Iþýk verirseniz, karanlýk kendiliðinden yitecektir. -Erasmus |
|
||||||||||
|
Ben bin yýldýr bu mahzenin mahkûmuyum. Yaðmur sesine de alýþkýným, soðuða da... Çok gardiyan geçti bu topraklardan; kimisinin elinde kalbini gördüm, kimisinin kalbinde elini... Mantýkla, kalbin gergefinde bir girift çýkmazdý her þey! Her þey bir pirenin soluk alýp vermesi kadar bir þeydi iþte! Her þey, bir sineðin seviþme zamanýydý! Çok kýsa! Olabildiðince bir andý görebildiklerimiz. Kývrýmlý ince, derinden okþanmýþ bir patika yol gibi yumuþak damarlarý var bu sarý yapraðýn. Eylül bitti deme bana! Bu sarý yaprak! Yüzündeki korkunun yansýmasý deðildi belki ama belki de sonu alkýþ tutmayacak bir sonuçtu. Yaþlý, olabildiðince beli bükülmüþ kambur bir adam gibiydi, yapraðýn tutunduðu! Öksürüyordu aðaç, bastonu yoktu belki ama olsaydý inan o da tutamayacaktý. Duruyordu iþte, kökünden tutunmuþ, bir beden gibi yerde yatan çamura. Çamur bendim, yaþlý aðaç... Bu hayattýr; o sarý yaprak sakýn sen olma sevgili! Ben bin yýldýr bu mahzenin mahkûmuyum. Yaðmur sesine de alýþkýným, soðuða da... Çok gardiyan geçti bu topraklardan; kimisinin elinde kalbini gördüm, kimisinin kalbinde elini... Evet, coþmalýydý bir þeyler. Gezdiði zaman... Bileklerinin en çatlak noktasýnda vurduðunda bir býçak, fýþkýrmalýydý belki! Bu hayatýn kýlcal damarý olmak için savaþ verecektik, atar damarý olmak için deðil. Kesti mi zulüm, yaþamak ölüm bize! Tutmayacak bilek, tutmayacak el. Önce baþ dönecek, sonra beden, o yaþlý aðaç gibi, eðilmeden ve bükülmeden düþecekti yere. Ama kanýný dökerek, ama savaþarak, ama dosta kaþ bükmek olsa da, düþmana baþ eðmeyerek... Zavallýca deðil, hiçe giderek deðil, korkakça, þerefsizce kaçmakla olmayacak geçiþi bu mevsimin. Kansa kan, ölümse ölüm! Bir týrtýlýn çektiði doðum sancýsý, kelebek olma adýnaysa, acýlar yaþanmalýdýr sevgili, büyütmek için bizleri! Milyon yýldýr bu ruhun sahibiyim! Cenneti de biliyorum, cehennemi de! Çok ölü geçti bu mezarlardan, kimisinin elinde altýn bileziði, kimisinin kuru ekmeði... Mantýkla, kalbin gergefinde bir girift çýkmazdý her þey! Her þey bir çekirgenin zýplama süresi kadar bir þeydi. Her þey, her þeyin, elinde olmayan nedenlerden dolayý infilak etmesiydi. Teknik bir arýzaydý aþk, bant yayýnýydý gülmeler ve alttan yazýlarla konuþuyorduk. Bu savaþtý! Bu en derin, hayalî çýkmazlarýn ve köhne yordamýn kýsýr çeliþkisiydi. Bunun adý savaþtý! Bu hazandý! Biz ayaz mevsimde, çorak bir coðrafyadaydýk belki, belki de, silinmiþ bir tarihte... Biliyoruz ki tarih yeniden yazýlmayacak ve hiçbir vaha konulmayacak kucaðýmýza... Üzülmek yersiz... Çamur bendim, yaþlý aðaç... Bu hayattýr, o sarý yaprak sakýn sen olma sevgili! Ben bin yýldýr bu mahzenin mahkûmuyum. Yaðmur sesine de alýþkýným, soðuða da... Çok gardiyan geçti bu topraklardan; kimisinin elinde kalbini gördüm, kimisinin kalbinde elini... Ýnadýna sevgi, inadýna... Söz dimaðdan çýktýðý zaman, inadýna ölüm, güneþ bir arpa boyu gemlediðinde aðýzlarý, güneþe gölge olacaktýk, çatlaða sýva... Yaraya merhem olacaktýk, ekmeðe katýk, suya sabun, ateþe buz, soruya cevap, ölüye hayat, geceye gündüz, günaha sevap... Eðilmeden, bükülmeden düþecektik yere, ama cana can katarak, belki aðlayarak, dosta kaþ bükmek olsa da, düþmana baþ eðmeyerek... Zavallýca deðil, hiçe giderek deðil, korkakça, þerefsizce kaçmakla olmayacak geçiþi bu mevsimin. Kansa kan, ölümse ölüm! Bir hayat seçmiþiz ki adý hazandýr gülüm! Biz ölmedikçe þereflice, bir daha hiç ölmeyecek bu ölüm! Bir týrtýlýn çektiði doðum sancýsý, kelebek olma adýnaysa, acýlar yaþanmalýdýr sevgili, büyütmek için bizleri! Milyon yýldýr bu ruhun sahibiyim! Cenneti de biliyorum, cehennemi de! Ýnsanlar; üstlerinde sýfatlarý da vardý. Binalara yazýlmýþtý isimleri. Granit süslemeli bahçe duvarlarýnda, hamaklara kurulu yataklarýnda sallanýp durdular. Keyif çattýlar çekirgenin zýplayýþý, sineðin seviþmesi kadar, keyif çattýlar, alabildiðine düzgündü çimenleri... Bizimkisi biraz çoraktý ama hiç kýsýr olmadý sevdamýz.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Orhan TURAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |