Hata! Klavye baðlý deðil. Devam etmek için F11'e basýn... |
|
||||||||||
|
Osmanlý kavramýný Osmanlýnýn yayýldýðý alanlardaki toplumlar benimsemedi. Selçuklu Anadolu’da birçok eser verirken Osmanlý’nýn Anadolu’da býraktýðý eserlerden çok fazlasý Anadolu dýþýnda ve özeklikle balkanlardadýr. Anadolu halký öþür vergisiyle artý ürününe el konulup karnýný zar zor doyurabilir bir duruma getirilirken çift bozan vergisiyle topraðýný izinsiz terk eden ve üç yýl üst üste ekip biçmeyenler cezalandýrýlýp adeta topraða ayaðýndan pranga ile baðlanýrken ticareti azýnlýk Ermeni, Yahudi ve Rumlara býrakýlmýþtýr. Anadolu halký yeteneksiz deðil bizzat Osmanlý devlet sistemiyle köreltilmiþtir. Anadolu’nun üretici güçlerinin köreltilmesinin bir baþka yolu, genç erkeklerin yýllarca cepheden cepheye koþturulmasý Saray ve çevresindeki Rum Yahudi ve Ermenilere yeni ganimetler getirmesi vergiye baðlanacak yeni ilhaklar yapýlmasý saðlandý. Bir kesimin toplumsal devinime ayak uydurabilmesi kendi sermaye birikimini oluþturup genel sistemin aksaklýklarýný eleþtiren bir güç odaðý haline gelmesine baðlýdýr. Osmanlý üretim tarzýnda kýrsal kesim kendini ancak idame ettirebilecek bir nitelikte kalýp ekonomik ve toplumsal devinimin dýþýnda býrakýlmýþ yani tam anlamýyla ötekileþtirilmiþtir. Kentsel kesim ise ikili üretim iliþkilerinin kollanan kesimi olarak belirli bir düzeye ulaþsa da bozuk yönetim sistemini eleþtirip yeni bir sistem oluþturma yolunu aramamýþtýr. Cumhuriyet dönemi: Anadolu Cumhuriyet devrimini yaptýðýnda doðu enerji kaynaklarýna ulaþmak isteyen batýlý emperyalistler hayallerini ertelemek zorunda kaldý. Ama bir yandan da Anadolu da isyanlar tertiplediler. Özellikle Ýngilizlerin kýþkýrtmasýyla Dersim isyaný yaþandý. Atatürk’ün Anadolu projesini kendine en yakýn bulan halk olan Bektaþiler bu projeyi desteklemek yanýnda lokomotif görevi üstlendiler. Özellikle 3. selim döneminde ötekileþtirilmek istenen katledilen Aleviler için Cumhuriyet daha yaþanýr bir sistem idi. Cumhuriyetin ilk yýllarýnda içindeki feodal çeliþkileri netleþtirememiþ olan yeni rejime uyum gösterememiþ unsurlarýn etkisiyle bu rejime baþkaldýrýlarý kötü bir talihsizliktir. Bu gün o dönemdeki olaylarýn sulandýrýlmaya çalýþýlmasý Alevi toplumunun Atatürk’ten ve Cumhuriyet’ten koparýlmaya çalýþýlmasý Ýkinci Cumhuriyetçilerin emperyalistlerle iþbirliðidir. Geçmiþteki feodal güçlerin Ýngilizlerin kýþkýrtmasýna aldanmalarý gibi benzer bir durumdur. Türkmen Aleviler Türkiye cumhuriyetinin azýnlýðý deðil temel taþlarýndandýr. Ulusal birliði oluþturan temel harçlara saldýrýlmasý tesadüf deðildir. Hacýbektaþ belediye baþkaný Ali Rýza Selmanpakoðlu Atatürk’ün Hacýbektaþ’a Geliþinin bir tesadüf olmadýðýný söyleyip durumu þu þekilde deðerlendirmektedir. ‘Yurdumuzun kurtarýcýsý Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK 4–11 Eylül 1919 tarihleri arasýnda yapýlan “Sivas Kongresi” sonrasýnda 22–23 Aralýk günleri Hacýbektaþ’ý ziyaret etmiþtir. Kayseri ve Mucur yolu ile 22 Aralýk 1919 günü Hacýbektaþ’a gelen M. Kemal Paþa, Çelebilere ait evde aðýrlanmýþ ve konuk edilmiþtir. Yurdu Düþman iþgalinden kurtararak, tam baðýmsýz bir Türk devleti kurmak için ulusal kurtuluþ savaþýný baþlatan Paþa, mücadelenin baþarýya ulaþabilmesi için tüm Anadolu insanýný bir amaç etrafýnda birleþtirmek istiyordu. Bu baðlamda farklý etnik ve dinsel yapýdaki tüm insanlarla görüþmek ve konuþmak gerektiðini bilen Büyük Önder, Anadolu’nun önemli merkezlerinde Ulusal Toplantýlar (Milli Kongreler) düzenlemiþtir. Ýþte bunlardan birisi olan Sivas Kongresi, Baðýsýz Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolda önemli bir nokta olarak karþýmýza çýkmaktadýr.’ 1980 darbesinden sonra hayata geçirilen Türk-Ýslam sentezinin bir sonucu olarak 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas katliamý yaþanmýþtýr. Cumhuriyet döneminde feodalizm’in tasfiye edilemediðini söyleyen zihniyet köy enstitülerinin kapatýlmasýný isteyen gericiliktir. Bu gün dinci gericilik ile Kürtçülüðün el ele emperyalistlere hizmet etmesi koþullarýný 1980 darbesi saðlamýþtýr. Arap baharý öncesi Ocak 2011 Sözcü gazetesinin haberi: Cinayet iþleyenler salýndý, biz buradayýz Tutuklu sanýklardan Mustafa Balbay, Hizbullah tahliyelerini eleþtirerek, “Cinayetleri kabul edenler salýndý, biz aleyhimizde delil yokken yargýlanýyoruz” deyince salonda büyük alkýþ koptu… Balbay, “Þu anda firar olan Hizbullah deðil, hukuktur. Hizbullah’a her þey mümkün bize deðil, tahliye edilen Hizbullah sanýklarýnýn biri 48, biri 35, biri de 14 cinayeti kabul etmiþler. Onlar tahliye oluyor, ama biz hakkýmýzda hiçbir delil olmadan burada tutuklu olarak yargýlanýyoruz” þeklinde konuþtu. Konca Kuriþ’in adý basýnýn hafýzasýndan neden silindi? Yurdumuz, 2000’li yýllara, hizbullah vahþetinin etkisi altýnda girdi. Örgütün lideri Hüseyin Velioðlu’nun çatýþma sonucunda öldürülmesi, Edip Gümüþ ve Cemal Tutar’ýn ayný çatýþmada sað olarak yakalanmasý, polisin örgütün yýllarca ele geçirilemeyen þifrelerine ulaþmasýný saðladý. Bu þifreler, örgütün lider kadrosunun yakalanmasýna, bu isimlerin verdikleri ifadeler doðrultusunda domuz baðý yapýlarak gömülmüþ cesetlerin beton altýndan çýkartýlmasýna kadar uzanan operasyon sürecini baþlattý. Önce Üsküdar’daki bir evden domuz baðý yapýlarak gömülmüþ 10 ceset çýkarýldý. Çýkarýlan cesetlerden birinin kafatasýnda beton çivisi bulunduðu, bazý cesetlerin de kol ve bacaklarýnýn kýrýldýðý ve kesildiði, maktullerin iþkenceye maruz kaldýklarý anlaþýldý. Emperyalistlere taviz vermeyen, Kýbrýs barýþ harekâtýný destekleyen ve KKTC’ ini kabul eden Muammer Kaddafi’nin katliamý internet sitelerinde izledim ve þu soruyu sordum kendime. Nasýl bir zihniyet böyle bir vahþeti yapabilir? Yenidünya düzeni projesi olarak yeni Osmanlýcýlýk: Türkiye Cumhuriyetinin kurulduðu dönemlerde dünyaya egemen olan güçler Orta doðudaki monarþiyi destekler iken bu gün ne oldu da geri sistemler olarak ilan edildiler? Orta doðu halklarý devrimsel bir dönüþüm içerisine girecek olsalardý laik Türkiye Cumhuriyeti model teþkil edecekti. Bu gün ekseni kaymýþ bir Türkiye egemenleri Yenidünya düzeni güçlerine hizmet etmektedir. Böyle bir durumda Türkiye’nin doðu halklarýna model teþkil edebilmesi mümkün deðildir. Ýþte bu koþullarda yeni Osmanlýcýlýk doðunun sömürülmesi için kullanýlacak bir harçtýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Taner SARGIN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |