..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
640K bellek herkese yetmelidir. -Bill Gates, 1981
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Toplum ve Birey > Yûþa Irmak




29 Ekim 2022
No Comment  
Yûþa Irmak
Artýk yorum almýyor, onaylamýyorum dediðim bir okuyucu. Yorumlarýný onaylamadýðým için: “Siz edebiyatçýlarý bir türlü sevemedim” diye giriþ yapmýþ ve güzel bir mail döþemiþ…


:EDD:
Artýk yorum almýyor, onaylamýyorum dediðim bir okuyucu. Yorumlarýný onaylamadýðým için: “Siz edebiyatçýlarý bir türlü sevemedim” diye giriþ yapmýþ ve güzel bir mail döþemiþ…

Hanýmefendi: “Siz edebiyatçýlar fazla kendinizi beðenmiþ oluyorsunuz. Kafanýzda bir dünya kurmuþ, sonra onun etrafýnda dolanýp duruyorsunuz. Aslý yok, astarý yok þeyleri kurgulayýp yazýyorsunuz… Aþktan, sevgiden söz açýyorsunuz ama biz sizin anlattýðýnýz gibi, özlediðiniz, sevdiðiniz ve deðer verdiðiniz gibi insanlarý neden çevremizde hiç göremiyoruz, anlattýklarýnýzýn hepsi hayal ürünü iþte” diye dert yanmýþ.

Mektubunun sonunda: “Siz de bir zaman sonra bir tarafý kalkan yazarlara benzeyeceksiniz” diye sopa ile sýrtýmýzdaki tozu silkelemeye çalýþmýþ. Bu okurum beni “kendini beðenmiþ” edebiyatçý takýmýna herhalde dahil etmiyor sadece kaygý taþýyor olmalý; ama edebiyatçýlara, yazarlara yönelik bu eleþtiriden ben de payýma düþeni alýyorum kuþkusuz. Ve doðrusu kendi adýma bu duruma çok fazla da sevinemiyorum…

Okurun gözünde, “aslý astarý olmayan” bir dünyanýn etrafýnda dönüp duran ve üstelik “kendini beðenmiþ” biri olarak biliniyor, tanýnýyor ve görülüyorsam vay halime! Demek ki hanýmefendi yazdýðýmýz þeylerde bir içtenlik ya da samimiyet bulamýyor! Onlarýn indinde biz: güvenilir, sözüne sadýk, yaþamadýklarýný anlatan, hayali ile yaþayan ve dediðim dedikçi insanlarýz…

Aslýnda istesem, “Bu bir tek okurun görüþü, o kendine göre böyle bir yargýya varmýþ bu kelamý beni niye baðlasýn caným” deyip geçebilirim. Kolaydýr bu. Ama yabana atýlacak bir þey deðil benim için okurun görüþü, yorumu… Hatta rastgele söylenmiþ, uydurulmuþ sözler de deðildir bu eleþtiri, mutlaka bir temele dayandýrýlmýþtýr diye düþünürüm. Belki de artýk tahammül sýnýrýný aþmýþ bir rahatsýzlýðýn eseridir bu sözleri… Yine þöyle diyor o hanýmefendi: “(Edebiyatçý) Kendi içindeki sýkýntýlarý dile getirip sorgulamaktan baþka bir þey yapmýyor. Sonra da belli bir yere gelince, insanlar beni anlamýyor, anlatamýyorum, anlamadýlar deyip birçoðunun düþtüðü fikre kapýlýyor.” Ve aðzýndaki baklayý nihayet çýkarýyor: “Artýk bende güven kalmadý edebiyatçýlara karþý. Gerçek dünya ve gerçeklerden çok uzaklar. Vay onlarýn hallerine!”

***

Ýnanýn benim gözümde ha bir kiþi, ha bin kiþi olmuþ fark etmez. Ýþte bu okurun gözünde resmen kaybetmiþiz deðerimizi.. “Güven”i zedelenmiþ. Okur; ey yazarlar, edebiyat adamlarý, fildiþi kulenize çekilmiþ, orada kendi beðenilerinizin, kendi bencil tutkularýnýzýn esiri olmuþsunuz diyor açýk açýk.

Peki yazar kendi beðenilerini ortaya sermeyecek mi ablam, tutkularýnýn peþine düþmeyecek mi güzel kardeþim? E düþecek yani. Düþmeli ve beðenilerini de dertlerini de, sýkýntýlarýný da dile getirmeli. Zaten yazý serüveni bir tutkunun peþinden koþmak deðil miydi? Tutkularý da beðenileri de kendi doðrularý da olmayacak mý bir yazarýn? Bunlardan vazgeçerse kendini inkâr etmiþ olmaz mý!? Yani istiyorsunuz ki okura da bir alan býrakýp onu da yok saymayalým… Hele kalkýp “Beni anlamýyorlar!” diye hiç mi hiç þikâyet etmemeli.. Ortada bir “anlaþýlmama” varsa, yazar kendine de pay vermeyi bilmeli.

Þimdi bizim bu alanda sýnavdan geçeli çok zaman oldu desem ayýp olacak… “Edebiyat adamýnýn iþi adým baþý sýnavdan geçmek olsun, siz kýrýlmayýn yeter ki” desem yanlýþ anlaþýlacak. Peki ne diyebilirim?

Ben, bir gazete köþesinde ya da bir dergide, yazýlar yazýp, binlerce, on binlerce okura ulaþmýyorum ki. Kendi bloðumda duygularýmla yaþadýðým þarkýlarý, kalben kabullendiðim fikirleri paylaþýyorum. Sizlere de bu duygularý okuma fýrsatý sunuyorum hepsi bu. Belki bazý bloglar gibi bir makale de milyonlarca okura ulaþan biri olsam söylediðiniz sözde haklýsýnýz derdim. Daha dikkatli olmam gerektiðine ikna olurdum. Çünkü ben örnek bir insaným milyonlarca insan burayý takip edip okuyor, kelimeleri de özenle seçmeli, hayali de gerçekçi kurmalý, insanlarý doðruya kanalize etmeliyim diyebilirdim. Ama öyle bir durumum yok ki! 12 sene olmuþ bu blogu açalý ve yüzlerce yazýnýn olduðu bloðu 12 yýlda ancak 1 milyon insan gelip okuma zahmetine girmiþ. 12 sene de! Ayrýca siz okursunuz. Ne olursa olsun hiçbir zaman hiçbir konu hakkýnda “homojen” olamazsýnýz ki. Ben de sýrf sizleri mutlu etmek için sipariþ üzerine nasýl yazý yazabilirim acaba? Her düzeyde okur, kendi algýlama penceresinden bakýyor iþte yazýya. Buna bizim bir itirazýmýz olabilir mi? Yani kalkýp kendi deðer ölçütlerinize göre “iyi” ya da “beþ para etmez” diye hükümleri bir çýrpýda verebiliyorsunuz… Ve bunu ne kadar da kolay yapýyorsunuz. Acaba o yazý ortaya çýkana kadar ne acýlar çekiyoruz, neler hissediyoruz hiç soruyor musunuz? Sonuç itibariyle, bir yazýnýn dünyaya gelmesi için yüzlerce notu, bulaþýk teline dönmüþ duygu dünyamýzýn süzgecinden geçirip ortaya çýkartýyoruz. Buna çýkýp birileri aferin sana diyor mu? Demiyor! Ama olmadý, olmuyor deyip bizi hemen sýnýfta býrakýyor. Buna bile bir itirazýmýz yok ki bizim. Fakat bilmenizi isterim ki hiçbir okuyucudan “geçer not” almak için yazmýyoruz… Üstelik böyle bir derdimiz de yok bizim. Kendime, kendim için notlar alýp blogumda, sosyal medya hesaplarýmda paylaþýyorum. Yine de genel ortalama okuyucudan “geçer” not almak adýna azami ölçüde okunabilir þeyleri ortaya çýkartmaya çalýþýyoruz.

Hiçbir okura bugüne kadar bizi eleþtirmeyin diyemeyiz, demiyoruz. Bizim için okurun eleþtirisi, yazara kendini dinleme fýrsatý verdiði için yararlý da buluyoruz. Hatta bu eleþtiriler olmazsa, kendi kendine sorular sorma imkâný bile bulamayabilir bir yazar diye düþünüyoruz. Sizler karþýmýza bu tür yorumlarla dikildiðiniz de bizler de ister istemez “Ben neredeyim?” sorusunu daha farklý soruyoruz. Sonra acaba okurun önünde mi gidiyoruz, arkasýnda mý kalýyoruz; yoksa ondan tamamen uzaklaþtýk mý diye dertleniyoruz.

Sanýyorum bir yazarýn ateþten gömleði de kendi tutkularý ve beðenileriyle okurun özlemlerini buluþturmak olmalý. Ama benim buradaki dünyamda, yazýlarým da sadece bir kiþinin beðenisini kazanma var. Ben onunla ayný zaman tünelinde yürüyebilmek için buraya kan, ter, gözyaþý ile yazýlar asýyorum. Sizin için deðil yani. Elinize aldýðýnýz teraziyle her yazýyý alýp ölçmeyi hakkýnýz olarak görebilir, bunlardan anlamlar çýkartýp hakkýmýzda kötü þeyler düþünmenize de bir sözümüz olamaz bizim. Sadece biri hakkýnda verdiðiniz hükmün çok aceleye getirmemelisiniz diye düþünüyorum. Çünkü beni tanýmýyorsunuz bile. Bir kere benle oturup konuþmamýþsýnýz, bir kere benimle yüz yüze gelmemiþsiniz, bir kere benimle soframda oturup tuz ekmek yememiþsiniz, yolculuk yapmamýþýz! Ama sizin o en hafif eleþtiriniz var ya hani; “Sevmiyorum, beðenmiyorum” bu bile bizim içimizde ne yangýnlara sebep oluyor bunu da asla bilemeyecekseniz.

Ama bir saniye! Baþka bir konudan içinizi birileri yakmýþ ve siz buraya onun acýsýný çýkartmaya gelmiþseniz o konu baþka! Evet o zaman beðenmeme, acý konuþmaya hakkýnýz olduðunu düþünüyorum. Ama o kiþinin ben olmadýðýmý da bilmenizi istiyorum.

Kalýn saðlýcakla…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplum ve birey kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Milletlerin Ruhunu Taklit Öldürür
Neyimizi Kaybettik
Her Ýþte Bir Hayýr Vardýr
Penis Bilgeliði
Sempati ve Antipati
Memelerin Sürprizi
Aðýr ve Hafif Erkekler! Biraz da Adalet
Teknik Yaklaþýmý Kullanamayan Erkeklere Ýthafen…
Affeder Misiniz?
Trafik Bir Aynadýr

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Türk Sinemasýnýn Ezberini Bozan Yönetmen
Chp’nin Psikopatolojisi
Dikkat Bu Bir Siyasi Yazýdýr!
Hizipçi Memur Partisi Chp
Sinema Kültürel Meselemiz Haline Ne Zaman Gelecek?
Arzu Yeterli Deðil
Chp, Gerçekten ‘demokrat’ Mýdýr?
Seviye
Bir Çatýþma Zemini Olarak Kültür
Yarýn Bekleyebilir Þiir Kitabý Üzerine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.