Doğaüstü henüz anlayamadığımız doğal şeylerin adı. -Elbert Hubbard |
|
||||||||||
|
Sanal bir alemde sanal bir insana sanal bir şekilde aşıktım. bu kalbim iki kişiyi sevebilirmiydi? bunun iç hesaplaşmasını beynim ve yüreğim yaparken kendimi bile hayrete düşüren iki taşın arasında kalmışlığımdı. hata benim degıldı senı geç tanımış olmamdı. benım tek hatam bitmemiş bir sevdanın üzerine yeni bir aşk koymam oldu.. biliyorum benimde yüreğimde beş para etmezdi yalanlarla ve sahtekarlıkla dolu gunler ve aylar içimi bir volkan ateşi gibi yakıyordu. artık kabus zamanı gelip çatmıştı aşk ve sevgi çatışmasının enkazında kendimden nefret edercesine ve kendimden utanırcasına yalanlarla acıttığım yüreğini. acılı ve çaresizlıkten acıyan canını birde ben yakmıştım yüreğindeki acının ustune bir acıda ben koymuştum. dudaklarından cıkan ağlamaklı ve bir o kadarda hayal kırıklığına uğramış kelimelerin yüreğime bir zıpkın gibi saplanışı her gecen gun göğsümden yüreğimi alırcasına acıtıyordu.. Senin acılı ve çaresiz zamanında yanında olamamıştım benım erkekliğim beş para edermıydı? benım yüreğim senın sevgine layıkmıydı? söylediğin sözler kulaklarımda kilise çanları gibi beynime neden diye sorar gibi çalıyordu. gariptir senınle son konuşmamız yine bir perşembe gününe rastlamıştı sana diyecek ne bir söz ne bir kelimem vardı sadece af dilemekten başka belki utanmadan ikinci bir şans dilemeliydım. aşkımızı kendi ellerimle benim kadar degersiz benim kadar zavallı bir kadına satmıştım söylediğin iki kelime zırhı parçalayan bir kurşun gibi saplanmıştı yüreğime "SANA EN ÇOK İHTİYACIM OLDUĞU ANDA SEN YANIM DA YOKTUN" Bu sözleri nasıl unutabilirim? senın yokluğun kaplamıştı tüm bedenimi çaresizlik ve sonu bellı olmayan yarınlar seni kaybetmenin ezikliğini yaşarken dökülen gözyaşlarımın serçenin ilk ve son gözyaşları olmadıgı gibi. aşk tanrısı erusun bile terk ettiği zavallı ben. her biten günde bekliyorum seni akşam oluyor gece oluyor yıldızlar intikam alırcasına aya gülümsüyor gece bitip sabah oluyor ağlayan gözlerime güneş alaylı bir gülüş saçıyor rüzgar yamaçlarda fırtına hazırlığında sessız esıyor. ben geleceğin günü yalancı papatya fallarına bakarak beklıyorum belkı diyorum benim çaresiz bekleyışımın ne zaman biteceğinı bilemenden beklıyorum ve birgün sanal ıle gerçek haberin birleştiği ve hiç beklemediğim bir anda geldi beni mutlu eden ve bir o kadar da mutsuz eden haber"SENİ ÖZLEDİM"Bu kelımeyı nasıl unutabilirim? tükenmiş bir hayatın nankör insanıydım ben. işte bu kadar kalmadı söyleyecek sözüm
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Murat Mulli, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |