Hata! Klavye bağlı değil. Devam etmek için F11'e basın... |
|
||||||||||
|
Filistin ile İsrail arasındaki savaş yıllardır devam ediyor. Filistin var olmak için uğraşıyor. Yıllardır İsrail’e karşı amansızca bir mücadele veriyor. Filistin, kendi toprakları üzerinde bağımsızlık istiyor. İstediği sadece özgürlüklerine kavuşabilmek ve topraklarında istedikleri gibi yaşamak. İsrail, işgal ettiği toprakları kendisinin görerek, Filistin Halkına yaşam hakkı tanımıyor. “Benim egemenliğim altında yaşayacaksan öyle yaşa” anlayışı güdüyor. Kendisini bölgenin tek hakimi olarak görüyor. Bu güne kadar yüzlerce, binlerce masum insan hayatını kaybetti. İsrail, sivil, asker, yaşlı, kadın, erkek, çocuk demeden saldırdı. Pazartesi günü yine Gazze’ye yönelik “Koruyucu hat” adı altında bir saldırı başlattı. Hedef yine rastgele… Erkek, kadın, yaşlı, çocuk fark etmeden kıyıma girişti. Saldırılarda şu ana kadar 33 çocuk, 16 kadın 166 kişi hayatını kaybetti. 1120 kişi de yaralandı. Yaralılar arasında durumu çok ciddi olanlar var. İnsan Hakları Gözlemcisi tarafından yayınlanan rapora göre saldırının başladığı günden bu yana 1244 eve saldırı düzenlendi. Bunlardan 176’sı tamamen yıkıldı. Can kayıpları her geçen gün artıyor. Özellikle çocuk ölüm sayısı gittikçe çoğalıyor. Peki, buna hangi diğer ülkeler neden ses çıkartmıyor? İnsan Hakları savunucuları, Barışçı toplumlar, özgürlükçü örgütler neden sessiz kalıyor? Irak, Libya, Afganistan gibi ülkelere barış adıyla giren Amerika, Filistin’e aynı barışı götürmek amacıyla neden hareket etmiyor? Tüm bunların yanında bütün İslam âlemi neden birlik olup hareket etmiyor? Bir avuç İsrail’e neden karşı koyamıyor? Neden İsrail’i kimse durduramıyor? Koruyucu Hat adını verdi İsrail. Neyi koruyacak? Kimi koruyacak? Korumak öldürmekle, saldırmakla olmaz… İsrail Başbakanı Netanyahu Gazze’ye yönelik saldırıların ne zaman biteceğini bilmediğini, bunun uzun zaman alabileceği söyledi. Yani bu şu demektir: “Cinayetler devam edecektir. Çocuklar, yaşlılar, kadınlar, sivil halk öldürülmeye devam edilecektir.” Netanyahu, “Sükuneti sağlayıncaya kadar Gazze’de şiddetli bir şekilde opersayona devam edeceğiz dedi. Sükunet böyle mi sağlanır? Neden Filistin halkının hakkını vermeyi düşünmüyorsunuz? Neden onlarla aynı yerlerde dostça, kardeşçe yaşamayı istemiyorsunuz? Bir de bunu deneseniz… Barışı, dostluğu, kardeşliği düşünseniz… O zaman sükunet zaten kendiliğinden gelecektir. Böyle giderse ilerde hiç istenmeyen olaylar çıkacaktır. Bölgede büyük bir savaşın çıkması hiç de uzak görünmüyor… Birilerinin artık İsrail’in kulağını çekmesi ve onlara artık yaptığınız yeter demesi gerekiyor. Bunu yapacak birileri mutlaka vardır… Herkesin sabrı taşmak üzere… İsrail’in de artık bunu anlaması gerekir… Tüm İslam alemi nereye kadar dayanacak bilemiyorum…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |