"Yarınlar hepimizindir, yeter ki bugünden borçlarımızı ödemeyelim!" - Mark Twain"

Bilimsel > Felsefe

nötr

Dört Durumla Ancak Teoloji 16

Şimdi kurban seremonili teolojik anlayışı ilksel dönem şartlarına göre ele alalım. Totem dönem öncesi ilk sel dönem içinde eğer bir kurban seremonisi tasavvur edilirse, bu tasavvur belki de ve ancak av ve meyve bolluğu olan dönemler içinde bu bolluğa bağlı tutumla bolluğun kurban sunusuna dönüşeceği düşünülebilir! Fakat böyle

nötr

Tarih Yazma 1

Sürecin yön veren ilişkisi olan totemi anlama; üreten ilişkiyle birlikte sürecin yön veren anlaması olmaktan çıkmıştı. Artık sürecin yön veren mana anlaması üretim hareketi olmuştu. Totemi mana da üreten ilişki girişmesi sayesinde biraz daha ayakları yere basan bir anlamalardan olacaktı. Artık mana bilimsel oluştan da yansıyacaktı. Totemi mana

olumsuz

Dört Durumla Ancak Teoloji 13

İlk selleri kınayıp bu kınamanın sütresinde kendimizi görememekle hala sürece teolojik bakıyorduk. Neden olanın olmayana borcu vardı? Borç neydi. Kolektif yapılar olanın olmayana borçlanmasıyla başlamamıştı ki böyle bir borçlanma ve süreci çözüm şekli oluşsundu.

eleştirel

Bir Hikâyenin Tarihi Nesnel Verileri 4

Hâlbuki ki dinler içindeki her El, olup bitenle Güneş’i doğuda doğdurup, batıda batırır olmanın irade sahipliğiydi. Bunun aksini söyleyen bir El yoktur. Ama İbrahim İnanırlarına İllüzyonu böyle yapacaktı. Oysa İbrahim demeliydi ki " Bak doğuda doğan Güneş’i; benim Rabbim batıda doğduracak, doğuda da batıracak deyip olup bitene göre

düşündürücü

Dört Durumla Ancak Teoloji 9

Her olgu ve olayı veya bir düşünceyi, bir eylemi başlatmak demek "yeni bir üssel durumlu eylem alanı açmaktı". Her açılan eylem alanına "eş anlı bir zaman mekân ve zaman mekân boşluğu eşlik eder". Siz de eyleminize koşut olarak açılan bu zaman ve mekânda olmak zorundasınız.

nötr

Muvazaa 7

Gerçi El irade sahibiydi. Ama tek olduğunu söylemiyordu. Bu nedenle ilk oluşumu esnasında farklı farklı kişilerin farklı farklı El’i olmakla; El’in zengin ettiği kişi sayısı kadarla El birçoktu. El, O kişinin El’i ya da Rabbi olmakla da tekti. Kişiye göre kişi iradesi olmakla birçok tek olan El ya

olumlu

Nietzsche...

Nie’nin kelimeleri de özgürdür. Bazen cümlenin anlamına ters bir kelime o cümle içinde geçer. Bunun amacı; okuyanın zihninde o kelimenin çınlamasıdır.
Yani, Nietzsche okuyanlar; düşünür durur...

düşündürücü

İnsan ve Diyalektik

diyalektik kavramına (sartre etkilenimli) salt insan boyutundan bir bakış.çok kopukluklar var bu yazımda.çoğu yerini düzeltmeye çalıştım.yalnız yine de çok eksik.kusurlarımla...

düşündürücü

Abderalılar: Delilik ve Dahilik Üzerine

sıcak bir yaz günü, ünlü bir diş doktoru bir kentten bir başka kente gitmek için bir eşek kiralar. eşek sahibi önde, diş doktoru eşeğe binmiş halde yola devam ederler. tam öğle sıcakları başladığında ortalıkta tek bir ağacın bile olmadığı bir çölde mola verirler. hava o kadar sıcak ki

düşündürücü

Kusursuzluk...

Kusursuz: Ben olmayan, benim dışımda olan, olacak olduğum, hiçbir zaman olamayacağım…
Kusur, çok olmayandır...

olumlu

Sıfır Tabanlı Düşünme

Bir de kavram icat ettim ve buna “sıfır tabanlı düşünme” adını verdim. Benden önce birilerinin böyle bir laf edip etmediğini bilmiyorum, bunu kendi başıma üfürdüm inanın…

düşündürücü

Kutsal...

‘Şimdi’nin genetik haritasında fahişe bir gendir 'kutsal'lık...
Kutsal, tek kelimeyle YARATILANDIR.
Ama yaratılan KUTSAL değildir…

olumlu

Yeni...

Yeniye hazır değilsek eğer, üzerimize gelen yenilikleri, suratımıza birer tokat gibi yiyebiliriz.

Fosil Kayıtları ve Evrim Hipotezi: Çelişkiler ve Gerçekler

Darwin'in evrim hipotezi, canlıların basit yapılardan karmaşık formlara doğal süreçlerle evrildiğini öne sürer. Ancak fosil kayıtları bu hipotezle çelişmektedir. Yüz milyonlarca fosilin incelenmesi, türlerin aşamalı değişimden ziyade aniden ve eksiksiz şekilde ortaya çıktığını gösteriyor. Özellikle Kambriyen patlaması, modern hayvan gruplarının birdenbire belirmesi, evrim hipotezinin öngördüğü aşamalı değişim modeliyle

Duyular, Vücut ve Beyin: İnsanın Olağanüstü Yaratılışı Üzerine Bir İnceleme

Duyularımız, dünyayla bağlantımızı kuran mucizevi kapılardır. Görme, işitme, dokunma, tatma ve koklama sayesinde çevremizdeki gerçekliği algılar ve anlamlandırırız. Basit görünen bu süreç aslında muhteşem bir karmaşıklık içerir. Duyu organlarımız fiziksel uyaranları elektriksel sinyallere dönüştürerek beynimize iletir, böylece yaşadığımız dünyayı yorumlamamızı sağlar. Bu mükemmel sistem, yaratılışın harikalarından biridir.

karamsar

Beyinde Felsefi Bir Serüven...

Umut, filizlerini vererek kırmızı bir güle yaşam sunmuştu. Ve bir faniye de mefkure... Lakin maksuda varmak çok sancılı olacaktı. Şimdiden doğum sancıları Aklı büyütür olmuştu ki; hakikatte vesvese olmayıp da vücut bulma ihtimali göz önüne alındığında, zindanda kendine rastlaması nasıl bir karmaşaya netice verir kestirilir şey değildi. Mahzenin

olumlu

Soyut ve Somut Düşünsel Yaşam Üzerine

Tarih ve Antropolojik araştırmalar ışığında, insanın ilk ataları sayılan Primat ve Neandertallerin gelişim ve yaşamları, M.Ö.12 milyon yıllarında Homo Hubilasın el ve ayakları üzerine yürüdüğü dönemle başlamıştır.

Homolog Organların Evrimsel Çıkmazı

Bu metin, homolog organların evrim hipotezi bağlamındaki tartışmasını ele alıyor. Farklı türlerde benzer işlevli organların (kanat, göz gibi) ortak atadan değil, bağımsız olarak ortaya çıkmış olabileceğini savunuyor. Yarasa, kuş ve sinek kanatları ile insan ve ahtapot gözleri örnek gösterilerek, bu benzerliklerin evrimsel bağdan ziyade, belirli işlevler için özel

Başa Dön