Öfke, kalp atýþýnda hýzlanmaya, adrenalin düzeyinin yükselmesine, beyne giden oksijen oranýnýn artmasýna neden olur. Ýþte tam da bu sebeple, öfkeyi yönlendirebilenler için, bu iþyerinde olumluluða ve baþarýya, özel hayatýnda ise sürekli mutluluða neden olabilir. Peki ya aksi haller, iþte bu haller filozoflarýn üstünde durduðu öfke kontrolü ve sebeplerini popüler bir konuma getirmiþtir. Artýk çoðu kurumsal iþyerinde, öfkeyi stratejik olarak kontrol edebilen yöneticiler gözdedir. Kalifornia Üniversite’sinden Berkeley’in dediði gibi “Öfke duymak, hedeflerimize ulaþmamýzý kolaylaþtýrýr”
Öfkeyi, kýþkýrtma sonucu insanlarýn verdiði tepkiler olarak deðerlendirdiðimizde , herkesin farklý tepkiler ile öfkesini göstermesi beklenecektir. Önemli olan neden, ne zaman öfkelendiðinizi, tam olarak tespit edebilmenizdir. Bu araþtýrmalar için Ýngiltere’de Öfke Birliði adý altýnda bir kurum oluþturulmuþtur. “Tespitlere göre insanlarýn öfkeleri doðrultusunda birleþtirici olduklarý ve toplu eyleme geçtikleri görülmüþtür. Mahatma Gandi, Nelson Mandela, ve Malcoml X öfkeyi can yakmak için deðil, acýyý gidermek için kullandýklarýndan dolayý liderdiler. Tausch(Journal of Personality and Social Psycology)’ye göre”Protesto eylemlerinde görüldüðü gibi öfkenin ifadesi, sisteme karþý yöneltilmiþ bir tehdit olarak deðil, saðlýklý bir demokrasinin iþareti olarak deðerlendirilmelidir”. Alýntýlar New Scientist 09 þubat 2013
Narsizm içinde bulunan insanýn ise, öfkesini kontrol altýnda tutabilmesi imkansýzdýr. Aþýrý düzeyde bir kibir, gerçeklikten uzak bir düþ gücü ve baþkalarýný yoðun biçimde kýskanma olarak tanýmlayabileceðimiz bu kiþilik bozukluðu, öfke kontrolünü imkansýz hale getirebilir.
Yaþadýðýmýz olaylar göz önüne alýndýðýnda, öfke kontrolünün ne kadar önemli olduðunu, tarih, bir kez daha ortaya sermiþtir. Uçurumdan yuvarlanmýþ bir kar topu misali, gittikçe büyüyen küçük kartoplarý düþtükleri yerlere zarar verecek boyutlara gelmek üzere, giderek büyüyorlar. Aldýklarý enerji sýnýrsýz bir öfkeden geliyor. Ancak görüldüðü üzere birleþtirici ve çözümleyici bir odaktan gitgide uzaklaþýlmaktadýr. Uzaklaþan kýyýlarýn tekrar bir araya gelebilmesi, yeni akýntýlara ve rüzgarlara baðlýdýr.