Bir deliyle baþederken, yapýlacak en mantýklý þey normal rolü yapmak. -Herman Hesse |
|
||||||||||
|
Tanrý ve Dinler, Neden Mükemmel Ýnsan Yaratmadý? Dünya toplumlarýnýn genel algýlarýna yerleþtirilen en yüce kültür deðeri, tanrý ve dinler olarak bilinir. Ve tanrýnýn tüm alçaklardan hesap soracaðýna inanýlmakta. Ancak her türlü çirkefliði yapanlardan býrakalým hesap sormasýný, namussuzlar artarak milyarlarý buldu. Tanrýnýn buna neden engel olmadýðýný sorgulayacak akýllý kiþilerin parmak sayýsýný geçmemesi, insanlarýn ciddi derecede düþünce yoksunu sýradan varlýklar olarak yaþadýðýný ifade ediyor. Tanrý ve dinler kutsaldýr, sorgulamak insan haklarýna aykýrý gibi evrensel deðerlere sýðýnýlmasý, insanlýktan çok þey alýp götürdü. Özellikle kutsallýða sarýlan toplum ve ülkelerde, insanlýðýn tamamen ayaklar altýna alýnmasý, kutsallýk adýyla bilinçli bir uygulama gerçeðini ortaya çýkarýyor. Örneðin Türkiye gibi ülkeler tanrý ve dinine son derece baðlýyken, diðer taraftan tecavüz ve türlü namussuzluðun sýnýrlarý aþmasý, kutsanan tanrýyý çoktan öldürmedi mi? Onca çocuk, kadýn, kýz, erkek ve hayvanlara tecavüz edilip katliamlar devam ettiði halde, tanrýyý dilden düþürmemenin ne faydasý oldu? Ayný þekilde dünya insan haklarý, akademik çevreler, evrensel tanrýcýlar, temiz din ve imandan bahsedenler daha ne kadar susacaklar? Hiçbirinin sesi çýkmaz, çünkü hepsinin birtakým çýkarlarý var. Gerçekten dünya toplumlarýnda yozlaþma (Dejenerasyon) görünenden daha kötü ve aðýr bir noktada. Bu kötü gidiþatýn birazcýk farkýnda olan kiþiler, iðne ucu kadar yaþattýðý insani deðerlerinden neler kaybettiði endiþesiyle, her þeyi sorgulama ihtiyacý duyuyor. Ýþte sorgulanmasý gereken deðerlerden birisi de tanrý ve dinlerdir. Çünkü tanrý, din kültürleri küresel çapta etkin ve kabul görmüþtür. Bu sorgulama da amaç tanrýya, dinlere inananlarý rencide etmek olmadýðýný herkesin bilmesi gerekir. Sadece insan psikolojisinden hareketle bu eleþtiriler yapýlmaktadýr. Doðal olarak inançlý her insan yüceliðine ve kudretine güvendiði maddi manevi güçlerden somut destek veya pratik yardýmlar bekler. Gerçekten tanrý ve din kültürleri her türlü haksýzlýðý önlemiþ veya en aza indirmiþ olsaydý, bunu sadece inananlar deðil, ateistler bile severek yücelttirdi. Ama nafile beþ bin yýldýr bir tane arsýz cezalandýrýlmadýðý gibi, üstelik çýð gibi büyümeye devam ediyor. Bunun sürekli toplumda çoðalarak nüfuz etmesinin þöyle bir diyalektik baðlantýsý vardýr. Bizdeki þu ata sözüyle baþlamak konunun daha net anlaþýlmasýný saðlýyor. “Baþ nereye giderse ayaklar onu takip eder”. Her toplumda onursuzluklar devlet yönetimleri baþta olmak üzere, zenginlerin pratik ve uygulamalarýna bakýlarak yükselip taban bulur. Devlet Yönetimi ve bunlarla iþ tutan zenginler gerçekten dürüst olsalar, istisnalarýn dýþýnda her insan dürüst olmak için adeta birbiriyle yarýþacaktýr. Unutmayalým ki, bireyler, devlet ve zengin sýnýftan cesaret alarak türlü alçaklýklara baþvuruyorlar. Bu yüzden arýsýzlýk, hýrsýzlýk devlet, birey, tanrý ve dinler iç içe geçtiði için, gerçek insani deðerler bitmiþ durumda. Bu anormalliklere raðmen, en ufak maddi ve siyasi politikaya bulaþmadan yaþatýlan inançlarýn daha farklý bir yeri olduðunu da belirtmek gerekir. Siyasal, ekonomik ve din tüccarlýðýna bulaþmadan, doðal þekilde tanrý ve de dine inanan insanlara saygý duyduðumuzu belirtmek isterim. Tanrý, din vb. soyut olgulara inanmak, her þeyden önce kiþilerin psikolojik ruh yapýlarýndaki korku ve þaþkýnlýðýn cevabýný bulamamýþ halidir. Doðal bu inançsal düþünceler kimseyi kendileri gibi inanýp yaþamaya asla zorlamazlar. Ancak kendinden öncekileri batýl gören Monoteist Gök Tanrýcý dini kültürlerde þu ikiyüzlülük hep görülmeye devam ediyor. Her þeyin mükemmel yaratýldýðýný iddia edip, sürekli direk ve dolaylý hýrsýzlýk yapanlarý, tecavüz edenleri desteklemesi veya göz yumulmasý, kendilerine olan saygýyý çoktan bitirmiþtir. Esasýnda tanrý; mükemmel ne insan ne de baþka bir varlýk yaratmýþ deðil. Çünkü tanrýyý yaratan insanýn kendisidir. Bahsedildiði gibi tanrý var olup her þeyi istediði gibi yapýp yaratacak güce sahip olsaydý, geçmiþte ve günümüzde çocuklara, kadýn ve kýzlara, yoksullara, mazlumlara, emekçilere yapýlan her türlü taciz ve tecavüzlerin intikamý çoktan alýnmýþtý. Namussuzlar bugüne kadar gerçek anlamda cezalandýrýlmayýp hesabý sorulmuyorsa, bu þu anlama geliyor. Mevcut tanrý, din ve devlet düzenini icat eden güçler, üç beþ çýkarcý zengin tüccar ve peygamberlerin kendisidir. Bunlarýn kendi kurduklarý düzenden hesap sormasý asla beklenemez. Ve düþünün ki.! sözde tanrýnýn yarattýðý insan, koskoca dünyayý yaþanamayacak noktaya getirdiði halde, tanrý buna seyirci kalýyor. Diðer bir üzerinde durulmasý gereken noktaysa, kutsanýp her þeyi en güzel þekilde yarattýðý düþünülen tanrýnýn, peygamberliði icat etmesiyle gerçek yaþamýn baþladýðýna inanýlmasý. Bilindiði gibi M.Ö.2500 yýllarýndan itibaren Tek Tanrýcýlýk ve peygamberlik sistemi Hz. Ýbrahim'le baþladýðý halde, Hz. Ýbrahim'in dini yoktu. O sadece tek tanrýcý bir Deistti. Hz. Ýbrahim döneminden en az bin yýl sonra Yahudilik adýyla tek tanrýcý din düzeni baþlamýþ oldu. Arkasýndan yine yaklaþýk 1000 yýl sonra Hristiyanlýk ve bundan da 600 yýl sonra Ýslam dini ortaya çýkmýþtýr. Her üç tek tanrýcý din ayný mantalite üzerine varlýklarýný ve düzenlerini sürdürdüler. Bu dönemler içerisinde meþru görülen en az 317 peygamber yaþadýðý belirtilir. Ayný zamanda peygamberlerin hayatý ve toplumu yönetme þekilleri incelendiðinde, insanlýða ve peygamberliðe atfedilen deðerden tamamen uzak, tülü çirkinliklerle doludur. Her birinin yüzlerce karý ve cariyeye sahip olmasý, kutsal savaþ adýyla kendilerine inanmayanlara katliam, esir alýnan kadýn, çocuk ve erkeleri köle olarak satmak vb... Günümüzdeki devletlerin çoðunluðunun adalet sistemi, aile düzeni, cinsel iliþkilerden, zenginlerin korunmasýna kadar hepsi kutsal peygamberlik düzeninin kopya edilmiþ þeklidir. Örneðin köle yerine modern yoksul emekçi sýnýflarýn çýð gibi büyümesi. Ailede hâlâ dine göre evlilik ve namus kavramýnýn yaþatýlmasý. Cariye ve harem yerine, gerek resmi nikahla gerekse dini ya da çaðdaþlýk adýna istediði kadar kadýna sahip olmak. Ve bunun sadece erkelere tanýnan meþru, resmi ve gayri resmi hak görülmesi. Sermaye sýnýfýnýn sürekli korunmasý için devlet yönetimlerinin maddi manevi her türlü desteði sunmasý. Bunlar peygamberlerin feodal Aþiret Aðalarýna ve tüccarlara tanýdýðý haklarýn aynýsýdýr. Sadece isim, zaman ve þekil bakýmýnda birtakým deðiþimler söz konusu. Tanrý ve dinlere inanmayanlarýn yaptýklarý talanlarý bir kenara býrakýrsak... Her þeyi yüce tanrýnýn emir ve taktiri olduðuna inanarak yaþayan insanlarýn durumu içler acýsý. Bu topluluklar sürekli kendi içlerinde savaþ, çatýþma, hýrsýzlýk, ýrza, mala tecavüz, yalancýlýk gibi iðrençlikleri yaþadýklarý halde, tanrýlarýndan bunun hesabýný soramayacak derecede fobiktirler. Tanrý; kendine inananlarýn bunlarý yaþamasýna müsaade ediyorsa, o zaman tanrýnýn kendisinde de büyük bir sorun var demektir. Tanrýnýn gerek varlýðý ile ilgili, gerekse haksýzdan hesap soracaðýný gösteren somut en ufak bir iþaret bugüne kadar gösterilememiþtir. Öyleyse.! ya tanrý yoktur, varsa neden kendi yarattýðý insanlara sürekli iðrençlikleri layýk görüyor? Eskiden hep söylendiði gibi, yaþananlar tanrýnýn bir sýnavýdýr saçmalýklarýnýn modasý çoktan geçtiðini hatýrlatmak isteriz. Aslýnda soyut güçlere çoðu insan inanmadýðý halde, sadece maddi çýkar ve yalnýzlýk korkusu gereði inanmýþ gibi yaptýklarýný tüm dünya biliyor. Dünyadaki bütün insanlar tek bir güce inanýyor. Oda maddi varlýklarla birlikte cinsel egoizmdir. Ýnanan insanlarýn elinden bu iki varlýk alýnsa, ne inançlarý kalýr ne de imanlarý. Çoðu intihar ederek yaþamýna son verir. Maddi ve cinselliðin gücünü peygamberlerde dahil hiçbir insan açýktan itiraf edemedikleri için, adýný yüce tanrý, din ve kutsallýk koyarak, süperegolarýný tatmine çalýþmýþlardýr. Bu psikolojideki amaçsa, tüm bencil güdüleri tatmin etmektir. Fakat bugüne kadar üst düzey dini temsilci, zengin ve devlet yönetimine hakim kiþilerden birisinin dahi tatmin olduðuna rastlamamýþtýr. Bu sýnýflar sürekli daha fazlasýna sahip olma maymun iþtahýyla, tanrý ve dinleri sonsuza kadar savunup, toplumu oyalayýp uyutmak için en büyük felsefe yapmýþlardýr. Ýnsanlarýn birazcýk kendilerine saygýlarý olup tanrý, din, devlet ve kutsallarýn ne için, nasýl var edildiklerini baðýmsýz þekilde inceleseler, her þeyi net olarak anlayacaklar. Eðer tanrý ve dinleri savunup yücelten düþüncenin sahipleri gerçek sosyalistler olsaydý, tanrý ve dinler þimdiye çoktan mükemmel insan yaratmýþtý. Cemal Zöngür
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |