Oynak şarkılar dilimde... Kafam bir düğün salonu ve aklımı oynatıyorum beynimin salonunda bütün sandalyeler boşken. Aklımı tümden oynatıyorum. Anne neredesin? Gökten kurşun mu yağıyor yoksa kar mı? Ben bir zenciyim beyaz adamları sevmiyorum, tıpkı kardan adamları sevmediğim gibi. Anne neredesin? Çocukları da büyükleri öldüren kurşunlar öldürüyor. Anne artık anla bir zenciyim ve beyaz yalanlar öldürüyor beni. tüm beyaz çiçeklerin ortasında kan kırmızı gül gibi duruyorum. Anne ölemediğim için yaşamak istemiyorum. Ben bir zenciyim, beyaz adamlar kar beyazı mutluluklar yaşıyorken, bari bana ısınmak için kömür gözlerimi bıraksınlar. Ben beyaz adamları yüreğimden çıkarıyorum diye, onlar da gözlerimi çıkarmasınlar. Ki o zaman onlar gibi ağlarım. Ve onlara benzerken, gözyaşlarınıza bakmam. Onları kara kaderlerinin beyaz elleriyle öldürürüm. Ben bir zenciyim ve karlar beyaz adamlar gibi üstüme geliyor. Beyaz adamlar beyaz kağıda benziyor, sadece borç yazıyor. Her kar damlasını, Tanrı kendisininmiş gibi, gökyüzü kendisininmiş gibi bana fatura ediyorlar. Ben bir zenciyim, sevmiyorum beyaz adamları. Ki onların dışı beyaz, içi karadır. Ki beyaz adamlar içlerindeki karalığı örtmek için sanki beyaz karlar gibi kaderime yağıyorlar. Ve ben bu yüzden kar yağışını sevmiyorum. Her yer kardan adamlarla doluyor. Ve ben o dakika tüm havuçları alıp, burunlarını her yere soktukları için beyaz adamların gözlerine sokmak istiyorum. Karda kışta vurdukları tüm tavşanlar adına, vurdukları tüm zenci çocuklar adına bunu yapmak istiyorum. Ve istiyorum ki benim acılarımı hiç anlayamayan beyaz adamlar gibi ağlamayayım. İstiyorum ki onların gözyaşları gibi ıslanmayayım. Ben bir zenciyim... Tüm kıtalar beyaz adamların iken, yine de beni Afrika’mda rahat bırakmıyorlar. Beni aç, susuz bırakıyorlar. Sonra bembeyaz karlar gibi bahtıma yağıyorlar. Bana üşümeyi öğretiyorlar. Bunu beyaz kağıtlarla, beyaz tebeşirlerle ve beyaz önlükle yapıyorlar. Ben yüzümün karalığından değil, beyaz adamların dünyaya yaşattığı karanlıktan korkuyorum. İşte bu yüzden bana beyaz adamları hatırlatan kar yağışını hiç sevmiyorum. Nasıl kar yağışı tüm hayatımı esir alıyorsa, beyaz adamlar da beni mahkum ediyorlar kendi hırslarına. Sıkıyönetim yaşatıyor bana beyaz adamlar. İşte ben bu yüzden kardan adamları hiç sevmiyorum. Ben bir zenciyim... Beni benim tenime benzeyen tabancalarla öldürüyorlar. Tüm silahlarda beyaz adamların izleri varken, beni havaya ellerimi kaldırdığım anda vuruyorlarken yine de beni suçluyorlar. Beni bana benzeyen tabancalarla öldürüyorlar. Bu yüzden kardan adamları sevmiyorum. Ki beyaz adamlar bu dünya manzarasını hep kana buluyorlar. Beyaz adamlar en çok kar çiçeklerini seviyorlar. Benim Afrika menekşelerimi koparıp atıyorlar.