• ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum |
781
|
|
|
|
Zaman zaman sap ile samaný karýþtýran insanlar olur ki hiç de iyi bir þey deðildir sap ile samaný birbirine karýþtýrmak... Allah muhafaza çok kötü bir duruma düþebilirsiniz muhatabýnýzýn karþýsýnda... Sonra sapýr sapýr dökülür de ya sabýr çekme durumunda kalýrsýnýz... |
|
782
|
|
|
|
Olanak ve gerçeklik kategorilerinin bilimsel anlamý bizlerde ancak idealist diyalektik düþüncenin bir aþýlmýþ biçimi olan, materyalist diyalektikte gerçek olarak ortaya çýkarlar.....
|
|
783
|
|
|
|
Tesadüfen geldik dünyaya, tesadüfen yaþýyoruz ve zamaný gelince öleceðiz. Var mý bunlarýn yalnýzlýktan baþka bir çýkýþý. Var mý varlýðýmýzýn yalnýzlýktan baþka bir deðeri. |
|
784
|
|
|
|
Ben de isterim babamdan miras olarak imparatorluk kalsýn ama 30 dönüm kýçý kýrýk tarla kaldý iþte. |
|
785
|
|
|
|
Bireyler hangi soydan, cinsiyetten, sosyokültürel çevreden gelirlerse gelsinler öncelikle insandýrlar. Her insan zekasý, duygularý ve kültürü ile deðerlidir ayrýca. Ve iletiþim insanýn psikolojik ihtiyaçlarýnýn sonucudur. Ýnsan iletiþiminin temeli dil ve özellikle de konuþmadýr. |
|
786
|
|
|
|
Bu kentte insanlar birbirini omuzlamýyordu. Akrobatik kývrýlýþlar, çok sýkýþýnca inanýlmaz yanlamalarla, çarpýþmadan, hatta hiç dokunmadan daracýk kaldýrýmlarda yürüyorlardý. |
|
787
|
|
788
|
|
|
|
Her mahallede birkaç Pub olmalý diyorum, her birine ayrý ad ayrý renk vererek...Dirsek dirseðe, omuz omuza oturuyoruz. Senin þiirin benimkine karýþýyor, bir bardak çayýn renginde ! |
|
789
|
|
|
|
Batan geminin insanlarý... |
|
790
|
|
|
|
Þiddete maruz kalmak, o acýmazlýðý an be an yaþamak, ince ince sýzlayan bir yürekle bir ömür geçirmek, yýllarca kimselerle paylaþamamak hiç de kolay deðil. Mutlaka çeken bilir, bizler ise sadece anlamaya çalýþabiliriz.
|
|
791
|
|
|
|
Evet doðrudur! Türk’ün Türk’ten baþka dostu yoktur; Türk olduðunun farkýný diðerlerine hissettirmeye çalýþtýkça ve diðerlerini kendinden farklý görmeye devam ettiði sürece. |
|
792
|
|
|
|
Hayallerimiz hiç gerçekleþmeyecek olmasýna raðmen bizi hep mutlu etti.
|
|
793
|
|
|
|
Asýl korkulacak þey eðer karanlýk hakimiyetini sürdürüyorsa gündüzün üstünde iþte o zaman korkmalýyýz.Nice karanlýklar bizi bekliyor... |
|
794
|
|
|
|
nasýl bir dünya hedefliyorve nasýl yaþýyoruz. iliþkilerin sunileþtiði ve samimiyetsizliðin yaþandýðý bir dönemde yapýlan her hayýrlý iþe içten gelen bir teþekkürle mukabele edebilmeli her kimden gelse dahi. /
hbablarýmýz,muhiblerimiz ve dostlarýmýzý na |
|
795
|
|
|
|
Toplumsal deðerlerin algýlanýþý o toplumdaki insanlarýn deðerlendirmelerine göredir.Bazen kötü iyi olarak kabul görebilir. |
|
796
|
|
|
|
Özrü, kabahtinden büyük bakan. |
|
797
|
|
|
|
Ben 5 yaþýnda iken kara çarþaflý kadýnlarý gördüðüm zaman annemin bacaðýnýn arkasýna saklanýrdým, onlara öcü derdim, çünkü gerçektende öcü gibiydiler, onlarýn yerine çýplak bir kadýn görseydim daha iyi olurdu kanaatimce, |
|
798
|
|
|
|
Yer: Havalimaný.. Her hangi bir havyolu þirketinin bilet satýþ departmaný.... |
|
799
|
|
|
|
Nerden aklýma geldi ben de bilmiyom. O hýrsla sordum Memet Amca’na: “Sen gençliðinde rakýyý sulu mu içerdin, susuz mu? dedim. “Gece yarýsý ne rakýsý be gadýn! Ben de, rakýya gafayý dakanlarýn ne halt yediklerini, yerken de yanýnda su içip içmediklerini gerçekden çok merak ediyom.” dedi. Homurdana homurdana, arkasýný döndü, horul horul uykuya daldý. |
|
800
|
|
|
|
Sanýrým televizyonsuz bir hayatý hiç hatýrlamayan bir neslin hemen bir üst kuþaðýný temsil ediyor yaþým. Dolayýsýyla televizyonsuz bir yaþamdan sonra televizyonla tanýþmanýn mutluluðu çocukluðumuzun en masum günlerine denk gelmiþ oluyor bu durumda. Ondan |
|