eteðine tutunur gelirim. Ama gelirim ben Mutluluk, geleceðim. Sen öyle kal, sen öyle ferah, öyle serin kal. |
|
1599
|
|
|
|
Baktýðým heryer sensen kaybolmamam imkansýz !
|
|
1600
|
|
|
|
Yine de gözlerimi gözlerine teslim ettim...
|
|