Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine |
|
||||||||||
|
2014-2015 Öğretim Yılının birinci dönemi bitti. Öğrencilerimiz ikinci dönem sınavlarını tamamlayarak, yorucu bir dönem sonunda 15 günlük bir tatili hak ettiler. Şimdi büyük bir heyecanla karne anı bekleniyor. Ve karneye yansıyan başarı oranları merak ediliyor. Gerçi, öğrenciler sınav sonunda ayrı bir günde sınav kâğıtlarını görerek notlarını öğrendiler. Ama yine de karne almanın heyecanı bir başka oluyor. 20 yıl öğretmenlik yapan birisi olarak bu sömestr tatilinde öğrencilere bazı öğütler vermek istedim. Eğitim, her şeye rağmen insanın yaşamı boyunca devam eder. Öğrenme asla bitmez. En başta sevgili öğrencilerden bunun bilincinde olmalarını arzuluyorum. Hayat su gibidir. Hep ileriye doğru akar gider. Geçen bir günü, bir daha geriye getiremezsiniz. Bu nedenle kendinize çok iyi bir hedef seçmenizi öneriyorum. Hedefiniz, en iyiye, en doğruya ve bütün güzelliklere ulaşmak olsun. Bunu yaparken de mükemmeliyetçiliği elden bırakmayınız. Genelde tatil denilince derslerden uzak kalmak, kitapları bir yana bırakmak, gazete ve dergilere asla bakmamak, geç saatlere kadar oyalanmak, gezmek tozmak, gecenin ilerleyen vakitlerine kadar uykusuz kalmak ve ertesi günü de geç vakitlere kadar yataktan kalkmamak olarak değerlendirilir. Oysa bu çok yanlış bir düşüncedir. Geç vakit kalkıp daha kahvaltı dahi yapmadan bilgisayarın başına geçip oyunlar oynamak, facebook başında vakit öldürmek, başka kişilerle çetleşmek veya amaçsızca televizyon karşısında boş vakit geçirmek tatil anlayışı olmamalıdır. Tabii ki yorucu bir dönemin ardından dinlenmek hakkınız. Ama bu, bütün gün tembel tembel oturmak ve vakit öldürmek anlamında olmamalıdır. Böyle bir düşünce sizleri daha da çok yorar. Dinlenmekten ziyade alıştığınız bir düzenin dağılmasından dolayı daha da çok yorulursunuz. Bedeniniz, zihniniz bunu kaldırmaz. Daha da ötesi vücudunuzun bozulmasına da yol açar. Yani sağlığınız tehlikeye girer. Küçük planlar ve eylemler hazırlayın. Küçük geziler, şehir dışı kaçamakları yapın. Kendinizi geliştirmek için tatili bir fırsat aracı olarak görün. Stresten mutlaka uzak durun. Sizi, sıkan, strese sokan şeyleri yapmayın. Yanınızda mutlaka sevdiğiniz yazarların kitapları olsun. Başucu kitaplarınızı asla eksik etmeyin. Uyumadan önce biraz müzik dinleyin. Yatağa girdiğinizde kitabınızı alıp okuyun. Değişik türde kitaplar okuyun. Özellikle şiiri hiç eksik etmeyin. Çünkü şiir sizi alıp başka diyarlara götürecek bir türdür. Kırık dersleriniz varsa onlara bakıp eksiklerinizi giderebilirsiniz. Dersten biraz uzak kalmak demek onu tamamen bırakmak anlamında değildir. Unutmamak için arada bir göz atmak veya yeni konulara bakarak kendinizi yenilemek sizi bir adım öteye taşıyacaktır. Arkadaşlarınızla buluşup güzel vakitler geçirebilirsiniz. Tabi sevgi ve saygıyı elden bırakmamak en güzelidir. Aileleriniz de bu noktada sizlere yardımcı olacaktır. Hiçbir anne baba, evladının kötü olmasını istemez. Onların uğraşları, çabaları ve yaptıkları her şey evlatları içindir. Onlara daha iyi bir gelecek hazırlayabilmeleri içindir. Bu nedenle de ebeveynlerimize karşı saygılı olmak, onları kırmamak ve üzmemek en başta gelen ödevleriniz arasındadır. Çocuk, karnede kırık getirdi diye ona bağırıp çağırmaktansa, hatanın kaynağına gitmeli ve hep birlikte sorunu çözmelidir. Kızmak, bağırmak, dayak atmak asla çözüm değildir. Ebeveynlerin çocuklarına güvenmeleri ve bunu onlara hissettirmeleri gerekmektedir. “Biz sana güveniyoruz. Sen çalışkan birisin. Düzenli bir çalışmayla bunları düzeltebilirsin” demek ve onunla birlikte planlı bir şekilde çalışmak ve çocuğu takip etmek en güzelidir. Aksi taktirde yanlış davranışlar öğrenci üzerinde olmadık etki yapar ve istenilmeyen durumlara yol açar. Gerekirse anne ve babalar çocukların da oyunlarına katılmalı ve hatta onlara alternatifler sunabilmelidir. Böylece çocuk, kendine değer verildiğini, önemsendiğini hissedecek ve ister istemez düzelme yolunu seçecektir. Aile içi ilişkiler de bu yolla düzelmiş olacaktır. Sevgili öğrenciler, hepinize iyi tatiller diliyorum. Tatilin tadını çıkarınız… İyi bir gelecek sizi bekliyor…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |