..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Mutlu köle çoktur. -Darwin
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Ýliþkiler > Yûþa Irmak




6 Ekim 2021
Ýliþkilerde Ekonomik Boyut  
Yûþa Irmak
Bayadýr kadýn-erkek iliþkilerinin ekonomik boyutuna yönelik yazý yazmak istiyordum. Ancak konu çok hassas ve derin olduðu için elim bir türlü klavyeye varmadý. Fakat geçen hafta bir arkadaþýmla bir alýþveriþ merkezine gittik ve oradaki maðazalarý dolaþtýk. Hele bir tanesinin içerisindeki çeþit bolluðu ve ürünlerin ilk bakýþtaki çekiciliðini görünce, son yýllarda özellikle bazý kadýnlarýn eþ seçerken ön plana çýkardýklarý deðerlerin nedeni konusunda kafamda bir þeyler oluþtu.


:EAA:
Bayadýr kadýn-erkek iliþkilerinin ekonomik boyutuna yönelik yazý yazmak istiyordum. Ancak konu çok hassas ve derin olduðu için elim bir türlü klavyeye varmadý. Fakat geçen hafta bir arkadaþýmla bir alýþveriþ merkezine gittik ve oradaki maðazalarý dolaþtýk. Hele bir tanesinin içerisindeki çeþit bolluðu ve ürünlerin ilk bakýþtaki çekiciliðini görünce, son yýllarda özellikle bazý kadýnlarýn eþ seçerken ön plana çýkardýklarý deðerlerin nedeni konusunda kafamda bir þeyler oluþtu.


Annem, babamla hem bir asker hem de ilim insaný olduðu için evlenmiþti. Yani, o zamanlarda da belki eþ seçiminin ekonomik boyutlarý söz konusu olabilirdi ama þunu çok iyi biliyorum ki anam sadece parasý olduðu için kültürsüz bir insanla -evin tek kýzý olmasý münasebetiyle- evlenemezdi. Her zaman olduðu gibi, o yýllarda da (1960’da evlenmiþler) tahsil veya okumuþluk, orta düzeyli kentli ailelerin en çok önem verdiði konulardan biriydi. Bu yüzden anam ve babam eðitim hayatýmýza ve okulda aldýðýmýz notlara kadar ilgi gösterdiler, fakat hiç bir zaman ne kadar para kazandýðýmýzla ya da kazançlarýmýzla ilgilenmediler..

Bunu bir nedeni vardý tabii ki. O yýllar ülke, tam anlamýyla bir yokluklar ülkesiydi. Yani paranýz olsa dahi en fazla evinize bir televizyon, buzdolabý, en lüks gibi görünen merdaneli bir çamaþýr makinasý alabiliyordunuz hepsi bu. Babam ilk arabasýný, ben doðduktan üç beþ sene sonra almýþ. Amerikan malý Jeep aracý aldýklarý günü biz yetiþkin olduðumuzda anlattýklarýnda bile yüzleri sevinçle gülerdi…

Ama, fakat ve lakin benim doðduðum yani 1980’li yýllardan sonra iþler hýzla deðiþmeye baþlamýþtý. Dünyadaki üretim fazlasý ve dayatýlan tüketim toplumu modelleri insanlarýn davranýþlarýný ve kiþiliklerinin deðiþimine neden oldu. Bugün evi ve arabasý olmayana bile çoðu aile kýzýný vermiyor. Ýlk bakýþta, insanlýk daha refah içerisine girdi, bunda ne var? diye sorulabilir, ancak ben sadece mal ve eþya zenginliðine dayalý bir mutluluk ve zenginlik anlayýþýný kökten red ediyorum. Özellikle bu konu eþ ve sevgili seçimlerinde ön plana çýktýðýnda ise resmen midem bulanýyor.

Örneðin ikinci dereceden akrabam olan dayým, kýzýný yurtdýþýnda yaþayan zengin Türk bir iþadamý ile evlendirmiþti. Daha sonra adam iflas etti ve dayýmýn kýzý ile adam boþandýlar… Daha sonra ne oldu bilmiyorum adam iþlerini tekrar geri topladý. Aaa, bir baktýk tekrar birlikteler… Ýnanýr mýsýnýz bu durum böyle 2-3 sefer tekrar etti durdu. Adam ne zaman iflas etse, ayrýlýyorlar ne zaman iþleri düzelse tekrar beraber oluyorlar… Ýþin beni daha da kýzdýrýcý tarafý, bu oyun üstü kapalý bir biçimde de oynanmýyordu. Açýk açýk, “Beceriksiz herif, senin yüzünden arabayý yani modeli ile deðiþtiremedik!” ya da “Tabii terk ederim, zengin olacak, bunda ne var!” türlü yaklaþýmlarla olay kanýksanýyor ve bu yaklaþým bir maharetmiþ gibi uluorta sergilenip duruyordu…

Yani bir eþ(!), iflas eden kocasýnýn yanýnda ona destek olacaðýna, onun maneviyatýný yükselteceðine onu terk ediyor ve kaderi ile baþ baþa býrakýyor… Bu tür iliþkilerin zamanla istisna olmaktan çýktýðýný, bugün neredeyse hemen her ailede görüyor ve üzülüyoruz tabii ki.

Gelelim arkadaþýmla gittiðimiz hipermarkette kafamda yanan ýþýða. Girdiðimiz dükkânlardaki mallar, özellikle kadýnlar için, o kadar çok çeþit arz ediyordu ki, insan içeride kayboluyordu. Fakat fiyatlarý da o kadar pahalý ki, buralarda deðil orta düzeyde bir insanýn, yüksek gelir gurubuna dâhil insanlarýn dahi, her istediðini, her beðendiðini satýn almasý mümkün deðildi. Özellikle kadýnlar için, her yýl yani ürünler piyasaya sunuluyor, her yýl yeni araba modelleri piyasaya çýkýyor, gerekli olduklarý þüphe götürür, bin bir çeþit þampuan, deterjan, ev eþyasý, halý, perde bin bir çeþit aksesuar, insanda “-Eyvah ben hayatý kaçýrýyorum! Benim hayatta hiç böyle þeylerim olamayacak mý?” duygusunu kolayca yaratabiliyordu. Özellikle bu ürünlerin kadýnlara yönelik yapýlmýþ olmalarý, diðer yandan kadýnlarýn çalýþarak sosyal ve ekonomik hayata katýlmalarý için önlerine konulan engellerle birleþtiðinde, geriye onlar için tek bir þey kalýyordu. “Zengin bir koca bulmak”.

Ama ne yazýk ki ülkemiz “Zengin Koca” konusunda da, diðer bazý konularda olduðu gibi çok verimli deðil aslýnda. Çoðumuz kýt kanaat geçinen insanlarýz. Bu duruma karþý koyulacaðý, yerde ne yapýyor sevgili erkeklerimiz sizce? Onlar da, ceplerindeki son kuruþ parayla, borç harç bir araba alýyorlar, ya da baþka yollarla karþý cinse ne kadar zengin olduklarý görüntüsü vermek için ellerinden geleni yapýyorlar. Bizim mahalledeki nalburcu, genç bir çocuk, babasý ile birlikte kýt kanaat mahalle nalburunu iþletiyorlar. Geçen gün son model bir Alman arabasýný silerken gördüm. “Ne oldu hayrola?” diye sorduðumda, niþanlýsýnýn ailesinin “Arabasý yok muymuþ?” diye sorduðunu ve arabanýn modeline bile karýþtýklarýný anlattý, üzülerek. Babasýnýn hac parasý, kefen parasý için ayýrdýðý parayla birlikte biraz da kredi çekerek arabayý satýn almýþlar. “Daha bu baþlangýç abi” dedi kafasýný sallayarak…

Özellikle gelir daðýlýmýnýn dengesiz olduðu ve kültürel yapýnýn saðlamlýðýný ve derinliðini yitirdiði toplumlarda bu çeþit deðer kaymalarýnýn olmasýný artýk ben de doðal görüyorum. Peki bize düþen ne? Bence bize düþen bu düzene, sisteme, bu tarz istekleri bitmeyen kadýnlara ve ailelere karþý X’tiri çekmektir! Zira sevgi, aþk, muhabbet, hürmet, saygý gibi deðerler yoksa zaten o ailenin yürüyebilmesi filan mümkün deðildir diye düþünüyorum…

Evet, insanýn kendisini her manada gerçekleþtirebilmesi, yani kendi yaþamýný kendi elleriyle var etmesi gibisi gurur verici bir þey yoktur bu hayatta. Ancak eþlerin sadece birisinin varlýðý üzerine kurulan iliþkiler, her türlü sömürüye, haksýzlýða ve eziyete açýktýr. Güzel olan birlikte üretmek ve yaþamý birlikte var etmektir.

Þimdi bunu kime anlatabiliriz? Anlatsak sesimizi duyan olur mu dersiniz? Sanmýyorum ama biz yine de olmasý gerekeni anlatalým. Gerisini paþa gönülleriniz bilir…

Kalýn saðlýcakla…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýliþkiler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kurtuluþumsun
Yalnýzýz
Tükenmek
Caz Müziði ve Hüzün
Güz Yapraklarý

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Bu Dünya Ýþi Oyundur Oyun"
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi'nin Düþündürdükleri
Üç Elma, Üç Yýldýrým
Ýki Burçlu Bir Kale: Zaman!
Sözcükler Ýçindeki Evren
Bir Çýðlýk
Kendini Anlatma Þekli
Çýlbýr (Yoðurtlu Yumurta)
"Güzel"in Anadilini Konuþursak Ne Olur?
High – Rise (Gökdelen)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.