..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Hakan Yozcu




1 Mart 2015
Yaşar Kemal’in Ardından  
Bizim Kör Kemal

Hakan Yozcu


Annem anlatıyor: “Yaşar Kemal küçüklüğünde bir kaza geçirmiş.Yanılmıyorsam Kurban Bayramı sırasında koyun kesilirken o da izliyormuş. Koyunu kesen kişi, bıçağı elinden kaydırmış. Bıçak da onun gözüne denk gelmiş. Bağırmış Kemal, kanlar içinde kalmış. O günden sonra sağ gözü kör olmuş. Bu nedenle biz ona hep Kör Kemal derdik. O gençti. Benden büyüktü. Bir gün duyduk ki Yaşar Kemal, kominist kitaplarıyla yakalanmış. Sonra onu kominist diye Kadirli’den kovdular. O da İstanbul’a gitti.


:AAJF:
     
               

     Cumartesi akşam köye, annemin yanına gittim. İçeri girdiğimde onu ağlarken buldum. Üzgündü. “Ne oldu?” diye sordum. “Bizim, Kör Kemal ölmüş” dedi. Ben de “Allah rahmet etsin” diyebildim.
     Annemin “Bizim Kör Kemal” dediği, Türk Edebiyatının usta kalemi ve Dünyaca ünlü Yazarımız Yaşar Kemal’den başkası değildi.
     Yaşar Kemal, uzaktan da olsa biraz akraba düşüyordu bize. Annem, babam onu çok iyi tanırlardı. Annemin ablasının kızı (Teyzemin kızı), Yaşar Kemal’in kardeşi ile evliydi. O nedenle Yaşar Kemal, annem ve babam tarafından çok iyi biliniyordu.
     Annem anlatıyor: “Yaşar Kemal küçüklüğünde bir kaza geçirmiş.Yanılmıyorsam Kurban Bayramı sırasında koyun kesilirken o da izliyormuş. Koyunu kesen kişi, bıçağı elinden kaydırmış. Bıçak da onun gözüne denk gelmiş. Bağırmış Kemal, kanlar içinde kalmış. O günden sonra sağ gözü kör olmuş. Bu nedenle biz ona hep Kör Kemal derdik.
     O gençti. Benden büyüktü. Bir gün duyduk ki Yaşar Kemal, kominist kitaplarıyla yakalanmış. Sonra onu kominist diye Kadirli’den kovdular. O da İstanbul’a gitti. Yerleşti. Sonra kardeşi Recep, ablamın kızıyla evlendi. Ona da Kürt Recep derdik. O da ayrı bir hikâye aslında. Evlendiler. Birkaç kez Yaşar Kemal geldi Kadirli’ye. Görüştük. Yaşar Kemal’in çocuğu olmadı. Bu nedenle kardeşi Recep’in çocuklarını çok severdi.”
     “Onlar, aslında Van’dan gelmişler. Yıllar önce Van’da Rus Harbi çıkmış. Oradan kaçıp Kadirli’ye gelmişler. Hemite Köyü’ne yerleşmişler. Kör Kemal de burada dünyaya gelmiş. Babasını camide vurdular. Yetim kaldı. Annesi sonradan evlendi. Bir kardeşi oldu. Ama hiç üvey kardeş gibi olmadılar. Kör Kemal, Recep’i hep öz kardeşi gibi gördü. Çok iyi anlaşırlardı.
     Çok kitap okurmuş. Şiirler yazarmış. Ortaokula giderdi. Bir ara Kadirli Mahkemelerinin önünde arzuhalcilik yapardı. Daktilo ile mahkemeye gidenlerin dilekçelerini yazardı. O zamanlar, okuma yazma olmadığından arzuhalcilik iyi bir meslekti.
     Bir gün evini polis basmış Kör Kemal’in. Hapse attılar. Kominist diye, halk hapishaneyi bastı. Meğer o gece komutan odasını değiştirmiş. Komutan da gelenlere Osmaniye hapishanesine gönderdik demiş. Halk dağılmış.
     O dönemler, eşkıyalar vardı. Çoktu. En meşhuru “Safiye Mehmet” idi. Kör Kemal, bunun hayatını yazdı. Adını değiştirip “İnce Memed” dedi. Çok ünlü biri oldu. Nur içinde yatsın. Çok iyi bir insandı” dedi.
     Yaşar Kemal’i araştırdım internette. Annemin anlattıklarıyla birebir olmasa da birçok noktalar kesişiyordu. Her şey hemen hemen aynıydı…
     Gerçekten Yaşar Kemal’ in ailesi Van’dan gelmişti. Van Erciş Yolu üzerinde Muradiye İlçesine bağlı Ernis Köyü’nden (Bu gün Ünseli Köyü) olan bir ailenin çocuğu olarak Hemite’de dünyaya gelmişti...
Birinci Dünya Savaşı’ndan dolayı Adana'nın Osmaniye ilçesine bağlı Hemite (bugün Gökçedam) köyüne yerleşmişti. Beş yaşındayken, babasının camide öldürülüşüne tanık olmuştu. Ortaokul döneminde çeşitli işlerde çalışmış. Annemin dediği gibi arzuhalcilik yapmış.
Ortaokuldan ayrıldıktan sonra folklor derlemelerine başlamış ve 1940-1941 yılları arasında Çukurova’dan, Toroslar’dan derlediği ağıtları içeren ilk kitabı olan “Ağıtlar”, Adana Halkevi tarafından 1943 yılında yayınlanmış.1944 yılında ilk hikâyesi “Pis Hikâye”yi yayınlamış.
“Kemal Sadık Göğceli” adı ile çeşitli gazetelerde yazarken Yaşar Kemal adını Cumhuriyet Gazetesi’ne girince kullanmaya başlamış.
1947'de İnce Memed’ i yazmış fakat yarım bırakmış ve 1953-54’te bitirmiş. Romanı yazma nedeni eşkıya olan ve dağda vurulan amcasının oğlunun vurulması olduğunu 1987 yılındaki bir söyleşisinde belirtiyor. Ayrıca aynı söyleşide, çocukluğunun eşkiyalığın içinde geçtiğini, dayısının "en büyük" eşkıyalardan biri olduğunu, o çevrede 1936'lara kadar beş yüze yakın eşkıya bulunduğunu ve bunlardan birinin de Kurtuluş Savaşı'nda Kadirli'yi ilk örgütleyenlerden olan Karamüftüoğlu ailesinden ünlü Remzi Bey olduğunu söylüyor.
Yaşar Kemal, Kadirli’de arzuhalcilik yaparken, “Kominizm Propogandası suçlamasıyla” tutuklandı.
Bir yazısında bir öyküsünü okuyan ve hayran kalan mahkeme başkanının “Buralarda durmayın. Sizi öldürürler, yazık olur.” sözünü dinleyerek Ankara’ya sonra da İstanbul’a gittiğini belirtir.
Cumhuriyet Gazetesi’nde muhabirliğe başlar. Röportajları yayınlanır. Van’a giderek oradan röportajlar gönderir. Bu arada Van Gölü’ndeki Akdamar Adası’nda bulunun kilisenin yıkılmasına engel olur.
Roman ve öykülerinde genelde Çukurova insanını anlattı. Onların sıkıntılarını mükemmel bir dil ve üslupla kaleme aldı. Eserleri birçok dile çevrildi. Birkaç kez Nobel Ödülü’ne aday gösterildiyse de bazı nedenlerden dolayı bu ödülü alamadı. Ama bunun dışında sayısız ödüllere sahip.
Yaşar Kemal’in ölümü Kadirli’deki akrabalarını yasa boğdu. Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde yaşayan kardeşinin eşi Fatma Songül, (Bizim Fatma Ablamız) yerel bir gazete haberine göre Yaşar Kemal’in İnce Memed romanını nasıl yazdığını gözü yaşlar içinde anlattı. Yaşar kemal’in kardeşi Recep Songül’ün eşi Fatma Songül, halen Yaşar Kemal’in gençlik yıllarında oturduğu evde yaşıyor.
Fatma Songül, Yaşar Kemal’in halen evin bahçesinde bulunan zeytin ağacının dibinde oturarak eserlerini yazdığını söylüyor.
Yaşar kemal’in ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getiren Fatma Abla, “ Kayınımdı. Ben, o zamanlar yeni gelin olmuştum. Oraya masa koyardım. Kitaplarını burada yazardı. İnce Memedi, Teneke’yi de de burada yazdı. Sonra İstanbul’a gitti. Bizi hiç unutmadı.” dedi.
Yaşar Kemal’a Allah’tan rahmet diliyoruz. Dünya usta bir kalemini kaybetti.
     



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Girne’de Kahve İçimi
Ben Olsam
Meyhi Keyf
Muhtarlarımızın İstekleri
önce Sağlık
Nkl Sanat Gecesi
Mehmet Ersöz’ün Ardından
Lefke"de Kahve Sohbeti
İnsan Azim Ederse
Müjgan ve Naile Hanım’ları Ağırladık

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir "Mavi Köşk" Yazısı
Kıbrıs'ın İlk Yerli Komedi Filmi
Kadın Olmak Zordur
Öyle Bir Dünyada Yaşıyoruz Ki!
İstanbul Notları
Nerede O Eski Ramazanlar?
güvercinlik’te Hafta Sonu
Farklı Bir Yönetici,
"Kod Adı Venüs" Getto Çadırları
ipek Amber İle Gurur Duyduk

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Vakit Gelince [Şiir]
Kara Güzel [Şiir]
Hayallerim [Şiir]
Gönlümün Tacısın Yar [Şiir]
Kurban Olurum [Şiir]
Acı Ektim [Şiir]
Nerdesin? [Şiir]
Yüreğimde İhtilal Var [Şiir]
Hayat Seni Çözemedim [Şiir]
Helallik İstiyorum [Şiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Müşavirim.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.