Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides |
|
||||||||||
|
Sonunu bile bile ben sectim. Yüreğimin yarısını kaplayan sevgim onu düşündüğüm de çocuk çığlığı gibi kulaklarım dan usulca girerken ve avuçlarımla son bir defa yüreğimin yarısını ağlamadan tutmak. verdiğim sevgiyi istercesine, yüreğimin acısını almak ister gibi ama nafile. talan edilen yüreğimdi çözüm ise imkansızdı... Sonunu bile bile ben sectim. Kalbimin yarısını alıp götürmüştü dur bile diyemeden. Bana kalan yarım kalbime akan gözyaşlarımla biriktirdiğim düşlerimi kimse görmeden, kimse guymadan gelipte alır sandım. Kabül etmesemde o bir vefasızdı gelmezi... Sonunu bile bile ben sectım.Dudaklarım da yarım kalmış bir sevdanın göz yaşları vardır kekremsi tadıyla adına şiirler yazsam da nafile. Giden sevgiler asla dönmeyecektir.Artık demir almak zamanı gelmiştir meçule gitmek ister gönül hicranlı hayatın son maitemidir bu... Sonunu bile bile ben sectım. Sonun da ben de düştüm o yalancı sevdanın peşine. Çürüyen yüreğimi karşıkılsız bir aşka kurban etmiştim. Karşılığı ıse gözyaşlarım ve kuruyan göz pınarlarım. Bilemedim bulutların gölgesinin, sevdalar, heyecanlar ve mutlulukların hepsinın bir anlık olduğunu bana kalan ise acısı oldu. Yözyaşlarım yüreğimin kıyısını bir dalga misali hırpalar dururken yüreğime bırakılan kanadı kırık bir kuş çırpınışıydı beni hayata dödüren... Sonunu bile bile ben seçtım. Yenilgiyi kabullenmişliğin ezikliği için de artık kim susturabilir beni. Yüz çeviren eski dostlarmı? Artık intikam zamanıdır. Sülüklerden,bitlerden,parazitlerden kurtulma zamanı gelmiştir. Sopalarla,taşlarla kemiklerini kırabilir canını yakabılırdim. Ama taşların ve sopaların verdiği acılar ve yaraların kaybolacagını bilıp kağıda dökülmüş kelimelerin ve nağmelerin acısını devamlı yüreğınde taşıyacağını bana tattırdığı gözyaşının kekremsi tadının nasıl olduğunu göz pınarlarının nasıl kuruduğunu ve intikam bulutlarının etrafı sarmiş rüzgarla toz bulutu zerrecikleri gibi üstüne gelmeye ve karbasan gibi tum bedenini sarmaya başladığın da nasıl bir acı verdiğini nağmeleri okuyunca ve kelımelerın ard arda sıralandığı anda boğazına düğümlenecek olmanın korkusu saracak. Bu ne bir ölüm ne bir kurtuluş olacaktır... bu sadece bir ıntıkamdır......
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Murat Mulli, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |