Her insanda insanlığın tüm durumları vardır. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Ey Benim Efendim; Küçüçük bir çocuktum ,küçücük; Töresi batasıca zamanede,Baba evinden, kız çocuğunu Bir an önce çıkarma,başlık parası zamanıydı… Ondördünde ,daha şalvarlarımı bile giyemezken Çaldınız babamın kapısını..(daha açılmadan Afrika menekşeleri) Sende küçüktün ,Efendim ,sende…. Onyedisinde.. Biliyorum; Annen hasta idi ve bakılması gereken en az dört kardeşin Sağılması gereken hayvanlarınız ve biçilmesi gereken Buğdaylarınız vardı.. Biliyorum,uzak yerden gelmeliydi Gitmemesi için,Görülmemesi için… Ondördünde geldim hanenize; Başında yazma durmayan,Şalvarı belinde durmayan… Çocuktum efendim,Çocuk…(Daha fışkırmamış ağlayan Gelin) Hatırlarmısın küçük çocuklarla oyun oynardım da kızardın… Onbeşinde,onaltısında onyedisinde… Onyedisinde sana ilk oğlunu verdim Beyaz tenli; Bu çocuk neden Esmer değil diye sorduğun … Efendim; Benim Efendim; Sana eşim ,yoldaşım,evimin direği demeyi ne kadar çok isterdim; Ama asla olmadı/bize yakışmadı Sen hep Efendi, ben kölen olarak yıllar geçti; Yaradanın kanunlarına karşı Günahkar ,zalim …(Açılmayan Arap sümbülüyüm henüz) Efendim, Benim Efendim; Vücudumda ezilmeyen yer kalmadı Kırılmayan gururum ,patlamayan ar damarım… Bildiğin bütün insan dövme şekillerini üzerimde denedin, Bildiğin bütün zulümleri,işkenceleri Küfürleri,okkalı nikah düşüren küfürleri… Efendim, Ah benim Efendim; Yaradan hakkına itiraf etmeliyim ki İyi Zulüm eder, iyi döverdin,güzel küfrederdin Meleklerin haya edeceği cinsten Bende Senin dediğin gibi; Beygirler gibi iyi dayanırdım,Bir Beygir gibi… Vücudunda koca koca Cidağılarla… Şimdi bazen düşünüyorum da ; Sanada çok görmüyorum; Baban ortalıkda yokken, Dedenin kırk yıllık eşini Nasıl benzettiğini,nasıl her dövüşte Kafasından kanlar akmadan bırakmadığını görerek büyüdün… Evliliği böyle öğrendin sende.. ‘’Kadını uslandırmak için saçını sıfıra vurmak lazım derdin ya unuttun mu?’’ Babama ne demeli? Pehlivan babama… Ve ondan düşen Gavvat kardaşlarıma Heybetli,Pala bıyıklı babama… Bir köyün çekindiği Babam… O neden sessizdi, Söyliyeyim efendim; Oda kadınını aynen öyle severdi Aynen öyle… Senin gibi,yere batasıcalar… Düşünüyorum da o devran Puşt bıyıklı pezevenglerin zamanıymış, Moda imiş, Tarz imiş.. Memleketin gerçeği imiş….(Bodrum papatyası ağlamasın) Efendim, Benim Efendim; Puşt bıyıklım,Voyvodam… Geçenlerde bir yerde dinledim; Şöyle diyordu Vaiz.. ‘’Kadınına zulüm eden bizden değildir’’ ‘’Çocuğuna zulüm eden bizden değildir’’ ‘’Merhamet etmeyene merhamet edilmez’’ ‘’Kadınlarınız ve çocuklarınız size emanettir’’ Sen hangi Camiye gidiyordun efendim? Senin gittiğin Cumalarda Hoca efendiler ne anlatıyordu ki? Bir yudum Sevgi ,bir yudum sevgi idi beklediğimiz… Biliyormusun? ben çok değiştim,biliyorum artık; Hayat bana da bir şeyler öğretti… Dışarıda farklı, evinde farklı olmak ;En büyük Münafıklık.. Gündüzleri kadınına her zulmü yapıp Geceleri kuduz köpekler gibi kadınına saldıran Ağzından salyalar akarak oh çekenler bir numaralı şerefsizlerdir O zamanlar kelimeye dökemiyordum, Şimdi aklım yetiyor artık..(Haykırıyor Otanca çiçeği) Efendim bir şey daha itiraf etmeliyim ki; Bir ömrü zulümle geçirip,ağzına gem vurulan beygirler gibi… Sırf bir dilim ekmek için; Sonra Millet ne der deyip; erkeğin koynuna girenler Fahişedir O zamanlar kelimeyi bulamamıştım Artık onuda idrak ettim..(Ah Beyaz Zambak) Erimdir..döverde,Sever de diyen kaç kişi kaldı ki? Yaşasın Devletin emeği,yaşasın okumuş kız çocukları… Efendim, Benim Efendim; Lehep kılıklı,Ebu Cehil kavun kokulum Ben kölen olarak; sana yedi can, yedi tohum verdim,yedi başak… Biliyorum, biliyorum… Önceleri çok güzeldi, Efendimin beş erkek çocuğu… Sonradan ne bilecektin ki büyüyecekler ve senin yerin daralacak? Efendimin piçleri Pezevengin dölleri Neden geldiniz dünyaya? Bak görmüyormusunuz?Puştun yeri daraldı… Niyetin çocuk dövmek değil,benim,atlıyorum önlerine Bak işte sana yine gün doğdu efendim…. Sonra ah sonra…Kız çocuğu da neymiş ki? Hiç erkek adamın kız çocuğu olurmuymuş? Bak şu Yaradanın ettiğine? Gerisini söylemeyeyim Değilmi Efendim… Efendim , Benim Efendim; Yirmili yaşları mı? Otuzlu yaşları mı? Kırklı yaşları mı anlatayım haykırayım… Dile kolay otuz yıl.. Hep kahır hep zulüm hep çile, Bin yaşındayım efendim bin yaşında, Bir hiç uğruna,evli olduğumu desinler diye… Efendim Benim Efendim; Şunuda söylemeliyim ki O sana erkek diyenler, senin ibretlik akıbetinden sonra, Dörtnala Eşlerine koştular,çocuklarına; Hatta rivayetlere bakılırsa karılarının altlarından toplayıp ağızlarına attılar… Senin için ‘’o bir Deli Dumanlı’’ diyen oruspular Senden sonra tek vah bile etmediler Yeni puşt bıyıklılara koştular,durmaksızın; Ki biliyorum artık ;bir dişinin en büyük hasmı yine bir dişidir… Oruspularrrrr Oruspu işte,ismi üzerinde… Oruspular… Efendim, Benim efendim; Sen gittikten sonra da Hayat devam etti,bizim hayatımız oldumu ki? Yarı aç yarı tok Malum ,büyük şehir, Altı insanı kurtarmak kolay olmuyor Yüzümüze yapıştırdığın damga ile Yaşadık,yaşamak denilirse.. Kömürsüz geçen kışları Ekmeksiz kaldığımız günleri Evime düşen yılanları,kör yılanları Yalnızlığı,sahipsizliği,açmayan çiçekleri Dilimiz dönmediğinden düştüğümüz rezil durumu Kapısını açmayı özlediğim köyümü Ceviz ağacının altını Suyu azalan çeşmeyi Öleni, kalanı Anlatacak değilim… Efendim , Benim Efendim; Birazdan bende öleceğim Az bir zaman sonra… Rabbimden tek dileğim; Bizi yan yana getirmesin iki cihanda da.. Haklarım varsa onlardan da vazgeçerek; Bizi yan yana Getirmesin Efendim! İşte ölüyorum… Efendim… Sakın beni karşılama/sen keyfine bak Kara ve süslü Şıllıklarla Sakın,sakın ruhunun bir köşesinden bile beni geçirme; Bir Beygir senin için ne anlam ifade eder ki? Düşen hep yerde kalmıyor Zalım zalım Yetmedim,yetemedim… Sana acıyorum,gerçekden… Sakın… Efendim…! Servet Alkan 22.11.2017/malatya
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Servet Alkan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |