..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her þey ancak sevgiyle satýn alýnabilmelidir. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Toplum ve Birey > Vildan Sevil




20 Þubat 2011
Tecavüz Meþru! - Mudur?  
Direniþ, yaþamýn içinde ve edimdedir, direnmeyi gerektiren o andadýr, sözler uçup gider.

Vildan Sevil


Ýzedebiyata yeni üye oldum. Amacým, engellerle karþýlaþýp yazýlý basýnda ses duyuramayan sanat ve düþünce insanlarýný tanýmak, okumaktý. Gerekirse yorumlar yazarak yalnýzlýklarýný paylaþabilir, sevgiyi, saygýyý en çok hak etmiþ böyle bir emeðe desteðimi sunarým belki, diyordum. Çünkü politik ve ekonomik ortamýn egemenleri, kendi “Hýk deyicileri”nden baþka seslere artýk hiç dayanamaz hale gelmiþti, bu sesleri boðmak için her yolu dener olmuþtu. Yýllardýr çok okur, az yazar, yazdýklarýmý da çöpe yollarým. Beðenmem kendi yazdýklarýmý. Yazgý mý demeliyim, rastlantý mý, bilemiyorum. Selçuk Üniversitesi’nden Ýslam Hukuku profesörü sanýyla maruf, Orhan Çeker adlý zat, günlerce kamuoyunu meþgul eden açýklamasýný yapmasaydý, ben de Ýzedebiyat’ta bu yazýyý yazmak zorunda kalmayacaktým belki de. Çeker þöyle buyurdu:


:AIIG:
Tecavüz Meþru !-mudur ?

Ýzedebiyata yeni üye oldum. Amacým, engellerle karþýlaþýp yazýlý basýnda ses duyuramayan sanat ve düþünce insanlarýný tanýmak, okumaktý. Gerekirse yorumlar yazarak yalnýzlýklarýný paylaþabilir, sevgiyi, saygýyý en çok hak etmiþ böyle bir emeðe desteðimi sunarým belki, diyordum. Çünkü politik ve ekonomik ortamýn egemenleri, kendi “Hýk deyicileri”nden baþka seslere artýk hiç dayanamaz hale gelmiþti, bu sesleri boðmak için her yolu dener olmuþtu.
Yýllardýr çok okur, az yazar, yazdýklarýmý da çöpe yollarým. Beðenmem kendi yazdýklarýmý.
Yazgý mý demeliyim, rastlantý mý, bilemiyorum. Selçuk Üniversitesi’nden Ýslam Hukuku profesörü sanýyla maruf, Orhan Çeker adlý zat, günlerce kamuoyunu meþgul eden açýklamasýný yapmasaydý, ben de Ýzedebiyat’ta bu yazýyý yazmak zorunda kalmayacaktým belki de. Çeker þöyle buyurdu:
"Sorunun odaðýnda kim var? Kadýn var. Kardeþim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karþýlaþman sürpriz olmayacaktýr. Tahrik ettikten sonra sonucundan þikayet etmen makul deðildir.
SUÇTA DEKOLTE VE TAHRÝK EDÝCÝ KIYAFET VAR
Bu konuda suçu iþleyenleri savunduðum anlaþýlmasýn. Elbette iþlenen suç son derece iðrençtir. Lakin bu suçun iþlenmesinde dekolte ve tahrik edici kýyafetler giyinen kadýnýn da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabi ki erkek suçludur ama kadýnýn da suçu gözardý edilirse meseleyi çözümde yanlýþ adým atmýþ oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur."
Prof. Çeker, "Öncelikle belirtmeliyim ki dinimizde böyle bir ceza yok. Bu siyasi otoritenin kararý ile uygulanan bir ceza yöntemidir" dedi.
Kaynak : http://www.internethaber.com/dekolte-giyene-tecavuz-ederler-328464h.htm#ixzz1EVxV6MKo
Þimdi, bu sözlerin neresinden tutalým? Yoruma gerek var mý? Böyle tepki uyandýracak her beyanlarýnda yaptýklarý gibi, ya söz maksadýný aþýveriyor ya da yanlýþ anlaþýlýyor. Aðababalarýnýn da klasik yöntemi bu yaklaþým.
Freud, Günlük Yaþamýn Psikopatolojisi adlý yapýtýnda, doðaçlama konuþmalarýmýzda, bilinçdýþýnýn, neleri, nasýl, hangi yollarla dýþavurduðumuzu çok güzel anlatýr. Freud’dan edindiðimiz bilgilerle kendimizi ve çevremizi gözlediðimizde onun ne denli haklý olduðunu anlarýz.
Prof. hazretlerinin buyurduðu fetva, kendi bilincinin, nasýl bir hastalýklý ayrýmcýlýk, ilkellik, acýmasýzlýk ve þiddetle örüldüðünün resmini sunuyor bize. Ne yazýk ki artýk, toplumumuzda böyle kafalar egemen oluyor, hamam böceði hýzýyla ürüyor. Çok çocuk yapmaya çaðrý da bu üretimi arttýrmaya yönelik deðil mi?
Büyük devlet adamlarýmýzýn (!), giyim kuþam, örtünme, içki konularýna yaklaþýmý çok mu farklý?
Çeker’in sözleri, güvenlikle iligili kurumlardan, yargýya, eðitim kurumlarýndan týbba, giderek toplumdaki her bireye, iktidarýn tüm olanaklarý kullanýlarak dayatýlan temel anlayýþýn dillendirilmesidir. Bilim adamlarý hapisanelerde, mahkeme kapýlarýnda çile çekerken, üniversiteler, okullar bu kafalarla dolduruldu.
Kadýnla neden bu kadar uðraþýlýyor? Kadýn, nüfusun yarýsýdýr. Doðurganlýk ve ana olma özelliði nedeniyle her deðerin üretiminde baþattýr kadýn. Anne, yaþamýn ilk algýsýdýr çocuk için. Beslenmedir, korunmadýr, güvendir, dil ve düþüncedir, düþlemdir. Anne-çocuk tek ve tümdür.
Kadýný sürekli geriye itmek, sosyal yaþamdan uzaklaþtýrmak, eðitimsiz býrakmak, ikincil ve uysal kýlmak, eve kapatmak, salt cinsel nesne olarak algýlatmak (Dahasý kârlý bir tecim metasý), her yalana kanan SÜRÜ ÜRETÝMÝni gerçekleþtirmede en etkili yoldur. Tek ve asýl Amaç da iþte budur.
Ýnanca saygý, özgürlükler ve benzeri yaklaþýmlar, tamamen kýlýftýr. Bu kýlýfýn binlerce yýldýr sökülüp atýlamamasýnýn temel nedenlerinden biri de, günümüzde özellikle Ýslamiyet tarafýndan sahiplenilip güçlendirilmesidir. Diðer tek tanrýlý dinler, farklý coðrafyalarda, geliþmiþlik düzeyini ilerletmiþ ülkelerde, bu niteliðinden çokça ödün vermek zorunda kalmýþtýr. Bu konularda teolojik incelemelerinden çok yararlandýðým, Ýzedebiyat yazarlarýndan Sn. Hulki Can’ýn yürekli yazýlarýný izlemenizi öneririm.
Yýllar önce, türbanlý öðretmenleri okullara sokma giriþiminin baþlangýcýndan kalma bir anýmý aktarmak isterim. Böyle bir öðretmenin, bulunduðum okula atanacaðýndan söz ediliyordu. Okul müdürüne gidip, insanlarýn inançlarýyla, giysileriyle bir sorunum olmadýðýný söyledim. Ancak, benim de inançlarým ve hoþlandýðým bir giyim tarzýnýn olduðunu anlattým. Ben, insanlar çýplaklaþtýkça ve bunu yadýrgamayýp doðal yaþamýn bir parçasý haline getirdikçe kadýn ve erkeðin özgürleþeceðine, ayrýmcýlýðýn yok olacaðýna ve þiddetten arýnacaðýna inanýyorum. O zaman, benim de inancým doðrultusunda giyinip gelme hakkým yok muydu? Ama toplumdaki anlayýþla ortalamada uzlaþmak için ödün veriyordum. Eðer, türbanlý öðretmen okula geldiðinde, ben de bikinimle gelecek ve inancýma saygý göreceksem hiç sakýncasý yoktu. Bunu basýný çaðýrarak ve kesinlikle yapacaktým. Aksi tavýr, kendi inancýma ve kendime saygýma ters düþerdi, bu yükü kiþiliðim taþýyamazdý. Elbette doðacak riskleri karþýlamak benim sorunumdu ve müdür beyi ilgilendirmezdi.
Emekli olana deðin türbanlý meslekdaþýmla ayný yerde çalýþma þansým olmadý.
Direniþ, yaþamýn içinde ve edimdedir, direnmeyi gerektiren o andadýr, sözler uçup gider. Atý alan Üsküdar’ý geçer, çoktan geçti.
Þimdi...Bir yandan topluma dayatýlan çaðdýþý bu görüþler, diðer yandan doðal akýþýyla seyreden, iletiþim çaðýnýn olanaklarý sayesinde de gizlenemeyen capcanlý, cývýl cývýl yaþam. Yetiþen gençlik...Her nesnenin, her deðerin metalaþtýrýlarak en ince yöntemlerle pazarlanmasý...Sanallýk, sanallaþma, sanallaþtýrma...Klasik dinlerin kurallarýndan kaçan gençliðe postmodern dinlerin cafcaflý çaðrýlarý...
Bunalan, þaþkýna dönen gençlik...Ýntiharlar, cinayetler, uyuþturucular ve de pornolar...
Ve yakýnmalarýmýz... “Nerde bizim zamanýmýzdaki gençlik?...”
Kadýnýn konumunu ve ona biçilen rolü, en baþta örtülü kardeþlerimin, bir de bu açýdan sorgulayacaklarýný umuyorum.
Hayat, gidiþattan ve yenilgilerden umutsuzluða kapýlýp, emeklilikte þöyle köþeye çekilip, Ege’nin görkemli ýssýzlýðýnda, kendi kendine okuyup yazma, çiçek böcekle uðraþma, çocuklarýna ayýramadýðý zamanlarý, torunlarýn getirdiði zevkle deðerlendirmeyi de çok görecek galiba.
O nedenle, kalemi okur için oynatmaya böyle bir yazýyla MERHABA dedik.
Okur musun, okumaz mýsýn? Senin bileceðin iþ sevgili okur.
Bundan böyle yazar mýyým, yazmaz mýyým? Onu da zaman gösterecek herhalde...

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Merhaba
Gönderen: Müþerref ÖZDAÞ / , Türkiye
3 Nisan 2011
Aramýza hoþ geldin sevgili Vildan. Kaleminin sesini, rengini görmek güzel... selamlar...

:: .............
Gönderen: Kâmuran Esen / ,
16 Mart 2011
Selçuk Üniversitesi İlahiyet Bölüm Başkanı Prof. Orhan Çeker ne demişti? "Sorunun odağında kadın var. Sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmaz. Tahrikten sonra sonucundan şikayet etmek makul değil." Şortla gezen erkeklere kadınlar saldırmıyor da, dekolte giyen kadınlara erkekler neden sarkıntılık ediyor ? İlgiyle okudum yazınızı. Bekleyeceğim yeni yazıalırnızı. Sevgiyle.

:: Teþekkür
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
25 Þubat 2011
Sevgili Aysu, örtünmeye zorlamaktaki amacý anlatmaya çalýþtým.Kadýn-erkek insanlýðý ilgilendiren,sürüleþtirmeyi amaçlayan bir anlayýþ bu.Yaygýnlaþmasýndaki son gösterge de 13 yaþýnda kýza tecavüz eden bilmem kaç kiþinin aklanmasýna yönelik mahkeme kararý.Hafifletici neden de çocuðun istemiþ olmasý.Ýnanýlacak þey mi? Katkýlarýna,ilgine teþekkürler...

:: elbette yazmalýsýnýz ..
Gönderen: Aysu / , Türkiye
25 Þubat 2011
son günlerde dilleri dýþarýya çýkan söylemler var kadýn üzerine kadýnýn dekoltesi üzerine ,sanki tüm tecavüzler sadece baþý veya kolu açýk bayanlara yapýlýyor tecavüzün açýðý kapalýsý olmuyor ,o kadar gizli durumlar var ki basýna yansýmayan adliye koridorlarýnda duyduklarýmýz karþýlaþtýklarýmýz dosyalardan okuduklarýmýz ,o kadar çoklar ki üstelik çoðuda kapalý kardeþlerimizdir ,bir köy yerinde bir mecrada bir kapalý evin içinde ,hiç anlamýyorum açýk kadýnlarý hedef göstermenin absürt yanlarýný bizim de baþýmýz açýk ama bize dil uzatan dilleri kýsmanýn bilincindeyiz sonuna kadar da direniriz birde dar bir mecra alanýnda tecavüze uðrayan kadýnlarýmýz seslerini çýkartamýyor bile ,nasýl bir anlayýþtýr bu ,tecavüz insanlýk suçu deðil midir yoksa ,tüm kadýnlarýn böyle yamuk düþüncelere karþý durmasý gerekmez mi tuhaf durumlar trajedi.. / Ben bu konuyu paralel biçimde düþüncelerini bir yazýyla dile getiren sevgili müget arkadaþým yazýsýna yazmýþtým,ama yine gördüm ki hiç yalnýz deðiliz bu konuda ,düþüncelerini dile getiren bayan arkadaþlarýmýzý görmek saf tutmak mutlu ediyor beni ve erkek arkadaþlarýmýzýn da duyarlý söylemleri mutlu kýlýyor beni ,elbette okuyacaðýz siz bakmayýn yorum yazýlmýyor bu sitede pek ama okuyoruz yazýlarý gönül isterdi tabi üyelerin düþüncelerini yazmalarý ,bir de o kadar kirlenmiþ yorum siteleri var ki bazen de sessizlik iyidir diyorum ,sessizce onaylamak ,elbette yazmalýsýnýz ,saygýmla

:: Sn Hulki Can
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
21 Þubat 2011
Katkýlarýnýza teþekkürler. Ceza konusu, kafasýný örümcek aðý bürümüþ Ýlahiyat Hukuku Profesörüne ait bakýþ ve anlatýmdýr.Benim anladýðým,tecavüze uðrayan kadýn da dekolte giydiði için tecavüzü hak etmiþtir ve suçludur. Böyle suçlarda, Ýslam dini ceza vermediði halde, bugünkü yasalar, erkeði suçlamaktadýr. Bu kafaya göre, tecavüzcü erkeði cezalandýrmak, dinsel kurallarýn deðil, bugünkü politik durumun gereðidir. Demek ki, bu hukukçuya(!)ve dinsel hukuka göre, býrakýn ceza vermeyi, tecavüzcüye belki de madalya takmak gerekir. Haddini bilmez kadýna yaptýklarý için.Saygýlarýmla...

:: Sevgili Tuba
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
21 Þubat 2011
Ancak sesimizi yükseltmek, boyun eðmemek, tükeniþin önünü keser, diye düþünüyorum. "Yeter ki kararmasýn, sol memenin altýndaki cevahir"

:: Ýlkel inançlara saygý duyamayýz !
Gönderen: Hulki Can Duru / , Türkiye
21 Þubat 2011
Sn Sevil, 1) Ýslam hukukunun Babil ve Hammurabi hukukundan farký yoktur. Kafa kesme, el, ayak kesme, recm, sopalamak, kýrbaçlamak ve benzer ceza yöntemleri tüm semitik kökenli dinlerde görülür. Ýklim koþullarý elvermediðinden fazla ormanlýk olmayan bu bölgede kazýða geçirme, çarmýha germe cezalarýna fazla rastlanmaz neyse ki !!! Böyle bir inanca ve hukuka (!) maalesef ben saygý duyamýyorum. Öte yandan böyle ilkel inançlarý Tanrý buyruðu gibi topluma dayatmaya kalkýþmak Tanrý’ya hakarettir, Onu aþaðýlamaktýr, bunun Allah’a küfretmekten hiçbir farký yoktur ! Kadýný bu kadar aþaðýlayan bir din dünyada yoktur. Bu tür din ve inançlarýn insanlýðýn ve ülkemiz bekasý adýna tasfiye edilmesi gerekir. Her dindar Müslümaný kendi inancýný ve kitabýný irdelemeye, sorgulamaya davet ediyorum. Çünkü bilmedikleri, tanýmadýklarý bir ilaha kulluk ediyorlar. 2. Yazýnýzda Prof. Çeker’den yapmýþ olduðunuz "Öncelikle belirtmeliyim ki dinimizde böyle bir ceza yok. Bu siyasi otoritenin kararý ile uygulanan bir ceza yöntemidir" alýntýsý anlaþýlmýyor. Bu noktayý açmanýz gerek. Ne “cezas” bu? Esenlik.

:: .
Gönderen: Tuba Kabasakal / , Türkiye
21 Þubat 2011
oldukça yerinde tespitlerle bezenmiþ,gerçekçi ve içten bir eleþtiri yazýsý olmuþ. ne yazýk ki,sizin de söylediðiniz gibi,atý alan üsküdarý geçti..umarým yapýlacaklar,yapýlabilecekler tükenmemiþtir.sevgiler




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Referandum Gününden Hoþ Sedalar
30 Mart 1972 Kýzýldere Katliamý (Dev, Baþ Ýstiyor/ G. Akýn)
Birgün Ben, Belki Bir Sýðýrcýk Kolonisinin Ýçinde, Belki Yýldýzlarla Birlikte Göklerde…
N. Ç!.. N. Ç!.. N. Ç"ler!.. Hepimiz Tecavüzcüyüz!..
Geçmiþin Ýzdüþümünde Bir Kýsýr Döngü
Ýzedebiyat Üyelerine Açýk Mektup: Koþun, Face Dayatmasýna Karþý Durun!..
Erkek Egemen Toplumdan Erkek Dininin Egemen Olduðu Topluma
Ýzedebiyat Yönetimine ve Üyelerine Açýk Mektup
Cumhuriyetin Rövanþý Ya da Þeriata Doðru Adým Adým Mý?..
Teslis Sendromu >> Ücretsiz E - Kitap: Hulki Can Duru

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Duruþma [Þiir]
Dedem Düþlerime Giriyor [Öykü]
Çocuklarýn Çýðlýðýndan Göklerin Týlsýmýna [Öykü]
Dolunayda Uyku Tutmaz [Öykü]
Ýlk Sosyalist Muhtar Fevzi Aðabey [Öykü]
Oy Madimak, Madimak!.. Sen Artýk Türkülerle Deðil, Ateþlerle Anýlmaktasýn [Öykü]
Düþselin Gerçeðinde, Gerçeðin Düþselliðinde [Öykü]
Ben Ölürken [Öykü]
Gece, Mehtap, Selene, Apollon ve Ben [Öykü]
Aþk"a Geldin, Hoþ Geldin!.. [Öykü]


Vildan Sevil kimdir?

Koþuþturmaktan yoruldu. Altmýþýndan sonra, çok yabancýsý olduðu teknolojiyle, sanal ortamda kalem oynatmaya kalktý. Ýletiþim kurmak, duygu, düþünce, birikim paylaþmak, genç kuþaklardan yeni þeyler öðrenmek istedi. Yazarlýk deneyimine burada adým attý. Ýþte böyle sýnýr tanýmaz bir "dinazor ". . . Baþarýr mý acaba ?

Etkilendiði Yazarlar:
Marx, Engels, Freud, Nietzsche, Adorno, Horkheimer, Foucault, Antik Grek, Rus , Fransýz yazýný, Amado, Marquez, Llosa, Asturias, Lübnanlý Amin Maalouf...Elbette Nazým, Aragon, Neruda ve nice ozan/þair...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.