Kusursuzluk...
Kusursuz: Ben olmayan, benim dışımda olan, olacak olduğum, hiçbir zaman olamayacağım…
Kusur, çok olmayandır...
"Yazmak, aslında, 'Ben aptal değilim!' deme biçimidir. Çoğu zaman başarısız bir biçimi." - Kurt Vonnegut"
"Yazmak, aslında, 'Ben aptal değilim!' deme biçimidir. Çoğu zaman başarısız bir biçimi." - Kurt Vonnegut"
Kusursuz: Ben olmayan, benim dışımda olan, olacak olduğum, hiçbir zaman olamayacağım…
Kusur, çok olmayandır...
Ab-ra-ham, El (tanrı) sözcüsü apilu anlamına genel bir isimdir. Halkların sahibi olmakla; halkların babası, efendisi (Bael'i). Tıpkı Ham-mu-ra-ba'nın (Hamurabi'nin ra-ba ) rabba- sözcüsü olması gibi.
Bu kavramlar karşısında hazan yaprağı gibi titreyerek baktığınızda korku; korkuyu duyan kişi üzerinde imana, teslimiyete, sığınmaya dönüşmekle, inanç ortaya çıkardı.
El “mülkün sahibi benim dediği eylemli söylemlerini kime karşı yapıyordu? Buyruklarına uyulan, kime karşı ben sizin El ilahınız değil miyim diyordu? Kuşkusuz ki İlah takdirine karşı ve ilahlara karşı kendi etrafında kümelenenlere ben sizin El olan El ilahınız, El mülkü olanınız; El malik, değil miyim diyordu.
Bir de kavram icat ettim ve buna “sıfır tabanlı düşünme” adını verdim. Benden önce birilerinin böyle bir laf edip etmediğini bilmiyorum, bunu kendi başıma üfürdüm inanın…
Böylece El adaleti ortaklaşma denkliği içindeki eşitliği bozmuştu. Bozulan eşitsizliğin de sürdürücüsü olmuştu. Yani adalet kolektif eşitliği bozan ve sürdüren olmakla özel mülke temel meşruiyet olmuştu.
‘Şimdi’nin genetik haritasında fahişe bir gendir 'kutsal'lık...
Kutsal, tek kelimeyle YARATILANDIR.
Ama yaratılan KUTSAL değildir…
Yeniye hazır değilsek eğer, üzerimize gelen yenilikleri, suratımıza birer tokat gibi yiyebiliriz.
Sessiz bir gecede gürültülü bir uyanış gerekli ise gecenin sessizliğini kim bozacak?
Darwin'in evrim hipotezi, canlıların basit yapılardan karmaşık formlara doğal süreçlerle evrildiğini öne sürer. Ancak fosil kayıtları bu hipotezle çelişmektedir. Yüz milyonlarca fosilin incelenmesi, türlerin aşamalı değişimden ziyade aniden ve eksiksiz şekilde ortaya çıktığını gösteriyor. Özellikle Kambriyen patlaması, modern hayvan gruplarının birdenbire belirmesi, evrim hipotezinin öngördüğü aşamalı değişim modeliyle
Alevilik; maddi zenginliğe dayanılarak kazanılan itibar, iktidar, ibadet ve siyasetin her zaman insanı küçülttüğünü belirtir. İnsanlığın bunlara kurban gitmemesi için insanın insani karakterinin eğitilerek yüceltilmesini ilke edinir.
Umut, filizlerini vererek kırmızı bir güle yaşam sunmuştu. Ve bir faniye de mefkure... Lakin maksuda varmak çok sancılı olacaktı. Şimdiden doğum sancıları Aklı büyütür olmuştu ki; hakikatte vesvese olmayıp da vücut bulma ihtimali göz önüne alındığında, zindanda kendine rastlaması nasıl bir karmaşaya netice verir kestirilir şey değildi. Mahzenin
Duyularımız, dünyayla bağlantımızı kuran mucizevi kapılardır. Görme, işitme, dokunma, tatma ve koklama sayesinde çevremizdeki gerçekliği algılar ve anlamlandırırız. Basit görünen bu süreç aslında muhteşem bir karmaşıklık içerir. Duyu organlarımız fiziksel uyaranları elektriksel sinyallere dönüştürerek beynimize iletir, böylece yaşadığımız dünyayı yorumlamamızı sağlar. Bu mükemmel sistem, yaratılışın harikalarından biridir.
Tarih ve Antropolojik araştırmalar ışığında, insanın ilk ataları sayılan Primat ve Neandertallerin gelişim ve yaşamları, M.Ö.12 milyon yıllarında Homo Hubilasın el ve ayakları üzerine yürüdüğü dönemle başlamıştır.
Bu metin, homolog organların evrim hipotezi bağlamındaki tartışmasını ele alıyor. Farklı türlerde benzer işlevli organların (kanat, göz gibi) ortak atadan değil, bağımsız olarak ortaya çıkmış olabileceğini savunuyor. Yarasa, kuş ve sinek kanatları ile insan ve ahtapot gözleri örnek gösterilerek, bu benzerliklerin evrimsel bağdan ziyade, belirli işlevler için özel
Üst Düşünme Yetisi; dünya ve doğanın fiziksel deviniminden hareketle, diyalektik olarak insanın beyin içerisindeki hücrelerin sayısal açıdan daha fazlasını çalıştırmasıyla meydana gelen merak, sorgulama ve araştırma mekanizmasıdır.
baruch de spinoza 1632’de, amsterdam’da dünyaya gelir. dinsel ağırlıklı bir eğitim alır. sinagog tarafından aforoz eder, yalnızlığa itilir. hayat onun için zorlaşmıştır...
Ozan Deniz Sarıtop Sözleri, Ozan Deniz Sarıtop / Düşünce Terminali...
Marx ekonomik indirgemeci miydi? Onun tarih anlayışı ekonomiye, ilişkilere ve özne olarak insanın rolüne nasıl bakıyor?