• ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum |
81
|
|
|
|
Benimkisi bir yaþam hikayesidir. Bu hikayede aþk arayanlar, aþk Bodrumadýr, beddua ise bugüne getirenlere. |
|
82
|
|
|
|
Ýnsanlar, yani yörenin insaný size yardýmcý olmak için elinden geleni yapardý. Zaman içerisinde topraklarý para edince onlar da bozuldu. Bir filimden bir replik aklýma geldi “Para adamý bozar”.
Ýnsanlarýn güzelliðine bakar mýsýnýz, kiracýsý olduðunuz bir evin sahibesi sizin için erkenden kalkýp dolma hazýrlýyor. Bizim insanýmýzýn böyle güzellikleri vardý, peki hala var mý?
|
|
83
|
|
|
|
vefa; sevgiden yoksun karanlýk kör kalpleri aydýnlýða kavuþturan ýþýk, insanlar arasýndaki dostluklarýn meydana gelmesine vesile olan, kopmasý imkansýz kalýn güçlü bir baðdýr. |
|
84
|
|
|
|
Þimdi sen gidiyorsun. Uzak, gürültülü, herþeyin biraz daha büyük ve daha çok olduðu, istenilen herþeyin belirli bir bedel karþýsýnda sunulduðu, büyük elmaslarýn olduðu bir yere. Birazdan otobüsün hareket edecek. Çoktandýr sýkýldýðýn, nefes alamadýðýn, bir kapana kýsýldýðýn bu yeri geride býrakacaksýn. Kulaklarda hep ayný þarkýnýn tekrar ettiði ve insanlarýn yorgun ama senin nefret ettiðin bir iyimserlikle birbirine gülümsediði bu kasabayý terk edeceksin |
|
85
|
|
|
|
Canlýnýn yapý taþlarýný, canlýlýða iliþkin þifreleri, genleri vs. deðerlendirmek, araþtýrmak durumundayýz. Bir örümcek ile insan arasýndaki yapýsal benzerlikler ve ayrýlýklarý tartýþmak durumundayýz. Çizmeyi aþmak gibi bir gayretim olmayacaktýr. Doðanýn bir parçasý olan insanýn, doðanýn diðer parçalarý ile ilgisi tartýþýlmalýdýr.
|
|
86
|
|
87
|
|
|
|
" Ýliklerimize kadar sinmiþ özgüvensizlikten kurtulmamýz, tarihimizden kopmaktan kaynaklanan edilgen tavrý terk etmemiz þarttýr. Dünyada ve bölgemizde, insan haklarýnýn, demokrasinin ve barýþýn egemen olmasý için üzerimize düþen görevin tarihi bilinciyle davranmak zorundayýz. |
|
88
|
|
|
|
Gerçekten baþlayan bu deðiþimlerin sonu bahar, güllük gülistanlýk olabilecek mi? Ya bizim memleketimizin daðlarýna, bahçelerine bahar ne zaman gelecek? Sonbahar mevsimine yeni girdiðimiz ama hala yazdan kalma sýcaklarý yaþadýðýmýz þu günlerde Türkiye kara kýþa mý hazýrlansýn yoksa Arap baharýný inþa etmek için giriþimlerine devam mý etsin? Ne kadar baþarýlý olabilecek bu giriþimlerde? |
|
89
|
|
|
|
Ýnsanlýk ve Medeniyetler tarihi boyunca halklarýn kurmuþ olduklarý yönetimler
Zaman içinde Firavun,Nemrut,Budha gibi liderleri-kanaat önderlerini “Yarý Tanrý-Tanrý”
Biçiminde “Ýkon” konumuna sokmuþlar veya Antik Yunan’da olduðu gibi “antropomorfojist”
Bir metodla Tanrýlarý “insanileþtirerek” insan ve toplumun kronik problemlerini aþmaya
çalýþmýþlardýr.. |
|
90
|
|
|
|
"Dünyaya nasýl göründüðümü bilmiyorum; ama ben kendimi, henüz keþfedilmemiþ gerçeklerle dolu bir okyanusun kýyýsýnda oynayan, düzgün bir çakýl taþý ya da güzel bir deniz kabuðu bulduðunda sevinen bir çocuk gibi görüyorum" Isaac Newton. |
|
91
|
|
|
|
Ceplerim erik dolu. Pantolonumun dizi yýrtýk... Akþama eve gidince kesin dayak var. Cebimden çýkardýðým eriðin sapýný koparýp aðzýma atýyorum. Aceleyle yolduðum için erik ve yaprak birbirine karýþmýþ. Cam gibi yeþil, cam gibi kaygan erik diþlerimin arasýnda parçalanýyor. Ekþi suyu dilime dokunuyor. Elimde olmadan yüzüm ekþiyor. Eriði aðzýndan çýkarýp, içindeki beyaz çekirdeði çýkarýyorum. Sonra geri kalaný keyifle çiðniyorum. Nasýlsa dayak garanti, hiç olmazsa þu eriklerin tadýný çýkarayým. |
|
92
|
|
|
|
Çok sýradan bir öðle yemeðiydi bizimkisi. Yeni evlenen haným bir arkadaþýmla; havadan, sudan, iþten, geçmiþten, gelecekten sohbet ediyor bir taraftan da ne güzel kahvelerimizi yudumluyorduk… Ne ara konu “zamanýn kýymeti”ni bilmeye geldi inanýn ben de anlamadým ama tam iki saat boþa geçirilen saatleri konuþtuk…
|
|
93
|
|
|
|
Bugün günlerden cumartesi! Aslýnda hiç halim olmamasýna, vücudumda garip bir aðrý, sýzý ve içten içe üþümeye baðlý titreme olmasýna raðmen elime aldýðým bir kitabýn arasýndan 2004 yýlýna ait bir gazete kupürü düþtü.
|
|
94
|
|
|
|
Soldan saða ikiiiii demirin simgesi... Ýyi de bu kadarda basit sormayýn gardaþým, FE diye herkes bilir, biraz zor sorsanýz... Soldan saða derken solun propagandasýný mý þeyttiriyorsunuz yoksa siz? Gomonis misiniz diyeceðim, hayýr Vladimir Amcam bile kapitalizme geçti arkadaþ... Yine de orasý karanlýk kapitalizme mi geçti, yoksa kapitalizm mi ona geçti oda tartýþma götürür... Mac Donalds açmayla olmuyor bu iþler... |
|
95
|
|
|
|
Sovyetler Birliði’nin ne kadar büyük bir devlet olduðunu hiç düþündünüz mü? Ne Ýskender baþardý bu büyüklüðü ne de kadim Roma! Elinize bir atlas alýp bakýn; tabii atlasýn biraz eski olmasý gerekiyor. Tek kelime ile müthiþ!
|
|
96
|
|
|
|
yaþamak, insanlarýn iki durum arasýnda tecrübe kazandýðý ve edindiði bu tecrübelerini etrafýna aktarmakla yükümlülük sahibi olduðu olaylardan ibarettir; |
|
97
|
|
|
|
Yüzyýl önceki insanlardan hiç biri þimdi yaþamýyor. Oysa yaþadýklarý dönemlerde belki de bulunduklarý þehirlere, yörelere, beldelere bilgi, kültür ve kiþilikleri ile ne güzellikler katmýþlardý. Bir Mevlana'nýn ve Nasrettin Hocanýn Konya'ya Akþehir'e kattýklarý... Bir Eyüp Sultan'ýn Ýstanbul'a kattýklarý, Bir Emir Sultan'ýn Bursa Ýlimize kattýklarý... Bunlar parayla pulla ölçülecek þeyler deðildir...
|
|
98
|
|
|
|
Yönetim ve yönetim ahlaký üzerine “semavi kaynaklarý” bir tarafa býrakacak olursak ilk bilimsel
denemeler ve yazýlar Antik Yunan’a kadar uzanmaktadýr..Sokrates ve öðrencisi Platon’un
Devlet ve “devlet yönetimi” üzerine ortaya koyduklarý çalýþmalar ve sisteme karþý
sergiledikleri “manifesto” ve Sokrates’in bedel olarak hayatýyla ödediði “yönetim kritiði”
insan ve toplumlar için hep bir “evrensel açmaz” olarak karþýmýzda durmuþtur..
|
|
99
|
|
|
|
‘’Doðru bir tarih algýsý için önce yaþadýðýnýz
toplumu anlamanýz gerekiyor’’ |
|
100
|
|
|
|
Paylaþmak büyük önem taþýr insanlar arasýnda. Çünkü mutluluklar paylaþýldýkça çoðalýr, acýlar umutsuzluklar paylaþýldýkça son bulur. Gelin hep birlikte acýlarý paylaþýp mutluluða çevirelim; mutsuzluklarý umutsuzluklarý yok edip, bitirelim. |
|