"Ortamı Germeyelim"
(Hayati Okur ERDEMOĞLU) 19 Nisan 2008 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Son günlerin tabiri caizse modalaşmış, biraz da klişeleşmiş söz öbeğidir; ortamı germek. Ortam neresidir, gerilen kimdir ya da nedir?
Ortam, elbette toplumun yaşadığı mekândır, gerildiği varsayılan ise mekânda yaşayan insanlardır. Ortamın sakinleri insanlar olduğuna göre varsa bir gerilme olayı, germe olayını gerçekleştiren de yine insandır. Peki, kim bu insanlar? Halk mı, halkın bir bölümü mü, yoksa germe işiyle görevlendirilmiş şahsına münhasır kişiler mi?
|
|
Fazıl Efendiye Tavsiyeler
(Hayati Okur ERDEMOĞLU) 18 Aralık 2007 |
Günlük Olaylar |
| |
Ey necip bir milletin Fazıl Efendisi,
Yolun açık olmadan önce âcizane tavsiyelerimiz olacak.
Sen sanatınla milyonların gönlünde taht kurmuş bir sanatçısın. Sendeki yetenek sanatınla gündemde kalabilecek kapasitede. Gündemde kalmak için özel gayret sarf ederek, içinde bulunduğun toplumun değerleri ile çatışmana gerek yok.
Sen sanatını icra et, biz seni oturarak, kalkarak, hatta koşarak bile alkışlarız.
|
|
Arapları Sevmek
(Hayati Okur ERDEMOĞLU) 15 Mart 2008 |
Toplum ve Birey |
| |
Sevgi, Mevla ve Mevlâna merkezli ve Yunus gönüllü olunca sınırlama getirme imkânı bulunmamaktadır. Gel gör ki, bu minvalde sevgiyi barındıracak gönlü taşıyacak beden yapısının da kale gibi sağlam, derya gibi geniş, toprak gibi mütevazı, güneş gibi cömert olması icap etmektedir. |
|
Ben de Kapatıyorum
(Hayati Okur ERDEMOĞLU) 18 Mart 2008 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Açmanın da kapamanın da moda olduğu ülkemizde, özgürlükler de maalesef moda kadar özgür değil. “Düşün ama düşünceni kapalı tut, yoksa kapatırım” mantığının egemen olduğunu düşünen egemen çevreler mevcut. Onlar, düşünmeden konuşan kesimler olduğu için, düşünerek konuşanların düşüncesini beğenmediklerinden, düşünceyi kapamanın mantığını uygulamaya çalışmaktadırlar. İşte bu düşüncesiz bir eylemdir. |
|
Leyla Gencer ve Külleri
(Hayati Okur ERDEMOĞLU) 17 Mayıs 2008 |
Toplum ve Birey |
| |
Ünlü opera sanatçımız Leyla Gencer vasiyetinde, ölünce yakılıp küllerinin İstanbul Boğazı’na savrulmasını arzulamışlar.
Hayırlı olsun! Desek acaba “hayır” mı dilemiş oluruz? Yoksa “nayır, nolamaz” mı demiş oluruz?
|
|
"Öğretmenim Canım Benim"
(Hayati Okur ERDEMOĞLU) 9 Haziran 2008 |
Toplum ve Birey |
| |
Aziz okur,
Bir öğretmen dostumuz anlatıyor:
“-Özel eğitim ile ilgili ilköğretim öğretmenlerinin katılmasının zorunlu olduğu bir seminerdeyim. Nedense bana zorunluluk esasına dayanan proğramlar faydalı olmamaktadır. Ben de seminer esnasında zamanımın bir kısmını zorunluluktan kaynaklanan nedenden dolayı semineri (slayt proğramını) sunan öğretmeni dinliyorum. Zamanımın diğer bir kısmını ise kitap okuyarak değerlendiriyorum.
|
|
Laiklik Korkusu
(Hayati Okur ERDEMOĞLU) 11 Haziran 2008 |
Toplum ve Birey |
| |
Laikliğin doğum yerine baktığımız zaman Avrupa olduğunu görmekteyiz. Sebebi de çok basit; ortaçağda karanlığı yaşayan Avrupa’da, kiliseler ya da kilise temsilcileri eliyle halka zulüm yapılmaktaydı. Zoraki vergiler, toprakların kiliseye ait olması, düklerle papazların siyasi arena da algülüm-vergülüm ile halkın emeğinin sömürülmesi vs.
Laiklik Avrupa’da haksızlığa bir isyan olarak doğdu. Buna göre kilise ile halk haklarını bilecek ve birbirlerinin alanına tecavüz etmeyecek.
|
|
|
|