İsraf
İsrafı bütün dinler yasaklar ama bu tüketim çılgınlığını engelleyemezler .Çünkü emrinde oldukları yönetime asla karşı çıkamazlar.
İsrafı bütün dinler yasaklar ama bu tüketim çılgınlığını engelleyemezler .Çünkü emrinde oldukları yönetime asla karşı çıkamazlar.
Atom bombasının vahşetinden utanan Amerika, alternatif olarak, temiz bomba diye tanımladıkları Nötron bombasını gerçekleştirdiler. Bu bombalar sadece insanları öldürüyor. Binalara ise zarar vermiyor. Yeni bomba ne kadar temiz değil mi?
Ama onlar özgür halkların özgür iradeleriyle bir amaç doğrultusunda birleşmesini istemiyor. Onlar tek bir halka ve ruhsuz koca bir ET YIĞININA İNDİRGENMİŞ hımbıl, akılsız bir kitleyi "KENDİ hakimiyetleri altında" istiyor.
21’inci yy. devlet stratejilerinin şekillenmesinde ve savunma politikalarının oluşturulmasında güvenlik ve tehdit algılamalarında önemli değişmelere yol açacak parametrelerin gelişmekte olduğu bir dönemdir…
”İzmir kurtulmuş, çok tatlı bir yorgunluk, Ankara’ya hareket edecekler…
Cumhuriyetin nereye gittiğini bir düşünün bakalım: Heykel yıkmaya Batıda Vandalizm derler. Bir araştırın bakalım ne demektir? Asıl ucube, bence İlkokul çocuğunun başını umacı gibi örten baba ve babanın arkasındakilerdir.
Gündelik hayatımızın her alanında alıştığımız konforu kaybetme korkularıyla perçinlediğimiz tehdit algılarının, birer terör saldırısı olduğunu; bu saldırıların, yaygın biçimde tanımlandığı şekliyle silahlı terör eylemleri gerçekliğinin arkasına saklanılarak kamufle edildiğini bir an önce görmek zorundayız. Aksi halde silahlı terör olgusu hiçbir zaman ortadan kalkmayacak, terörün gerçeklik duygusunu koruma adına,
İsrail’in yaptığı bu insanlık dışı saldırı içinde azıcık insani duygusu olan tüm insanlık tarafından şiddetle kınandı. Kınandı kınanmasına ama sanal dünyada biraz gezince görüyoruz ki ne kadar İsrail’i seven varmışta bizim haberimiz yokmuş. İsrail ve ona yakın yandaş medyaların son derece masum bu yardım seferini “Bunlar teröristi” o
''gittikçe modern-leşen yaşantımızda maskelerimize maske ekliyoruz.-mış gibi yaşıyoruz ve sonunda öylece ölüyoruz.''
13\. yüzyıl; ülkemiz kültür tarihinin bir dönüm noktasıdır. O yüzyılda yaşayan bilinen önemli isimler; Hoca Dehhani, Ahmed Fakîh, Hacı Bektaşı Veli(, Mevlâna Celalettin-i Rûmi, Sultan Veled, Şeyyad Hamza, Yunus Emre, Haliloğlu Yahya Burgazi, Aşık Paşa, Nasreddin Hoca... Yine bu yüzyılda Battalname, Danişmendname ve Dede Korkut Hikayeleri yazılmıştır...
21\. yüzyılda, bazı şeylerle yüzleşmeden, şiir yazmak ne içindir ?
Pekii bu ülkeler bu kadar pervasız tutum takınırken sırtlarını nereye dayıyorlar, kimlerden destek alıyorlar acaba?
Coğrafi bir konum, bu topraklarda yaşama kararlılığında olanların karşısına işte böyle bir işve ile çıkıyordu. Bu topraklarda yaşayacak olan toplumlar geldikleri yer her neresi olursa olsun farklılaşmak zorunda kalacaklardı. Doğudan batıdan, kuzeyden ya da güneyden hangi yönden gelmiş olsalar da şu coğrafyanın içinde barındırdığı gerçeklerle yüzleşecek ve beraberinde
“Uygarlıktaki her yeni ilerleme,aynı zamanda,eşitsizlik yolundaki yeni bir ilerlemedir.Uygarlıkla doğmuş olan toplumun kurduğu bütün kurumlar,ilk ereklerinin tersine dönerler”Jean Jacques Rousseau.
Her Gun Dunya Nufusunun Yedi̇de Bi̇ri̇, Yani̇ 800 Mi̇lyon İnsan Aç Kaliyor!
150’den Fazla Ülkede İskence Var.!