Kendini Tek Kullanımlık Hissediyorsan...
Hayallerimiz hiç gerçekleşmeyecek olmasına rağmen bizi hep mutlu etti.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Hayallerimiz hiç gerçekleşmeyecek olmasına rağmen bizi hep mutlu etti.
bilinç altının bile geride bıraktığı bulanık geçmişine sığınıp temize çekti kendini.
işte…
bu kadar basitti!
hayallerini pazarlar birkaç kadın’ı daha altına alabilirdi.
nasıl olsa daha gerçek aşk’a vakti vardı.
YZNâzım Hikmetin düşüncelerine inanan insanlara sözüm: Bırakın olduğu yerde kırılmadan, dökülmeden saygı görsün, dünya emekçileri adına rüzgâra karşı yürüsün. Materyalist ya da metafizik dünya görüşü yanlılarının her ikisi de: evrende her yerin aynı olduğunu düşünürler. Biri doğa adına, diğeri tanrı adına, bu iki görüşte de insanın bedeninin nerede
M. Kemal Sayar
Yolda yürürken hiç arkanıza baktınız mı?
ARKADA...
Sizi izleyen birşey var mı diye?
Tüm duygular tek merkezlidir ve her duygu bir diğerini tamamlar,
Hayatımızda sevdiklerimiz, dostlarımızı da zaman içinde belki kendimize göre değiştiriyoruzdur...
karanlıktan aydınlığa uzanan içsel yolculuktaki altın saçlı kız, masalımsı bir karakter olmamasına karşın, hayallerimde ki peri imgesi aslında. bir hayalimi daha paylaşmak istedim sadece. ve yazdım. hayallerimi yazıyorum, gerçek olmuşlar gibi geliyor. yazmayınca solup gidiveriyorlar aklımdan. unutmak iyidir ama hayaller unutulunca, karanlık kaçınılmaz oluyor.
Bu mektubu yazdığımda yeni yuvana yola çıkmıştın... Yanına geldiğimde kulağına fısıldayacaktım yazdıklarımı, ama sen beni bekleyemeden uçup gittin. Mektubun sonunda da söylediğim gibi, gittiğin yerde mutlu ol, melekler okşasın başını...
Kafasına göre bir insanın ya da bir ailenin bir yeri çevrelemesi, oraya bir binayı hiçbir kural ve kaideye tabi olmadan, hatta başlangıçta insanca yaşama şartlarına bile uymadan konduruvernmesi ne demektir?
Biz şimdi verimlilik artırmaktan bahsediyoruz ya... Önce ölçmediğimiz şeyleri ölçmeye başlamamız kaçınılmaz. Ölçü sistemimizin adil, hilesiz ve nesnel olması da gerekli.
gecenin bitişini kısalaştırdık yine, sabahın oluşunu uzaktan izleyip kendimizi dolaba kapattık.nefret ettik görmekten, nefret ettik yakınlaşmaktan.uzaktan sevme çabalarıydı bunlar.
nefret edip sabaha denizden uzaklaştık
nefret edip günden uzaklaştık
haftaları sopayla kovaladık
yine de nefret edip birbirimize sarıldık.
Cam kırıklarıyla doluydu her yer... Tiz bir çığlık ile cam kırılma sesi, müthiş bir ikili sayılabilirlerdi yerine göre. Kaygı dolu bir çift göz, olan bitene kılıf uydurmaya çalışıyordu. Şok kısa sürmeliydi. Öyle de oldu.
Çıplak ayağını tüylü paspasa değdirmeden, temizlik teçhizatlarının olduğu dolabı açtı ve faraş
Ercan Kesal