İnanç…
İnanç oyuncak zannedilirse el kanar.
İnanç sakız gibi çiğnenilirse dil yanar.
İnanç bir elbise gibi giyinilirse ten kokar.
İnanç siyasete malzeme edilirse kocaman bir ülke ve toplum batar.
İnanç oyuncak zannedilirse el kanar.
İnanç sakız gibi çiğnenilirse dil yanar.
İnanç bir elbise gibi giyinilirse ten kokar.
İnanç siyasete malzeme edilirse kocaman bir ülke ve toplum batar.
Deistler de kainatta görünen muhteşem düzenin farkındaydılar elbette ve sonsuz ölçekli bu ince dengelerin, trilyarlarca bilinmeyenli bu denklemlerin bir var edicisi olduğu konusunda da inananlarla hemfikirdiler
nihilizm bir yazgı mıdır? yoksa bir dayatma mıdır?
nihilist kimdir sorusunu yanıtlama cabası
Anadolu’yu Suriye’ye bağlayan en önemli geçitlerden de biridir bu anlattığımız geçit.
Çok az geçit veren amanos dağlarıyla( nur dağları) çevrili bereketli toprakları kilikya ovası ahameniş( pers İmparatorluğu) hazinesine büyük gelir sağlıyordu. iskender burayı bir kaleye dönüştürmeye karar verir.
Doğa yasaları evrende hiçbir şeyin yok olmadığını, ancak başka özlere, tözlere, yapılara, şekillere dönüştüğünü öğretmiştir bize. O halde, yaşam asla yok olmaz ve süreklidir. Bu nedenle, "ahret hayatı, dünya hayatı" diye hayatı ikiye ayıramayız
Darwinizm, canlı türlerinin birbirine nasıl dönüştüğünün açıklaması değildir. Darwinizm, gerçekte, canlı türlerinin kökenini madde faktörüyle açıklayabilmek için verilen bir mücadeledir. Allah’ı ve yaratmasını inkar edip, canlıların doğanın bir ürünü oldukları iddiasını ’bilim maskesi’ altında insanlara kabul ettirme çabasıdır. Bu nedenle evrim teorisi ile Allah inancı arasında hiçbir ortak
'Yarım doktor candan, yarım hoca dinden imandan eder' !
Gerçek bir “tanrısal yasa” söz konusu ise, bu durumda, o yasanın evrensel, sürekli, her devirde, her ortamda, her koşulda geçerli olması gerekir. Çünkü, Tanrı sonsuz olduğundan, onun yasa ve emirlerinin de sonsuz ve sonsuza dek değişmeden durması gerekir. Bu metafiziğin birincil ilkelerinden biridir.
Kaza ve kader düşüncesi tamamen siyasal kökenliydi. Kaza ve kaderi savunanlar, insanda özgür istem ve seçme gücünü yadsıyanlar, savaşları ve dökülen kanları Allah’a havale ederek işin içinden çıkanlar yönetici konumunda olanlardı. Böylece feodal mutlu azınlık kimseye hesap vermiyor, keyif ve zenginlik içinde yaşıyor, işledikleri yolsuzluklar, iğrenç cinayet ve
Güçlü bir imana sahip, Allah'ın gücünü gereği gibi takdir edebilen ve O'na yakın olan müminler, Allah’ın kendileri için yarattığı her olayda tevekküllü davranır ve her şeyde mutlaka hayır olduğuna inanırlar.
Yine Sayın Fuat Türker'in http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=93802 linkindeki bir diğer yazısına yazdığım yorumu paylaşmak istedim. İstedim ki eğer burada yazıyorsak karşılıklı eleştiri ve yorumlarla birbirimize bir şeyler katalım, bir şeyler kazanalım, bu siteyi ziyaret edenlerle bunları paylaşalım.
Özellikle son zamanlarda, savaşlarda ölen milyonlarca masum insan, açlık, kıtlık ve salgın hastalıklar gibi ciddi dertlerle baş etmeye çalışan Allah’ın, sıradan ölümlülerin iş, eş, para, mevki, şöhret, Pop Star olma, ‘Kim Kimi Becerecek’
Nostradamus ve Mucizelerin sırrı:
Benim kehanetim şu:
Şeytanın aletleri her yere yayıldığında
Üç kardeş bir araya geldiğinde
Yerden göğe çıkanlar çoğalınca
“Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldi. En büyük çınar bir tohumda, en büyük kuş bir yumurtada gizliydi.”
James Allen’ın bu sözünü her okuduğumda inancın vazgeçilemeyecek en ulvi duygu olduğunu hatırlarım. Hayaller ve getirdikleri veya götürdükleri…
Hep bir başlangıcı vurgular bu cümle, yaşama
Zer-düştü'müz buyurmuşlaaar: Türban neden "ÖZGÜRLÜK" OLAMAZ! Ah be zer-düştü! Sen de sorgula be anam!
O halde Hıristiyan ve Yahudiler hâla bizim Medeniyet idealimizin ebedi vatandaşlarıdırlar.