..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevginin bulunmadığı yerde us da arama. -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > osman demircan




31 Ekim 2013
Şafak Pavey'den Toplumsal Zihin Bulanıklığının Nüksetmesi  
osman demircan
Şafak Pavey ilginç bir anekdot paylaştı: 'Çiçekli başörtüsü ve daracık pantolonuyla, Çamlıca parkının kuytularında, sevgilisiyle öpüşen genç kıza, özgürlüğünü Mustafa Kemal’e borçlu olduğunu hatırlatmak istiyorum.' dedi. Bu anekdot hem çağdaşlardaki hem de muhafazakarlardaki zihinsel hastalığı ortaya koyan en güzel ifadedir. Gerçi Şafak Pavey'in niyeti böyle bir teşhis ortaya koymak olmasa da özgürlüğü öpüşmeye, dini türbana bağlamanın izdüşümü şu olmuştur: Çağdaşıyla muhafazakarıyla hepimiz hastayız.


:AEGD:
Şafak Pavey ilginç bir anekdot paylaştı: 'Çiçekli başörtüsü ve daracık pantolonuyla, Çamlıca parkının kuytularında, sevgilisiyle öpüşen genç kıza, özgürlüğünü Mustafa Kemal’e borçlu olduğunu hatırlatmak istiyorum.' dedi. Bu anekdot hem çağdaşlardaki hem de muhafazakarlardaki zihinsel hastalığı ortaya koyan en güzel ifadedir. Gerçi Şafak Pavey'in niyeti böyle bir teşhis ortaya koymak olmasa da özgürlüğü öpüşmeye, dini türbana bağlamanın izdüşümü şu olmuştur: Çağdaşıyla muhafazakarıyla hepimiz hastayız.
Hayatı daraltan ne dar sokaklardır ne de evlerin duvarlarıdır. Hayatı daraltan zihinsel darlıktır. Öpüşmeyi çağdaşlık, türbanı dindarlık olarak görmek zihinsel bozukluktur. Toplum olarak bizi bozan da budur. Şafak Pavey aslında toplumsal zihin tutulmasını bilerek değil; bilinçsiz olarak ortaya koymuştur. Zaten toplumsal bilinçaltımızdaki de budur. Bu hastalıklı bilinçaltı dışa vuruldukça din de özgürlük de fikri bozuk insanların dilinde yalınlaşmaya devam edecektir. İşte tehlike budur: Yalınlaşmaktır. Bu yalınlık çağdaşlığı da dindarlığı da sığ bir anlayışa dönüştürmekte ve toplumu dar kafalılığa mahkum etmektedir.
Hani masalın sonunda gökten üç elma düşer ya bizim kafamıza ise sürekli iki elma düşer: Çağdaşlık ile Yobazlık.... Bu yüzden kırık bir kafa yapımız olur. Düşüncelerimiz hep kanar. Çamlıca'daki kız türbanlıdır; ama dindar değildir. Aynı zamanda öpüşüyordur; ama özgür değildir. Bunu o kafası kırıklar anlamaz. Bu masal hiç bitmez. Az gideriz, uz gideriz; fakat bir arpa boyu yol gidemeyiz.
Ayrıca bir film oynatılırken, kitap okusan ne senaryodan haberin olur ne de oynanan oyundan. Bizlere hep masallar okutulurken, toplum olarak bize oynanan oyunları görememekteyiz. Ülkemiz prenslerle ve prenseslerle doldurulurken, birileri çoktan krallığını ilan etmekte ve o krallar sadece kendi başlarını taçlandırmaktalar. Böylelikle demokratlık krala hizmet etmekten öteye gidememektedir. Çağdaşlar ve muhafazakarlar kendi kuyularını kazarken, kralların tekmeleriyle o kuyuya düşmekteler. Krallar halkın yaşam tarzına bakmaz; verdiği vergilere ve ettiği köleliğe bakar. Yani ya çağdaş köleliğe devam ya da yobaz zindanlarda çürümeye devam!

.Eleştiriler & Yorumlar

:: :::
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
7 Kasım 2013
Bu düşündüren yazınızı sosyal medyada paylaşıyorum. Kaleminize sağlık, selamlar...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bazen İki İnsan Aptallıklarını Tartışırlar
Hanıyağma
Hepiniz Balkonların Dudaklarından Akan Salyalarsınız
Laiklik Nedir
İnsan Yoktu, Sınırlar ve Sınıflar Yoktu
Tanrılaştırdığımız Sosyal Kurumlar
Kendime Özerk Bir Cumhuriyet İstiyorum
Birlikte Yaşama Kültürü
Kalaşnikoflu Çocuk
Kölelerin Vatanı Olmaz

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Köpekler ve İt Herifler
Üç Türlü İnsan
İnce Bir Tülüm
Tüm Aşklar Faşizm Kokmaz
Başka Bir Yol Yoksa İnancın Seni Nereye Kadar Götürür
Keyfin Bilir
Örümcek ve Kelebek
Dünya
Tüm Evli Sevgililerin, Sevgililer Günü Kutlu Olsun
Olan Dağdaki Garibana, Karakoldaki Garibana Olmakta

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.