|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
7 Ekim 2003
Aşk; Aşk Oluyor...
İ. Ekrem Keleşoğlu
Hergün, bir renk katılıyor çercevesi olmayan tablosuna ve hergün yeni bir nota ekleniyor senfonisine... |
|
Durduğun köşebaşında, bir guguklu bir saat çalarsa hatırla.. Düşümüz olan bir dünya hala duruyor.
Kadın; Aradığını bulduğunda, ona elleriyle, dokunmanın ötesinde sarılıyor. İstediği; Yaldızlı kulelerin çok dışında. Kalbini yaslayacağı, başka bir kalp..
İçindeki mücevharatı sunuyor önüne. Beklentisiz ve yalın.Sesinin rengindeki tonlar zenginleşiyor ve onun sesini zenginleştiriyor. Bakışındaki ışık çoğalıyor ve onun bakışındaki ışığı çoğaltıyor. İçindeki sevgi uzuyor. sendelerken ona omuz veriyor. Onun omuzu da genişleyip kadına dönüyor. İki siyah zeytin tanesi, bir dilim ekmek, karanlık bir salondaki perdeden yansıyan hayal ve aynı tabağa uzandıklarında birbirlerine değen elleri...
Kesintisiz bir ırmağa dönüşen bu sıcaklıkta, aşkın çağrısına uyuyor kadın. Dipten gelen dalgayla hem de. Kendi içindeki acabalara cevap arar ve ayağını dayadığı zemine daha sağlam basmaya çalışırken, akıp çoğalıyor nehir. İki ten her zerresinde birbiri ile aynılaşıyor, en küçük bir bun yaşamadan. Hergün bir renk katılıyor, çercevesi olmayan tablosuna ve hergün yeni bir nota ekleniyor senfonisine..
Kendi ile insanı arasındaki farklılıkları seviyor. Her kültür; farklı bir iklim gibidir. Farklı iklim ve çoğrafyalarda yetişenler, başka yağmurlarla büyürler. İnsanını büyüten yağmurları anlıyor, onun bu yönüne saygı duyuyor ve seviyor. Adamının, aynı zamanda iki kültürden beslendiğini de biliyor ve bunun sentezindeki insanı da seviyor. Bazı zamanlarda adamının içindeki ayrıştırma ve yerine koyma çabasını da anlıyor ve biliyor. Bazen üzülüyor ama Kararsız kaldığı anlarda elinden tutan yine sevgisi oluyor. Diğer insanlarının bazıları ile, sevdiğinin arasında oluşan, ayrışmaları absorbe ediyor. O an kırılan, ince bir dal içini acıtsa da, sonunun iyi olacağına inanıyor ..
Dokunduğu adam-çocuğun, içindeki rengi görüyor. Onun uzaklarına bakıyor, acılarını öpüyor, sarp bir dağ başındaki nefer gibi nöbetini tutuyor, dönüşlerini bekliyor, yanıbaşındayken bile onu özlüyor..
Bütün sözlere ve bakışlara kandisini kapatarak... Bir meryem sadakati ile... Yarattığı güvenin verdiği huzurla..; Aşk, aşk oluyor...
Karanlığa bir mum yakıyor adam..
Söyleyeceklerim var!
Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazıları
yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz
ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız,
yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.
Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.
|
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
İ. Ekrem Keleşoğlu kimdir? |
|
|
Varlığımın iki nedeni var. Aşk ve Hüzün
Etkilendiği Yazarlar:
Dostoyevski, Herman Hesse, Mallerme, O.Elitis, Kafka
|
|
|