ï¿½zEdebiyat - Demirhan Ocak - Federal Almanya'da "Yabancï¿½lar" ï¿½ï¿½in Rehber

Merhaba caným yabancý kardaþým.Bugün bildiðin gibi kültür derneklerini yakýndan tanýyacaðýz. Þimdi sana benim anlatacaklarýmýn gerçek kültür dernekleri ile bir alakasýný olmadýðýný bilmende yarar var.
Bu dandik kültür dernekleri gayet nezih yerler olup Almanya'nýn neresinde olursa olsun üç tane hemþehri bir araya geldiðinde, hemen bir kültür ve dayanýþma derneði kurarlar. Ýçlerin biri baþkan, biri muhafelet, biri hizipçi olur...
Eh günümüz artýk teknoloji çaðý olduðu üzere bu kültür derneklerinde teknolojinin en son örneklerini görmek gayet mümkün.. Ve buralarý teknolojiden sonuna kadar faydalanýlan yerlerdir. Bu konu üzerine bizzat yaptýðým inceleme þöyledir.
Caným yabancý kardaþým, bunlara nezih yerler dedik. Nasýl mý? Genelde bu derneklerde uzun zamandýr karþýlaþmamýþ iki kiþinin konuþmalarý, "Ooo! Günaydýn mösyö, nasýlsýn pirim? Vay efendim vay görüþmiyeli nasýlsýnýz? Tabii ya biz sizinle en son Kütahya Çinisi Sergisi'nde görüþmüþtük. Eh efendim sizin küçük oðlan piyano (saz, ud, baðlama) derslerine devam ediyor mu?" diye soruyla karþýlaþan baba; "Yok hayýr benim oðlan þimdilik cumhuriyet tarihinde geliþen Türk tiyatrosu þimdilerde neden bu hale geldi diye bir araþtýrma yapýyor." diye konuþmalarýn olmasý gayet imkansýz bir olaydýr. Fakat kaza ile birisi böyle bir selamlaþacak kadar cüratkar (enayi) çýkarsa, ona sabaha kadar "neremi? neremi?, bööööððð, seviyoooom, öölüyom" gibi kültür dozaji yüksek þarkýlar dinleterek o da diðerleri gibi derneði bütün bir üye yapýlýr.
"Tamam da bu insanlar sabahlarý birbirlerine hiç selam vermezler mi?" diye soracak olursan?
elbette selam verirler, sana bir kaç örnek vereyim:
1. Lan lavuk dün akþam nasýl, ama size beþ tane gecirdik mu haha uha....
2. Ooo! Beyler þeytanýnýz bol olsun..hadi okeye dördüncü yok mu?...
3. Þiþt dombili naber lan?
4. Millet koþun la komþu dükkana bomba gibi bir karý girdi
Eðer masalarda konuþanlara kulak kabartacak olursak:
"Valla bilader geçen gün bizim fabrikada akþam paydosdan sonra bu Alamanlar iþi gücü býraktý bizim büyük yemekhanede Türkçe ve Alamanca olarak “herkes her yerde yabancýdýr” diye bir konferans mý, toplantý mý gibi bir þeyler yapýyorlarmýþ da benim usta baþý tutturdu illah sende gel diye..."
"Bak sen peki sen ne dedin?"
"Valla ilk önce yok, mok dedim, amma sonra yav þimdi durduk yere ustabaþýyý kendimize kýl etmeyelim diye gittim..” gibi konuþmalarýn yaný sýra,
“Türkiye'de hangi iþadamý kýlýklý öküz hangi oruspu kýlýklý mankeni becermiþ.”
“Aslýnda dün akþamki maçýn hakemini maçtan sonra hiç bekletmeden Taksim'de sallandýracaksýn bak bakalým bundan sonra hakemler hata yapýyor mu?.”
Ýþte bunlar gibi kültür düzeyi gayet yüksek muhabbetler çevrilir.
Birde bu kültür derneklerinin heykel sanatýnýn doðaçlama (improvisation) dalýnda çok baþarýlý olduklarýný anlamak için dahi olmaya gerek yoktur. Sadece bu derneklerin çevrelerinde gezen canlý sanat eserlerini incelerseniz bu harikulâde eserlerin çok kýsa bir zamanda ve Avrasya tekniði ile yaratýldýðýný hemen anlarsýnýz.
Bu eserler iki günde bir þöyle bir yöntem izlenerek üretilirler:
Ýlk önce bu sanat olayý için hafif depresif ve idealist bir klasik müzik öðrencisi lazýmdýr, bu öðrencinin biraz abuþ olaný dýþarýdaki tabelada yazan “Camuzoðlu Kültür Derneði”nin sadece -kültür- derneði yazýsýnýn okunmasýndan dolayý elde keman ve yüreðinde müzik sevgisi ile içerdekilere süpriz olsun diye, yallah deyip Vivaldi'nin 1. keman konçertosu eþliðinde giriþ yapar.
Ýþte bu durumda içeride bulunan ahali bu gencin bir televole muhabiri ya da bir anahaber bülteninin yeni bir aksiyonu olmadýðýný anladýklarý an sürpriz yapacaðým diye içeri giren öðrenciye en baba süprizi yaparaktan ilk önce “Höyyt lan sen de kimsin?” diye selamlarlar daha sonra, karakucak pehlivanlarý bir el ense çekip yere yýktýklarý öðrencinin kafasýnda sanatçýlarýn “the last touch” son dokunuþ dedikleri olayý yaparak, kemaný kafasýnda paralayýp derneðin dýþýna salarlar.
Birde bazý derneklerin tabelalarýnda "... Dayanýþma", "... Sipor", "... En bi hakiki" diye bazý ekler görülür, ama bu ekler aslýnda kendi anlamlarýnýn dýþýnda bir çok önemli anlam taþýrlar...
1. Örnek:
Camuzoðlu Kültür ve Dayanýþma Derneði: Bu dayanýþma ibaresi, derneðin bulunduðu þehirde ne kadar sanatçý varsa eserlerini sýra ile dayanaþa, dayanaþa sergilemek ya da derneðin bünyesinde kurulmuþ bir tiyatro grubunun komþu derneðin tiyatro grubuna telefonda “Kardaþ valla bu akþam godot’u beklerken isimli oyunu oynayacaðýz da bizde bitmiþ eðer sizde ten rengi pudra varsa verebilir misin?” meyanýnda veya her hafta sonu edebiyat üstadlarýnýn eserlerini hiç bir ayrým gözetmeden, okuma akþamlarý düzenlemek suretiyle bu üstadlarýn eserlerini üyelerine tanýtarak dayanýþma örneði sergilediklerini düþünüyorsan, o zaman sen sýrf gazeteler yazdý diye 12 yaþýndaki bir çocuðun "Mevcut düzeni yýkma amacýný güden yasadýþý örgüt mensubu suçlamasýyla yargýlanmasýnýn" doðru olduðuna inanacak kadar safoþ olduðunu bilmek senin hakkýndýr.
Peki bu gibi derneklerde dayanýþma dedikleri olay nedir? Güzel bir soru bence bu dayanýþma kelimesinin anlamý þu olabilir, okey oyununda üç kiþinin kurduðu bir teþkilatýn, kendi arkadaþ çevresinden olmayan dördüncü kiþiye bir dünya hesap ödetmek icin olan dayanýþmasýndan öteye gitmez.
2. Örnek:
Annem Annem Kültür ve Sipor Derneði: Bu tür derneklerde hem gençler boþ zamanlarýný spor aktiviteleri ile deðerlendirsin, hem de ayný zamanda üçüncü dünya ülkelerinin, birinci dünya ülkeleri tarafýndan nasýl yalanýp yutuluyor gibi sosyo, ekonomik bir kültür tartýþmasý yürütüyorlar diye düþünme!.
Çünkü bunlarýn genelde yaptýklarý "sipor" ya toplu olarak televizyondan derby maçý seyrederek, küfür etme yeteneklerini sergilemek ya da genelde dernek içinde abi, hoca diye adlandýrýlan kendi memleketinde fi tarihinden önce mahalle takýmlarýnda oynamýþ olmasýna raðmen, iyi niyetiyle oluþturduðu bir futbol takýmýnda oynayanlarýn büyük bir çoðunluðu 3. sýnýf holivud filmlerinde anlatýlan ucuz kahramanlýk senaryolarýndan etkilenerek hiç çalýþmayarak ileride ünlü bir futbolcu olmayý hayal eden; bir sumo güreþcisinin yarý ölçülerine sahip biraz semizce arkadaþlarýn, hafta sonlarý futbol oynadýklarý, ana avrat küfrederek kavga ettikleri mekanlardýr.
3. Örnek:
En Hakiki,Valla billa iki gözüm önüme aksýn ki öz be öz, Adanalýlar Kültür Derneði: Caným yabancý kardaþým, genelde bu tür dernekleri kuran angutlarýn tebelalarýnda yer alan þehirlerle uzaktan yakýndan alâkalarý yoktur.
Ýþte bu yüzden sen boþu boþuna:
1. Lan bu Adana'dan zaten bir adet var nedir bunun hakikisi, özü?...
2. Ne yani þimdi buraya Papau Yeni Gine’lilerden çoban tobaka amcanýn oðlu mokaka giremez mi?
3. Ya bilader sakýn bu elin þopar kýlýklý herifleri bu derneði bizim en bi hakiki öz nivyorklular çay ocaðýný batýrmak için tam karþýmýza kurmuþ olmasýnlar?
gibi sorulara boþuna cevap arama! Bu gibi derneklerin isim babalarý olacak öküzlerin akýllarýna baþka bir þey gelmediði için böyle bir isim olayýna girmiþlerdir.
Ha unutmadan yazýnýn baþýnda bahsettiðim üzere bu kültür (!) yuvalarýnýn ortak özellikleri, hepsinin yüksek teknoloji araçlarý kullanmalarýdýr.
Orta halli bir derneðin teknoloji harikasý araç, gereç listesi:
1. Çingirlioðlu Marka© Hakiki tenekeden imal su kazaný
2. Kaþý beni bey Marka© ince belli, altýn sýrmalý çay bardaklarý
3. Yuh be amma da tozuttun Marka© bir ileri, bir geri vitesli çalý süpürgesi
4. Ýki gözüm önüme aksýnki Marka© jilet gibi, plastik iskambil kaðýtlarý
5. Aslan bacanak, valla canavar gibi yaptýn Marka© ahþap masalar
6. Valla bunlar plastik (!) ömür boyu kullan Marka© sandalyeler
7. Lan avrat! Kýrmadan bir yanýný adam gibi dik þu örtüleri Marka© masa örtüleri
8. Kuþe kaðýda basýlý gazetenizin armaðaný Marka© muhtelif futbol takýmlarýnýn posteri
9. Lan biz yumuþak mýyýz? Marka© abuþ bir klasik müzik öðrencinin kafasýnda parçalanan keman artýklarýndan yapýlmýþ bir kaç adet büyükce kül tablasý
10. Ölüyooom, seviyooom, kaldýramassan kaldýrýrlar Marka© müzik kasetleri ve CD'leri!
11. Taþ çalma lan pezevenk! Valla bak þimdi kafana yiyeceksin ýstakayý Marka© okey oyun takýmlarý
Peki yabancý kardaþým, þimdi sen bana “ya gözünün yaðýný yediðimin rehber kardaþým bu kültür derneklerin sonuç olarak bizlere ne gibi bir yararý var, türünden bir soru soracak olursan?”
Ben de sana bu kadar açýklamadan sonra hala anlamadýðýn için sana kýzmadan, kafaný, gözünü patlatmadan anlatmaya calýþayým:
...Senin memlekette bulunan kahvehanelerden bunlarýn iki farký vardýr: Tabelalarýnda kültür ibaresinin bulunmasý ve sodalý çaylarýn buralarda 1 euro olmasýndan baþka hiç bir farklarý yoktur.
Anlattýðým örneklerin yarasý olan gocunur gibi bir yan etkisi olduðunu belirtmeden geçemiyeceðim.