İmgelemden Gerçeğe
Ne tuhaf şey; şu zihin, şu anlak... / Kendisi bir bütünken, kendi bütünlüğünü
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Ne tuhaf şey; şu zihin, şu anlak... / Kendisi bir bütünken, kendi bütünlüğünü
cok seymiydi istemek, ozgur olmayi dusunmek / herkesten ve herseyden kacarak nefes alabilmek
geri getirebilseydim zamanı.. / çırpınmazdım sularında / küçük sevinçlerin,küçük dereleri
deli ormanların çığlıklarındaki yeşile vurgun gönlümün sesi bu…dinle / uluyan bir kurdun soğuk
Saymadı geçen günleri, her hatırladığında gülümsedi. / Derken o kadar çok gülmeye başladı
Adımlarını sıklaştırdıkça, kaçabileceğini zanneder benliğinden. / Zavallı, pasaklı ve çaresiz. Küçük bir tarla
Erik ağaçlarının yeşil kolları / Sarılamayan kollarınını daha acımasızca hatırlatmak için mi bilmem