• İzEdebiyat > Deneme > Toplum |
821
|
|
|
|
yahu ben şimdi ne diyeyim ki buraya, ne yazayım? |
|
822
|
|
|
|
''Size güzel yurdumun kıvrak zekasının ürünü olan bir türküyü armağan ediyorum.''
|
|
823
|
|
|
|
İnsanların yalnızlaşmasına dair bir denemedir |
|
824
|
|
|
|
Benim izlemeye çalıştığım ve kısıtlı olanaklarımla, denizde damla kısmına ulaşabildiğim, onlarca üstadın önce sorup, sonra da farklı enstrümanlarla cevaplamaya uğraştığı bir sorudur. ?
|
|
825
|
|
|
|
Ülkemiz dünyanın incilerindendir.
Dört mevsimiyle ferah iklimi, her türlü nebatatı ile doğal bir sera ve çeşitli hayvanatı ile sınırları geniş bir hayvanat bahçesi, denizi, sahili, dağı, taşı, vadisi, ovası, boğazı, kanyonu, yeşili, mavisi ile 784 bin km karelik estetik bir tablo hüviyetindedir.
|
|
826
|
|
|
|
Doğduğunda körleşen insanın azap tohumları ne de çabuk dünyayı sarmış, ve bu tohumlar ateşler lordunun en vazgeçilmez oyuncaklarıymış.
Ağla bir kan pıhtısından yaratılan şimdi ağla... |
|
827
|
|
|
|
Bazı bazı heyheyler gelir yazarım... |
|
828
|
|
|
|
Bir takma ismin temsil ettiği, kelimelerle ifade edilmeye tanımlanmaya çalışılan insanlar.. |
|
829
|
|
|
|
Trafikte gün geçmiyor ki, üçüncü sayfalık bir şiddet olayı yaşanmasın!
Bir takım silahlı bıçaklı zorbalar, bazen gasp amacıyla, ama çoğunlukla saldırgan egolarının nedeniyle, diğer sürücülere şiddet uygulama yoluna gidiyorlar. |
|
830
|
|
|
|
Kalabalık, mahşer gibi bir toplumda yaşıyoruz. İnsanın anlaşılması veya anlaşılmamasından daha önemlisi insanın anlaşılır gibi davranması, oturup kalkması, görünmesi daha önemli değil mi? |
|
831
|
|
|
|
Evet, valimizi kaybettik. O Türkiye’nin valisiydi. Yaşadığı ilçedeki kaymakamın, ildeki valinin adını bilmeyenler onun ismini biliyordu. Çünkü o bu toprakların değerlerinden beslenen bir anlayışla yapıyordu işini. Onun bürokratlık anlayışında asık suratlılık yoktu. Halkına hizmet vardı. O,valisi olduğu şehirlere hâkim değil hadimdi. |
|
832
|
|
|
|
Sevinçleri, özlemleri çalınmış bir halktık biz. |
|
833
|
|
|
|
Çatlak çatlak olmuş topraklara git sor "Barış nedir?" diye. Su derler sana. Toprak derler. Bereket derler. Azıcık su versen ellerine hemen toprağa atarlar onu, kurumuş, beyazlaşmış, derisi soyulmuş dudaklarına götürmeden önce.
|
|
834
|
|
|
|
SENİ SEVİYORUM kaç kelime ve kaç harf peki NEFRET
Hangisi daha kolay söyleniyorsa onu söyle. |
|
835
|
|
836
|
|
|
|
Şimdi tekrar başa dönelim.Adamlar mahvetme ve inançsızlaştırma yolunda gayet başarılı ilerlemiyorlar mı? |
|
837
|
|
|
|
topluma bir başkaldırı değil belki de içimizde büyüttüğümüz ansızın kustuğumuz bir zehir bu, hiçbirimiz kızılcık şerbeti içmedik biliyoruz... |
|
838
|
|
839
|
|
|
|
Hoşgörü ve sevginin gitgide yok olduğu şu sıralarda, bilerek veya bilmeyerek bir değil birkaç kalp birden kırıyoruz ve kırmaya da devam ediyoruz. Çoğu zaman da kendimizi haklı çıkarıyoruz. Nedense, kalbimize en zor öğrettiğimiz ya da hiç öğretemediğimiz iki kavramdır, hoşgörü ve sevgi. Oysa… Hoşgörü, insanların taşıyacağı en büyük, en önemli değerlerin başında gelir ve karşımızdakine ne kadar saygılı olduğumuzu gösterir. |
|
840
|
|
|
|
Kanaatimce bu gibi dizilerin iki amacı var. Dışa Dönük amacı dünyaya özelde Amerikan, genelde Hıristiyan Kültürü’nü tanıtmak, dostluk, paylaşma, aile gibi kavramlar etrafında Amerikan kültürünü sevimli hale getirme. İçe dönük amacı ise çökmüş olan amerikan aile yapısını bu gibi yapımlarla güçlendirmek. |
|