Sen bana bakma
Doğuştan dalgınım ben
Dalmışım kendi doğurganlığıma
Kenarda hep
vaktinde ayırdığım
üç beş parça şiir denemesi
uçları oyalanacak
Sayılacak serçeler
dolu dallarımda
öyle ya!
kim asmış bugün şiiri?
Panomda hep aynı soru:
Kim mahkum etmiş bu boyacı çocukları
"çocukluk boyu sokak hapsine"?

Sen bana bakma
Doğuştan kırılganım ben
Un ufak kemiklerim
Duygularım darma-dağın
Kalbime dokunma sakın!
Dağılırım.
Köşebaşı öpüşlerine
bu yüzdendir küskünlüğüm.

Sen bana bakma
Deli gelmişim dünyaya
Zamansızdır gülüşlerim
Böyle bir yüzü ayva, bir yüzü nar
Özürlü doğurmuş anam
Boğazımdan geçen gemiler ağlar
ben gülerim
Ben gülerim
boğazımdan geçen heceler ağlar

Sen bana bakma
Değil gibi görünürüm
Oysa
kuytu sandıklarda
kıskançlığımı gizlerim
Dur gitme!
İşine düşkünsün
ses etmediydim ya
işini bile kıskandığımı
söyleyecektim.

Bakma sen bana
Dedemden yadigar
bu ağırbaşlı duruşum
bu deli bakışımı
1. Cihan Harbinde edinmişim.
Genlerimi Dali mi boyamış ne
böyle zirzop olmuşum
sabahlara kadar şiir dokumaktan
kör olmuşum
evin kapısını açarken
açık saçık şarkılar söylemekten
konu komşuya rezil olmuşum.

Sen bana bakma
Yaşlı değil yorgunum
Anlamını yüzeceğim derken şiirlerin
bi köşede sızmışım.
Adımı, rüyamda gördüğüm
ıssız bi adada unutmuşum
Bir başlık bulayım derken şiirime
sensizlikte kaybolmuşum.
Oysa seni bulunca
adamakıllı uçurmuşum
Bak martılar ve ben
ben ve uçurtmalar
balonlar ve ben
ipini koparan ve ne varsa uçan
hepsi ben!
Hepsi ben bu yıldızların
Bu yılanlar bile benim
Ne çok yüzlüyüm
Ne yüzsüz
Ne adi,
süslü maskemin ardında...

Sen bana bakma
Aynalarla konuşalı çok değil
15 yıl oldu
Alıştım artık
kolları arkadan bağlı,
kravatlı iş elbiseme
Alıştım bu oyuna
Hiç ses etmeden gider gelirim
Evden işe-işten eve
boyuna...

Sen bana bakma
"İyisaatteolsunlar'dayım
15 dak'kaya kadar geleceğim"
Ölmeye de
seni üzmemek için
zamansız gideceğim.