Tuhaflýðýmdan ötürü ve anlaþýlmaz olduðumdan dolayý çabuk vazgeçiyorum herþeyden. Önceleri bir umut, bir heyecan; sonra-sonra vazgeçilmez olmanýn da verdiði rahatlýkla býrakýyorum sizi serin sulara. Sizi önce alýp yontuyorum; sevdayý öðretiyorum; sevdaca konuþmayý ve sevda kokmayý. Sonra sevdalý bakmayý öðretiyorum gözlerinize, sevdaya dair kitaplar koyuyorum önünüze-bir çýrpýda ezberliyorsunuz. Sevdayý tarih kitabý okur gibi okuyorsunuz. Ýmtihan ediyorum sizi günler sonra; bir anda-hiç beklemediðiniz bir anda- “Neden benim sevdam?” diyorum. Anlatamýyorsunuz. Oturmuþ bana saðdan soldan bulduðunuz, ünlü þairlerden kopyaladýðýnýz þiirleri sunuyorsunuz. Beyler!, Sevdaya ayýp oluyor gibi geliyor bana!? Siz sevdayý yanlýþ biliyorsunuz. Su gibi akýcýdýr sevda, zehir gibi yakýcý, ateþ gibi kavurucudur. Yanmasýný bilmiyorsan parmaðýnýn ucuyla bile dokunmayacaksýn. Ýþte o yüzden beyler; benim sevdama yanaþmayýn!!!