|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Leyl-i Mâvî
Saye
Şiir > Divan
Ufukta mest-i rengin bir hayâl-i giryân,
Hicâb-ı şâm içinde ırgılır mâhîsîn,
Deniz ki sîne-i bî-kayd ü bî-karâr bir âh,
Gezer hayâle benzer sûr-ı pür-muhâlisîn.
Neşîde-i semâdan dökülür envâr-ı dûr,
Felek safîha-i hulyâda bir nigâr gibi,
Şeb-i sükûn, denizde bir vaveylâ-yı sînâ,
İçimden âşinâdır, ey gam-ı nihân, seni.
Serâp misli gülşen sanılır ufkun rüyâ,
Füsûn-i mâvîlerde kaybolur hâli-i zâr,
Deniz, o mest-i mâzi, dalgalanır hü
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Eleştiri > 21. YÜZYIL |
41
|
|
|
|
İsrafı bütün dinler yasaklar ama bu tüketim çılgınlığını engelleyemezler .Çünkü emrinde oldukları yönetime asla karşı çıkamazlar. |
|
42
|
|
|
|
”İzmir kurtulmuş, çok tatlı bir yorgunluk, Ankara’ya hareket edecekler… |
|
43
|
|
|
|
bugün edebiyat ne yazık ki edebiyattan anlamayan, sansasyonel kişilerin tekeline doğru kayıyor...
bu durumu kurtaracak vasıflı ve katıksız edebiyatçıların ortaya çıkacağı anı heyecanla bekliyorum ve ben de onların arasında olmayı umuyorum. |
|
44
|
|
|
|
biz zaten küçükdük yada teknolojimi bizden büyük yada uzaylılarmı bizi küçülttü ne oldu ya böyle ha ne oldu... |
|
45
|
|
|
|
Yapılan şeyler insan içinse eğer yerinde kalmalı ve hayat bulmalıdır İnsanlık Anıtı. Yok, eğer amaç bütün insani olan değerleri yıkmaksa; tarih, insanlık ve gelecek kuşaklar bu eylemi affetmez. Kaldırma ve yıkma kararı bir ihanettir; kültür ve sanata günümüz erklerinden daha fazla değer veren köklerimize de ihanettir. |
|
46
|
|
|
|
Çalışmalarınızı, 16 Aralık 2011 tarihine kadar editor.dergibirlik@gmail.com adresine word dosyası olarak göndermenizi bekliyoruz. |
|
47
|
|
|
|
'Kültür sanayi' kavramı Frankfurt Okulu üyelerinden Adorno ve Horkheimer'ın üzerinde durduğu,kapitalist düzenin hayatımızı programladığına dair söylemleri içerir. |
|
48
|
|
|
|
kolay olan ölümdür zor olansa sevmek, işte dünyanın en büyük gerçek gücü! |
|
49
|
|
|
|
Avrupa ülkeleri küresel sömürge ve kolonizasyon düzeneğini ticaret ve siyasetle kirli işbirliği içinde olan Kilise, vakıf ve dinsel kurumlarla (misyonlar, okullar, dernekler) müşterek dayanışma ve ittifakla kurmuşlardır. Kilise ve siyaset bu ilişkiden kendilerine büyük maddi çıkar sağlamış, mazlum ulusların düşmesine ve sömürülmesine öncülük etmişlerdir. Bu durum üstü örtülü olarak günümüzde de sürdürülmektedir. |
|
50
|
|
|
|
İsrail’in yaptığı bu insanlık dışı saldırı içinde azıcık insani duygusu olan tüm insanlık tarafından şiddetle kınandı. Kınandı kınanmasına ama sanal dünyada biraz gezince görüyoruz ki ne kadar İsrail’i seven varmışta bizim haberimiz yokmuş. İsrail ve ona yakın yandaş medyaların son derece masum bu yardım seferini “Bunlar teröristi” o yüzden müdahale ettik sözünü ortaya dökmelerine şaşırmamak gerek.
|
|
51
|
|
|
|
bu kadın, bu genç kız , kocasının kuzeninin tecavüzüne uğradıktan sonra kadın koğuşuna kapatıldı. Orada hamile olduğu anlaşılınca, ortaya işlenen suç çıktı. Polis Gülnaz’ı ve tecavüzcü akrabayı tutukladı. Afgan yasalarına göre “zorunlu zina” kapsamında Gülnaz 12 yıl hapse mahkum oldu. Ama tepkiler sayesinde affa uğradı. Dışarı çıktığında ise törelerin, insanların acılarından daha önemli olduğu bu bölgede, eğer evine dönemezse yani tecavüz eden kişi onunla evlenmez ise veya yüklü bir başlık parası vermez ise, namusu temizlenmeyecek ve hayatı tekrar tehlikeye girebilecek olduğundan, ona başka bir hayat için yardım toplandı. |
|
52
|
|
|
|
13. yüzyıl; ülkemiz kültür tarihinin bir dönüm noktasıdır. O yüzyılda yaşayan bilinen önemli isimler; Hoca Dehhani, Ahmed Fakîh, Hacı Bektaşı Veli(, Mevlâna Celalettin-i Rûmi, Sultan Veled, Şeyyad Hamza, Yunus Emre, Haliloğlu Yahya Burgazi, Aşık Paşa, Nasreddin Hoca... Yine bu yüzyılda Battalname, Danişmendname ve Dede Korkut Hikayeleri yazılmıştır... |
|
53
|
|
|
|
Özellikle son yüzyılda Ortadoğu denilen bölgede su her zaman çok önemli olmuştur ve bu yüzden çıkan kavgalar hiç eksik olmamıştır.Irak ve Suriye, Suriye ve Lübnan, Suriye ve Ürdün, Türkiye ve Irak, Mısır ve Nil havzasını paylaştığı diğer ülkeler. |
|
54
|
|
|
|
“Musa, Ulus Yaratan Peygamber” adlı anı romanında Musa’yı göklere çıkaran Yahudi asıllı Fransız yazar Gerald Messadié Tevrat’taki bu dehşet verici soykırımlar karşısında Tesniye 34:12 ye gönderme yaparak Musa’nın bu korkunç soykırım emirlerini verdiğini kabul edemediğini, bu olayları bu nedenle kitabına almadığını belirtir! Yine devamen yüce Tanrının böyle soykırımlar için emir vermiş ve İsraillileri insan eti yiyen canavarlar haline getirmekle tehdit ettiğini de kabul edemez. |
|
55
|
|
|
|
Gündelik hayatımızın her alanında alıştığımız konforu kaybetme korkularıyla perçinlediğimiz tehdit algılarının, birer terör saldırısı olduğunu; bu saldırıların, yaygın biçimde tanımlandığı şekliyle ‘silahlı terör eylemleri’ gerçekliğinin arkasına saklanılarak kamufle edildiğini bir an önce görmek zorundayız. Aksi halde silahlı terör olgusu hiçbir zaman ortadan kalkmayacak, terörün gerçeklik duygusunu koruma adına, bu tür eylemlerin varlığı birinden diğerine sadece adı ve şekli değiştirilerek devam ettirilecektir. |
|
56
|
|
|
|
bilim dört nala koşuyor...
ama hangi yöne...
koşsun fakat... |
|
57
|
|
|
|
Üretme aliskanligina sahip olamayan bizler, elimizde hazir bir seyler olmayinca nasil bir bosluga düsecegiz ve o bosluktan nasil siyiracagiz kendimizi? Iste kendimce bu soruya yanit aramaktayim... |
|
58
|
|
|
|
Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar uzakta bir yer yokmuş, her yer yakınmış. Birbirlerine gidip gelemeselerde, hep akıllarında olduklarını bilirlermiş. İki kadın varmış, birinin adı romantizm diğerinin ise materyalizm’miş. |
|
59
|
|
|
|
Körfez gazetesinde çıkan köşe yazılarımdan |
|
60
|
|
|
|
''gittikçe modern-leşen yaşantımızda maskelerimize maske ekliyoruz.-mış gibi yaşıyoruz ve sonunda öylece ölüyoruz.'' |
|
|
|