Biz biraz tatil ve yaz rehavetine kapýlmýþ iken sayýn büyüklerimiz boþ durmuyorlar, ABD ziyaretleri unutulmaya ve unutturulmaya çalýþýlan, askerlerin, ayrýca hiç sözü bile edilmeyen asker-sivil Türk vatandaþlarýnýn ellerinin baðlanýp baþlarýný kesekaðýdý içine geçirme olayý, son olarak Irak’a asker gönderme konusu. Neyse ki bugün böyle bir iþ için TBMM’den yeniden tezkere geçirme gerekliliðini düþünmüþ konuþmuþ ve karara baðlamýþlar.

Bizim yöneticilerimiz Irak’a asker göndermeye neden bu kadar hevesli, bileniniz var mý? Irak’a asker gidince Türkiye’nin ne gibi bir kazancý olacak? Geçen tezkereden beri ne deðiþti ki bu kez askerlerin gitmesi gerçekleþebilsin? Tezkere önce geçmedi ama mantýk ve düþünce biçimi, kendilerine yakýþtýrdýklarý pozisyon, misyon ayný olunca davranýþ da deðiþmiyor. Yine bir koyup üç alacaðýz mantýðý ile davranýyorlar. Yine ABD’ye yaranmaya çalýþýyorlar. Üstelik son birkaç ay içinde ABD’nin çirkin yüzünün iyice ortaya çýkmýþ olmasýna raðmen.

Irak’ta ABD askerleri öldürülmeye devam ediyor. Türkiye tezkere çýkýp Irak’a asker gönderirse artýk yalnýz Kuzey Irak’ta görev yapmayacak. Iraklýlarla savaþa tutuþmuþ olacak. Ýþin adalet, hak, hukuk yanýný bir yana býraksak bile, Türkiye’nin böyle bir savaþa girmekten ötürü hiçbir çýkarý olamaz. Bu savaþ þimdiye kadar olduðu gibi tümüyle ABD’nin çýkarlarýna hizmet edecek. Önce PKK-KADEK ve diðer Kürt gruplarý kontrol altýna almak bizim çýkarýmýzmýþ gibi gösteriliyordu. Þimdi Türkiye’nin böyle bir iþe kalkýþamayacaðý açýkça görülüyor. ABD Türk askerlerini onlarýn en çok ölü verdikleri bölgelere gönderecek, Kürtlerin bulunduðu yerlere deðil. Çünkü zaten onlar ABD ile iþbirliði içinde çalýþýyorlar. Böylece Güney Anadolu’yu da içine alan Kürdistan haritalarý yapan Kürt gruplarla kol kola girip birlikte Itak’ýn yeniden yapýlanmasý için çalýþacaðýz (Ben bu Kürt gruplarýna Kürt olduklarý için deðil, niyetleri kötü olduðu için karþýyým). Karþýlýðýnda ne alacaðýz? Yalnýzca ABD’nin kaðýt üzerinde Türkiye’nin müttefiki olarak kalmasýnýn devamýný... (Terbiyem izin vermediði için diðerini söylemiyorum).Yoksa ABD bize açýkça düþman olacak. Bu kesekaðýdý olayý da bu gerçeði vurgulamak için yapýldý sanýyorum. ABD diyor ki “Benden deðilsen, tarafsýz bile olsan bana karþýsýn. Ben de yeni stratejim gereði benden olmayanlarý ezerim. Sizi de ezerim. Ama her þeyin bir zamaný vardýr. Herkes zamaný, sýrasý gelince ezilecek.”

ABD Irak’ta -diðer olaylardan (Somali, Afganistan, vs.) farklý olarak- Birleþmiþ Milletlerin devreye girmesini istemiyor. O zaman kontrolün elinden çýkacaðýný biliyor. Türkiye’yi BM inisiyatifi dýþýnda istiyor. Yani tümüyle kendi kontrolü altýnda olsun istiyor. Türkiye’nin Müslüman olmasýndan yararlanmak istiyor. Türkiye beyaz adam için çalýþan kýzýlderili rehberler gibi ABD’ye yol gösterecek, yardým edecek. Ama hiçbir yetkisi ve alacaðý birkaç dolardan baþka bir çýkarý olmayacak.

Eðer tezkere daha önce geçmiþ olsaydý, bu konuma çoktan sokulmuþ olacaktýk. O zaman Kuzey Irak’ta bulunan Türk askerlerinin ABD istediði anda bölgeyi terk etmeleri söz konusu olacaktý. Adamlar gerekçesiz, ya da uydurma gerekçelerle bütün bir ülkeyi iþgal ediyor, devlet baþkanýnýn oðullarýný öldürüyor, sonra da büyük bir piþkinlikle Türkiye’nin Kuzey Irak’taki varlýðýnýn yasal olup olmadýðýný sorgulayabiliyorlar. Eðer Türkiye ABD’nin kesekaðýdý davranýþýný kýnayabildiyse, üzüntü duyabildiyse nedeni önceki tezkerenin meclisten geçmemiþ olmasýdýr. Türkiye’nin kendi gücü ile Kuzey Irak’ta bulunmasýdýr.

Geçen tezkerede olduðu gibi bu tezkerede de ayný tepkiyi göstermeliyiz. Yaz aylarýnda ‘savaþa hayýr‘ mitingleri yapmak oldukça zor olabilir. Ama gerekirse yapmalýyýz. Yeni tezkerenin meclisten geçme olasýlýðýna karþý kamuoyunu bilgilendirmeliyiz.

29.Temmuz.2003