..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doðmuþ insanlar tarafýndan savunuluyor. -Ronald Reagen
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Emine Piþiren




9 Ekim 2011
Davetsiz Konuk - - - Son Bölüm - - -  
Emine Piþiren
Genç kadýnýn bir suçlu gibi piþmanlýk içersindeki bu ruhsal görüntüsü karþýsýnda bende meraklanmýþtým. Yine de onu teselli etme gereðini duyumsadým:


:AHGA:


Gözleri aðlamaktan kan çanaðýna dönmüþ kadýna içim acýmýþtý. Onunla ortak bir ana tanýktý sanki zaman. Ellerini bütün sevecenliðimle okþayýp;
"Ne olur aðlamayýn ve sakin olun. Size yardýmcý olacaðým. Az izin verin de þu üstümü giyineyim, hemen döneceðim" dedikten sonra onun bakýþlarýndaki onayý alýr almaz plaj çantamýn bulunduðu yere koþarak gittim.
Çok acele giyinip hala inleyerek aðlayan kadýnýn yanýna vardýðýmda ellerime sarýldý:
"Onu buluruz deðil mi? Kendimi çok suçlu hissediyorum."
"Tabi buluruz. Þimdi belediyenin anons ettikleri yere gidiyoruz. Kendinizi de suçlu hissetmeyin lütfen."
"Elimde deðil ne yapayým. Bu sabah onu bir çocuk gibi azarlamýþtým. Hatta... Hatta... Of Allah’ým, hatýrlamak bile beni kahrediyor."
Genç kadýnýn bir suçlu gibi piþmanlýk içersindeki bu ruhsal görüntüsü karþýsýnda bende meraklanmýþtým. Yine de onu teselli etme gereðini duyumsadým:
"Bazen kendimize engel olamýyoruz. Babanýza her ne yaptýysanýz bilerek ve bilinçli yaptýðýnýzý sanmýyorum. Nihayetinde o babanýz ve onun iyiliði için yapmýþýnýzdýr. Lütfen kendinizi bu kadar üzmeyin. Merak etmeyin bulacaðýz onu. Hem babanýz çoktan unutmuþtur aranýzda geçenleri. Biliyorsunuz, bu tür hastalar..."
Sözlerime daha fazla devam edemedim. Çünkü sözümü kesmiþti:
"Evet, evet bilerek yapmadým. Vallahi de billahi de yapmadým. Bazen o tam bir çocuk oluyor. Hiç söz dinlemiyor. Ama son iki gün çok suskundu ve sürekli kitap okuyordu. Yemek bile yemiyordu. Onu azarladým, çünkü kahvaltý etmesini istedim. Buluruz deðil mi babamý."
“Tabi buluruz.”
Belediye binasýna yaklaþmýþtýk. Merdivenlerden kol kola çýktýk. Zabýta memuruna durumu açýkladýðým zaman çok daha farklý bir durumla karþýlaþacaðýmýzý düþünememiþtim.
Mavi gözlü yaþlý adamý tarif eder etmez memur, bize oldukça þaþýrtýcý bilgileri seri bir halde sýralýyordu.
"Saçlarý düz ve beyaz mýydý? Gözlüklü ve mavi gözlü biri miydi? Bermuda beyaz þort giyinmiþ miydi?"
Yaþlý adamýn kýzý da "evet, evet... Evet, aynýsýydý" "o benim babam ve o bir Alzheimer hastasýdýr." "o burada mý, þimdi nerede memur bey?" diye ardý ardýna konuþuyor; bir yandan da zabýta memurunu heyecanlý ses tonuyla onaylýyordu. Aðlamasý kesilmiþ ve babasýna benzeyen gözlerine þimdi de umut yerleþmiþti. Hani bana hiç yabancý gelmeyen mavi gözler…
"Hýmm, þimdi anlaþýldý. Anladýmm, anladým da o yaþlý adam kültürlü biriydi ve düzgün konuþuyordu. Sizin anlattýðýnýz gibi deðildi. O hasta olamaz. Hem bize Emine Hanýmla konuþmak istediðini, onunla mutlak konuþmak istediðini iletince…”
Memurun sözünü kestim. Bu kez soru sormaya ben baþlamýþtým.
"Nasýl yani, beni mi sordu?"
Memur bakýþlarýný bana yöneltmiþti:
"Evet, sizi sormuþtu. Çok önemliymiþ. Hatta adresinizi tarif ettiðimde, kaybolurum, dedi. Bende yaþlý adamý yalnýz býrakmayýp, evinize kadar eþlik ettim. “
"Ala ala, beni neden sorsun ki!"
Memur,
"Bilemiyorum Emine Haným. Bize elindeki kitabý gösterip, bu yazar haným beldenizde yaþýyor. Onu mutlaka görmeliyim. Bana yardýmcý olur musunuz, diye ýsrarla yardým istemiþti. Baþka bir bilgim yok. Þu an evinizde baþka kimse var mý?"
"Evet, eþim evdeydi..."
Öyle çok þaþýrmýþtým ki, yaþlý adamýn kýzýnýn mavi bakýþlarý gözlerimle buluþtuðunda, ne diyeceðimi bilemedim. Kendimi bir anda gizemli bir olayýn içinde bulmuþtum. Yaþlý adamýn kýzý yeniden ellerime asýlýp yalvaran bir sesle;
"Hadi ne olur evinize gidelim...Bakýn babam sizin eve gitmiþ…"
Ýki gün boyunca "nerden tanýyorum" diye aklýmý daimi meþgul eden sorulardan nihayet kurtulacaktým. Hala anýmsayamadýðým mavi gözlerin sahibinin, þu an benim evimde olmasý için içimden dua bile ediyordum.
"Tamam, memur bey, ilginize ve desteðinize teþekkür ederim. Ýyi günler."
"Ne demek Emine Haným. Biz herkese yardým etmeye hazýrýz. Eðer evinizde deðilse haberimiz olsun ki, anons ederiz. Merak etmeyin buluruz babayý. Ýyi günler."
Belediye binasýna nasýl girdiysek ayný hýzla evime doðru koluma giren kadýnla koþar adýmlarla yürümeye baþladýk. Yol boyunca kýsa sorular sormayý da ihmal etmedim.
"Nerede yaþýyorsunuz?"
"Ýstanbul-Kartal".
"Hýmm, kaç senedir?"
"45 senedir..."
"Anneniz yaþýyor mu?"
"Hayýr, beþ sene önce öldü. Babam onun hala yaþadýðýný sanýyor. Bir aylýðýna memleketine gittiðini, geri geleceðini umuyor."
"Hýmm, anladým. Baþýnýz sað olsun. Babanýzýn mesleði neydi?"
"Saðolun Emine Haným. Babam öðretmen emeklisidir."
O anda þimþekler çakmýþ, sanki binlerce havai fiþekler beynimin içinde patlamýþtý. Kitabý imzalarken adamýn adý ve mavi gözleri þu an tam karþýmdaydý.
O benim ilkokul öðretmenim Hüseyin Yýldýrým'ýn ta kendisiydi.
Yol ortasýnda durmuþ, hayretler içinde genç kadýnýn yüzüne daha dikkatli bakýyordum. Anýlarýmýn yüzeye çýkmasýyla çocukluðuma kýsa turlar yapýyordum. Ve en sevdiðim öðretmenimin beni kucaðýna alýþýný ve revire doðru koþarak götürüþünü nasýl unuturdum ki? Gözlerim bir anda dolmuþ ve etraf sis içindeydi. Yanýmdaki orta yaþlý kadýnýn yüzüne, bu kez sevecen bakýþlarýmý yapýþtýrdým:
"Babanýz Hasan Paþa Ýlköðretim Okulunda öðretmenlik yapmýþ mýydý?" sorusunu çok hýzlý sormuþtum.
Yanýt hiç gecikmemiþti:
"Evet, bende o okulda okudum. Yoksa sizde mi?"
"Evet, adýnýz Meral mi?"
"Evet, siz... sizzz... sennn!... Emine Gü... O sensin!.. Aman Allah’ým, inanamýyorum! Bana yüzmeyi öðreten arkadaþým Emine’sin sen!.."
“Ya ya, ta kendisi…Hay Allah!”
Zeytinli'nin sahile uzanan caddesinde bu kez de kahkahalarla gülen iki kadýn, sarmaþ dolaþ olmuþtu. Her ikisinin gözleri sevinçli ýþýltýyla dolmuþ, yýllar öncesi çocukluklarýna tanýk olan zamanla, anýlarýna yolculuk ederlerken, yanlarýndan gelen geçenin meraklý bakýþlarýna da hedef olmuþlardý.
"Dünya meðerse ne küçükmüþ, deðil mi arkadaþým?"
"Evet ya hiç sorma. Haydi, oyalanmayalým artýk, bakalým bizim evde durumlar ne âlemde. Eþim bu konuya az çok aþina, babanýzý alýkoymuþtur bile…"
Eve vardýðýmýzda eþim ve tahmin ettiðimiz gibi Hüseyin Öðretmenim baþ baþa vermiþler sohbet etmekteydiler. Ýçeri girdiðimizde iki adamýn baþý bize doðru çevrilmiþti; mavi gözlerin sahibi bizi görünce sevinçle ýþýmýþtý.
Kýzý Meral bir adýmda babasýnýn yanýna ulaþýp, ellerine sarýldý:
"Babacýðým seni üzdüðüm için beni ne olur affet. Bir daha söz sana öyle kaba davranmayacaðým. Ne olur affet beni babacýðým."
Baba kýz sarmaþ dolaþ olmuþlardý. Böylesi manzaraya tanýk olan gözlerim ikinci kez dolmuþtu. Duygu özlerim pýnarlarýndan yavaþ yavaþ süzülürken, eþimin meraklý bakýþlarýný üzerimde hissediyordum.
"O öðretmenimmiþ..." diye fýsýldadým.
“Ciddi misin sen?!.”
Sanki tatlý tatlý bir meltem esiyordu þu an. Aniden deðiþen hava gibi ruhsal iklimimiz de deðiþmiþti. Rotasýný bize doðru çeviren bir gemi yürek kýyýlarýmýza doðru ilerliyordu. Bu görüntüyü bozmak istememiþtim. Eþimin dudaklarýna iþaret parmaðýmla dokundum:
“Suss! Sana sonra anlatýrým.”
---
Baba kýz bir süre hasret giderip, birbirlerinin gönüllerini alýrlarken yüreðim farklý iklimlerle üþüyordu. Hüseyin öðretmenle ne çok aným vardý. Ve o ne kadar da deðiþmiþti. Bir deðiþmeyen mavi gözlerindeki gülen ýþýltýydý. Bana doðru yaklaþtý. Benim onu tanýdýðým gibi o beni anýmsamamýþtý.
"Nihayet sizi görebildim Emine Haným. Az önce eþinize de söyledim. Kitabýnýzý okudum ve çok beðendim. Ýmzaladýðýnýz sayfaya bir not yazmanýzý rica edecektim."
Ýþte o anda beni neden aramýþ olduðunu da öðrendik.
"Karým Mukaddes memleketten bir ay sonra gelecek, bu kitabýnýzý ona da okutacaðým. Sizden þuraya karýmýn adýný da yazmanýzý rica edecektim."
Gözlerimdeki yaþlar donmuþtu. Ne söyleyeceðimi bilemiyor, boðazýmda yutkunamadýðým bir ayva dilimi gibi sertlik hissediyordum. Zor yutkundum.
"...Ne demek efendim, onu size imzaladým. Bir tane de sevgili eþinize imzalarým, olur biter..."
Bir çocuk gibiydi. Zýplamaya baþladý ve ellerini çýrparak;
"Oleyyy... oleyyy yaþasýnnn, Mukaddes'imin de artýk bir kitabý olacak, yaþasýnnn!"
Ýlk okul öðretmenimin “Mukaddes’imin de artýk bir kitabý olacak” sözleri dün gibi kulaklarýmda bir aksi seda þimdi...

BÝTTÝ


Emine PÝÞÝREN/Akçay-Zeytinli
30.09.2011


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Yumruk
Gönderen: Zümrüt Mimoza / , Türkiye
11 Ekim 2011
Emine Haným, boðazýnýzdaki ayva dilimi þimdi benim boðazýmda... Çok güzeldi, teþekkürler.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gel Mezarýma Ýþe Oðlum
Biz Önce Beþ Kiþiydik
O Annene Söyle, Çocuðun Aklýna Bunlarý Sokmasýn (Son Bölüm)
O Annene Söyle, Çocuðun Aklýna Bunlarý Sokmasýn (3)
O Annene Söyle, Çocuðun Aklýna Bunlarý Sokmasýn (2)
O Annene Söyle, Çocuðun Aklýna Bunlarý Sokmasýn (1)
Davetsiz Konuk - 3 -
Anýlarýmýn Dallarýnda Bir Hüzün Tomurcuðu
Bana Ýnsanca Yaþamayý Öðrettiðin Ýçin Teþekkür Ederim Anne
Çýkar Aðzýndan Baklayý

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Anne Cennette Yemek Var mý?
Yumurtaný Nasýl Ýstersin Caným, Rafadan mý Kafadan mý?
Sarý Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmýþtým? - 1 -
Sarý Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmýþtým? - 2
Sarý Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmýþtým? - 2 -
Aþýk Olmak Ýstiyor Musunuz?
Bu Çocuk Benim Deðil
Seni Seviyorum Iþýl
Sarý Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmýþtým? (Son Bölüm)
Vurgun Yedi Yüreðim!..

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Adamdan Saymýþýz [Þiir]
Ah Ulan Istanbul! [Þiir]
7. Didim Þiir ve Þairler Buluþmasý [Þiir]
Çekinme Söyle [Þiir]
Yaðmur Kuþu Suskunluðu [Þiir]
Hangi Dua Ýle Sana Gelelim? [Þiir]
Ýsterdim [Þiir]
Davetsiz Konuk - 1 - [Þiir]
Madem ki... [Þiir]
Git Demene Gerek Yok [Þiir]


Emine Piþiren kimdir?

Yazmayý, okumayý ve birikimlerimi paylaþmayý seven biriyim. Edremit'in yerel bir gazetesinin köþe yazarýyým. Bazý web sayfalarýnda da edebiyat adýna paylaþýmlarým yayýnlanmaktadýr. Sevgi ve ýþýk sizle olsun.

Etkilendiði Yazarlar:
Mehmet Emin Yurdakul, Nazým Hikmet, Aziz Nesin, Victor Hugo, Balzac, Leo Buscaglia, Eric Frrom, Irvýn Yalom, Dale Carneige, Doðan Cüceloðlu, Haluk Yavuzer...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.