"Gülün dikene katlanmasý onu güzel kokulu yaptý." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Bu yalnýzlýk, eflatun gecelere meyil kurþun saçmasý, bu yalnýzlýk, gölgemin duvara kazýnan en hazin yaný olmalý... Gölgem ve ben... Sen giderken ardýnda kalmýþtýk ve aðlýyorduk... Yeni peyda oldu bu gölge bu anýta... Önceleri böyle miydi; sana bakarken, gözlerine dalarken, sevgimi haykýrýyorken neredeydi? Hangi yalnýzýn koynunda seviþir ve gecelerdi... Hangi evin salonunda gece kondu diker gibi bir anda peydahlanýverirdi. Evet gülüyorum ve bu gece bir gölgeyle yatýyorum... Ah! Tarla kuþuydu, Juliet! Ve bunu hiç düþünmemiþti Romeo... Gün battýktan sonra sabahý beklemek, nereye konacaðýmý hiç bilmeden... Sabah çekip gitmek... Lanet ve lanet üstüne yine lanet... Tarla kuþuydu, Juliet! Romeo sevimli bir kelebek... Mecnun ve Leyla’ya da bir hayat sunmalýyýz, kara mizah o öyküye, büyülü aþk eklentileri ve semersiz bir eþek! Yine tarla kuþuydu o... Konduðu yeri bilmiyordu. Çýðlýðý duyuluyor þimdi sadece... Kendisi nerde? Yerden göðe özgür olurlar... Ovanýn ortasýnda yavrularýný bekliyor, göðe o kadar yükseliyor ki, göz kýrpmasý kadar kýsa bir zaman dilimine sýðdýrýyor kaçýþlarý... Böyle bir son olamaz mý? Bu hazin sýnýrlarý þenlik havasýnda yeniden yaþayamaz mýyýz ki? Lütfen bir tane daha alabilir miyim; Tarla kuþu? Son bir tane daha; bu öykünün ve o tarla kuþunun hatrýna... Siyaha hiç bu kadar küsmedim... Rengini de deðiþtiremedim gölgemin. Nereye varsam bir yanýmdan salýneverdi. Nereye baksam; hep kendim, ne yana çevirsem beni, orda gördüm... Sen giderken biz aðlýyorduk... Oturup þiir okuyorduk, yazýlar yazýp, çizgiler çekiyorduk duvara! Bana benziyordu ve hiç gülmüyordu gölgem! Sadom ve Gomore! Buldum iþte! Bu taþ yaðmurundan kalma topraklarda boðazlandý her þeyimiz. Kadýn Sadom, erkek Gomore; ve hep birlikte katlattik sevdayý... Taþlara bana bana yürek, yaðmur yerine vurulduk evvabinde! Gelsen olur mu ki? Tuðyan çaða bir taþ daha düþmeden, gözlerinde sabah þiþliði ve ellerinde “annem kokan” çapa nasýrý, gözlerinde umut þiiriyle ellerimi tutarsan... Olmayacak biliyorum, bu tutkunun en býçkýn yerinde kaldým. Alacakaranlýkta, ense köküme giren, anýtý dikilesi bir isyaný kuþanýyorum þimdi. Azýðým, biraz Eylül kokuyor, kuþamým sonbahar... Hiçliðe savurduðum onca merminin gelip de beni þakaklarýmdan vuracaðýný nereden bilebilirdim ki? Ah! Tarla kuþuydu, Juliet! Ve bunu hiç düþünmemiþti Romeo... Gün battýktan sonra sabahý beklemek, nereye konacaðýný hiç bilmeden... Mutlu bir hayat oyununu oynamak varken, bir çiftçinin kýrmasýna kurban olmak da nereden çýktý? Böyle bir son olamaz mý? Bu hazin sýnýrlarý þenlik havasýnda yeniden yaþayamaz mýyýz ki? Lütfen bir tane daha alabilir miyim; Tarla kuþu? Bütün replikleri ezberlenmiþ ve epik bir müstesna gibi, her gün daha bir derinsel perspektif kazanýyorum. Öyle ya piþmek bu olsa gerek! Tanýmlarken hayatý, sýfatlardan geçiyorum; her birinin suratýndan ince bir bakýþ ve narin dokunuþlarla ayrýlýyorum. Sarrafiyet coþkunluðu doluyor gölgeme; O ne yapsa ben onu, ben ne yapsam o beni taklit ediyor. Engüzel soruya geliyor sýra; Peki ama hangisi gerçek! Gidiþine inandýramayýþým mý kendimi, ya da geliþini hatýrlamam mý her defasýnda? Bu ayrýlýðýn özeti, diþlisi kopmuþ fermuara gider... Sonra bir çekiþte topyekün daðýlmaktýr sonu... Gecenin zarý yýrtýlýyor, vakit geç! Demir iþçisi Mehmet horlamaktayken mesaisi yeni baþlýyor fahiþelerin ve her köþe baþýný üniformalý adamlar tutuyor. Ah! Tarla kuþuydu, Juliet! Ve bunu hiç düþünmemiþti Romeo... Gün battýktan sonra sabahý beklemek, nereye konacaðýmý hiç bilmeden... Sabah çekip gitmek... Lanet ve lanet üstüne yine lanet... ORHANTURAN'IN BU DENEMEYE YAPTIÐI KLÝBÝ AÞAÐIDAKÝ LÝNKTEN ÝZLEYEBÝLÝRSÝNÝZ: http://www.youtube.com/watch?v=GMph1z8EFMU&mode=related&search=
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Orhan TURAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |