|
• ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum |
821
|
|
|
|
topluma bir baþkaldýrý deðil belki de içimizde büyüttüðümüz ansýzýn kustuðumuz bir zehir bu, hiçbirimiz kýzýlcýk þerbeti içmedik biliyoruz... |
|
822
|
|
|
|
Þimdi tekrar baþa dönelim.Adamlar mahvetme ve inançsýzlaþtýrma yolunda gayet baþarýlý ilerlemiyorlar mý? |
|
823
|
|
|
|
Ülkemiz dünyanýn incilerindendir.
Dört mevsimiyle ferah iklimi, her türlü nebatatý ile doðal bir sera ve çeþitli hayvanatý ile sýnýrlarý geniþ bir hayvanat bahçesi, denizi, sahili, daðý, taþý, vadisi, ovasý, boðazý, kanyonu, yeþili, mavisi ile 784 bin km karelik estetik bir tablo hüviyetindedir.
|
|
824
|
|
825
|
|
|
|
Kanaatimce bu gibi dizilerin iki amacý var. Dýþa Dönük amacý dünyaya özelde Amerikan, genelde Hýristiyan Kültürü’nü tanýtmak, dostluk, paylaþma, aile gibi kavramlar etrafýnda Amerikan kültürünü sevimli hale getirme. Ýçe dönük amacý ise çökmüþ olan amerikan aile yapýsýný bu gibi yapýmlarla güçlendirmek. |
|
826
|
|
|
|
okumanýzý ve uygulamanýzý tavsiye ederim..! |
|
827
|
|
|
|
Hoþgörü ve sevginin gitgide yok olduðu þu sýralarda, bilerek veya bilmeyerek bir deðil birkaç kalp birden kýrýyoruz ve kýrmaya da devam ediyoruz. Çoðu zaman da kendimizi haklý çýkarýyoruz. Nedense, kalbimize en zor öðrettiðimiz ya da hiç öðretemediðimiz iki kavramdýr, hoþgörü ve sevgi. Oysa… Hoþgörü, insanlarýn taþýyacaðý en büyük, en önemli deðerlerin baþýnda gelir ve karþýmýzdakine ne kadar saygýlý olduðumuzu gösterir. |
|
828
|
|
|
|
TV’deki sabah kuþaðý kadýn programlarýný saran absürd iliþkilerden kurtulduk sonunda. Sarý kurdele takarak, sessiz bir protesto ile çoðunluðun sesini duyurduk ilk defa!
|
|
829
|
|
|
|
Kendinle baþbaþa kalabilmek; herþeyden,herkesten uzaklaþarak,soyutlayarak kendini tüm evrenden,sadece kendinle olabilmek içindeki küçücük odada, hiç kolay olmaz çoðuzaman,hele de günlerden pazartesi ise. |
|
830
|
|
|
|
Bayram evrenin güzelliklerinde mekân tutmuþ ve bir millet olgusuna eriþmiþ toplumlarýnýn çoðunluðunda farklýlýklarla kutlanýr.
Ýnsan olmamýz sebebiyle ortak paydamýz olan sevinç ve keyfiyet müþterekliðinde birleþiriz. |
|
831
|
|
|
|
Yalnýzlýk Allah’a mahsustur. Annesiz ve babasýz doðan Hz. Âdem bile yalnýz býrakýlmamýþ, Havva Validemiz kendisine eþ, sýrdaþ ve yâren kýlýnmýþ.
Robinson Curise’lik günümüzün gerçekleri ile örtüþmemektedir.
|
|
832
|
|
833
|
|
|
|
Kovalamadan ve kaçmadan, gönül çeperlerimizin derinliklerinde, keþfetmemizi bekleyen, ikna yeteneðimiz, teslimiyeti seçeneksiz býrakýr.
|
|
834
|
|
|
|
Konu her ne olursa olsun; sosyal ve kültürel konular, müzik, spor, dersler, arkadaþlýk, sevgi, aþk, cinsellik,…aklýmýza gelebilecek her ne varsa her þeyi çocuklarýmýzla, gençlerimizle açýk ve net olarak konuþmamýz gerektiðine inanýyorum ben. |
|
835
|
|
|
|
Öyle bir zaman ki bu zaman, mutlu olmak isteyince dar agacinda asiyorlar insanlari...... |
|
836
|
|
|
|
O kadar önemlidir ki, bir millet olmanýn ilk adýnýdýr.
O kadar önemlidir ki, nesil emniyetinin baþlangýcýdýr.
O kadar önemlidir ki, bir güle, anneliði tattýran ilk merhaledir. |
|
837
|
|
|
|
Ýki “Fener” de kayýp!...
Birisi kupada, diðeri, hukukta…
“Cumhuriyet Mitingi” ise þu günlerde yeniden gündemde… Samanyolu TV, mitinglerden önce katýlýmcýlarý caydýrmak için; “ Gidenlerin görüntüleneceði ve fiþleneceðini” söylemiþ!...
Aman ne demokrasi, sevsinler!...
Peki, Cumhuriyet Mitingleri’nde ne isteniyor?
|
|
838
|
|
|
|
T.C. ibaresinden rahatsýz oluyorsan eðer, kendinden utan, aklýný sorgula. Bir atasözü der ki: “Sevilmeyen kiþinin sesi dangýldak; yürüyüþü zömbüldek gelir.” Demem o ki, T.C. ifadesi seni rahatsýz ediyosa eðer; bil ki senin cumhuriyet rejimiyle sorunun var.
|
|
839
|
|
|
|
Adý da anlamlý olan Bilge köyü bundan böyle cehaletin bittiði yer olsun. Toplu mezarlýða ölenlerin adýna bir anýt dikelim ve adýný da “BERDEL” koyalým. Burada her yýl düzenleyeceðimiz etkinliklerle toplumu duyarlý olmaya davet ederek, düalist yapýnýn kolu olan cahilliði, burada yok edelim.
|
|
840
|
|
|
|
Fikrimce birey olmakla bireyselleþme farklý þeyler. Birey olmak iþ ve düþünce alanlarýnda kendi olabilme ve bu kendi olabilmenin faturasýný da hiç kimseye bahane bulmadan yine kiþinin kendisinin ödeyebilmesidir. Yani kuru kalabalýða uymayan, gerektiðinde sürüden ayrý olabilen, olabilmenin de sebeplerini –öncelikle kendisi ile çeliþkiye düþmeden- mantýklý ortaya koyabilen kiþidir |
|
|
|