..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşam hoştur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiştir. -Asimov
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Yücel Dönmez




23 Mayıs 2004
Tıklanma Şampiyonları (!) ve  
İzEdebiyat’ta paralı üyelik dönemi

Yücel Dönmez


Bugün ilk kez zaman bularak, şiir bölümünü bir müddet inceledim; şiir niteliği olmayan bazı denemelerin sıralamaların başlarında da yer aldığını görüp, şaşırdım... Sonra şampiyon(!) şiirlere tıkladım ve gördüm ki, çok sayıda yorumlar yapılmış ve şiirler


:BCAG:
İzEdebiyat’a yazan arkadaşların bazılarına gerçekten beğendiğim için olumlu, bazılarına da daha iyi yazabilmeleri açısından eleştiri amaçlı çok az sayıda yorumlar yazdım.

Bugün ilk kez zaman bularak, şiir bölümünü bir müddet inceledim; şiir niteliği olmayan bazı denemelerin de sıralamaların başlarında yer aldığını gözledim.

Sonra şampiyon(!) şiirlere tıkladım ve gördüm ki, çok sayıda yorumlar yapılmış ve şiirler yere göğe sığdırılamıyor... Ayrıca şairlerine yapılan iltifatlar.

Buradan çıkardığım sonuç; sanki İzEdebiyat’ta yazanların bir kısmı, birbirlerine methiyeler dizerek, kendilerine de methiyeler dizilmesine kapı açmaya çalışıyor ve şunu da açıkça belirtmeliyim ki başarıyorlar...

Uzun zamandır kendi yazdıklarımın ne kadar okunduğunu izleyerek kendimce genel bir istatistiğe ulaşabilmek istiyordum.

Yazdıklarıma tıklamam. Sayfada nasıl yer aldığını görmek açısından bir veya iki kez tıklamış olduğum yazı ve şiirlerim vardır. Bazen de çok nadir olarak bir başka siteye aktarabilmek için yazdıklarımı açarak, alıntı yaparım o kadar...

Bakıyorum ki, bazı yazı ve şiirlerim hemen hergün, bazıları da gün aşırı izlenmiş oluyor. Fakat işin garibi, örneğin, 150 ve ona yakın izlenmiş olan şiirlerimde tek bir yorum yok...

Yani bir şiiri 150 kişi izliyor tek bir yorum yok? Oysa yorum yazma merakı olanların, çok sayıda oldukları ve çok ateşli yorumlara imza attıkları İzEdebiyat’ta açıkça görülüyor...

Özellikle şiirlere yazılan yorumların çoğunluğu bence, karşılıklı yorum yazma ilişkisinden kaynaklanıyor. Yalnışsam birisi doğruyu detayları ile vurgulasın. O zaman sitedeki şampiyon(!) şiirleri ele alıp, satır satır yorumunu yaparak, nerede olması gerektiğini ve ne derece haklı olduğumu kanıtlamaya çalışırım...

Burada vurgulamak istediğim neden bazı şiirlerin ilk sıralarda olduğu ile ilgili değil, siteye çok fazla sayıda şiir aktaran arkadaşlarımın, yazma konusunda ilerleme yapmak için bir çaba ortaya koymadıklarıdır. Bu durum da açıkça görülüyor; çok tıklama almış olsalar da...

Şair çok,çok,çok ça yazar fakat çok azını gündeme getirir. Gündeme getirdiği şiiri ise, vurucu, kalıcı ve izlenir olur...

Bir günde 8-10 şiir yazıp bunların hepsini bir an önce okuyucuya ulaştırmak açısından çaba ortaya koyanlar, daha da ustalaştıkları zaman düştükleri hatayı anlayacaklardır... Ve fabrika gibi şiir üretenler de geçmişte İzEdebiyat’tan izlediğimiz gibi, giderek sıcaklıklarını yitireceklerdir...

Şiirin laboratuvar çalışmasını yapmak gerekiyor. Sanatın her dalında bu geçerlidir. Laboratuvar çalışması yapmadan, sadece yüreğinizden gelenleri, örneğin, ‘Hava bulutluydu/ Yağmur yağdı/ Islandım/ Aman ne kötü’ gibi, sanki mahalleden biriyle sohbet ediylormuşsunuz gibi ortaya koyarsınız ki, bu da şiir olmaz... Fakat mahallede arkadaşlarınızla yaptığınız sohbetleri bile, belli bir özgünlük ve anlatım biçimini deneyerek verebilirseniz. O zaman belki de, şiirde bir başka ustalığı yakalamış olursunuz.

Şiirde belli kalıplar ve belli bir usluplar yok artık fakat özgünlük, yeniyi ortaya koymak, söz estetiğine yeni bir tad getirebilmek, güzel şiir yazabilmenin başlıca özelliklerinden sayılabilir...

Yazdığınız şiiri yaşamışsanız, mutlaka tekrar tekrar yaşadıklarınızla yorumlamalısınız ve tekrar tekrar değişik açılardan ele almaya çalışmalısınız. Bazen bir tek kelimeyle oynamanız bile, şiiri kat kat daha ilginç ve izlenebilir hale getirir.

Resimde iki çizgi ile, ressam nasıl ki bir olayın imajını ortaya koyabiliyor ise, şiirde de, birkaç kelime ile bir romanın vardığı sonucu bir anda ortaya koyabilirsiniz... İşte şiir bu yüzden edebiyatın en güçlü dalı sayılabilir...

Yazdıklarımızın üzerine biraz daha zaman koymamız, İzEdebiyat sayfalarının daha da zengilleşmesine yol açacak ve belki de ülkemizin gelecekte ki en iyi şairleri, sitemizden çıkacaktır...

Tıklanma kaygısı gütmemelisiniz. Yorum mu yapılmamış hiç önemli değil. Bırakın şiiriniz orada dursun elbette ki özgün, söz sanatında estetiği, duyguyu, anlatımı ve kurguyu başarmış olan şiiriniz, bugün olmasa bile günün birinde, hak ettiği yere oturacaktır... Şiir okumayı sevenler, güzel şiirin kokusunu çabuk alırlar...

Tıklanma kaygısı, yorum alma konusunda ki çabalar ve fabrika gibi şiir üretmek...

Bunları yazarken bile sıkıldım. Bu durumlara giren insana güzel şiir yazmak için zaman kalmaz ki... Bir de bu kaygıların vereceği üzüntü, insanda güzel şiir yazma zevki de bırakmaz...

İzEdebiyat’ta özgün olan şiir ve yazılar ayıklanıp, bir başka bölüme alınsa, inanıyorum ki, her yazan o bölüme girebilmek için laboratuvar çalışmasına girmek durumunda kalacaktır. Neden bu yapılmıyor ki...

İzEdebiyat.com’da paralı üyelik dönemi...

Henüz ortada birşey yok. Bu benim fikrim ve fikrimi, geleceği görebildiğim için kendime saklamak istemiyorum...

Bizim de sitelerimiz var ve bazı sitelerimiz çok ça tıklanıyor ve de her ay limiti aştığımız için ‘hosting’ firmasına daha da fazla para ödüyoruz. İzEdebiyat’ı yaşama geçiren Diren arkadaşımız ile henüz yüz yüze tanışmadım fakat bildiğim kadarıyla, kendisi de yayıncılık sektöründe çalışıyor ve aldığı maaşının bir kısmını da İzEdebiyat için harcıyor... Diren arkadaşımız bir Sabancı veya Koç Holding değil ki... Neden edebiyat aşığı bir arkadaşımızı bizler için para harcamak durumunda bırakalım ki... İzEdebiyat alexa.com değerlendirmelerinde dünyadaki 100 bin sitenin içinde ve çok ta iyi bir yerde. İstenilse reklam da alınabilir fakat hertürlü reklamı alarak sitenin ahengini bozmak istemiyorlar. Sizler de ikide bir ekranınıza pop up’ların çıkmasını hiç istemezsiniz...

Sonuç; benim önerim, İzEdebiyat yazarları olarak, yıllık belli bir ücret ödeyelim. Bunu kredi kartıyla da yapabiliriz, posta yoluyla da veya banka hesabına yatırarak. Öğrenci için ayrı bir ücret, çalışan için ayrı bir ücret belirlenebilir.
Madem ki Internete bağlanabilecek ve bunun için her ay para ödeyebilecek durumdayız, yılda bir kez İzEdebiyat’a belli bir abone parası da ödeyebiliriz. Bu şekilde Diren arkadaşımız da siteye harcayacağı paraları biriktirip, geleceği için bir yatırım yapabilir. Yalnışmıyım?

İzEdebiyat Yıllığı yayınlandı, İzEdebiyat’ta yazanların belki de yüzde 10’ bile yıllığı satın almadı (Yöneticilerden bu yüzde konusunu doğrulamalarını rica ediyorum).

İzEdebiyat bir ailedir. Ailenin her ferdi, aile yapısının daha da güçlenebilmesi için kendisine düşeni yapabilirse aile de, yıkılmaz...

Söz aramızda, nasıl olsa İzEdebiyat günün birinde ya pop up’lı reklamlar veya paralı üyelik dönemine girmek durumunda kalacaktır. Şimdiden bizler bunu teklif edersek hiç değil se pazarlık eder, yıllık ödemeyi daha ucuza bağlayabiliriz... Yoksa reklam, pop up almaya başlanır ise sitenin de bugünkü gibi tadı kalmaz...

Tam yazınızı geçeceksiniz bin pop up;
‘sigorta poliçeniz bizden’, kapatmaya çalışıyorsunuz, Hürriyet gibi sitelerde olduğu gibi, pop up sizinle oyun oynuyor, yakalarsanız kapatabilirsiniz... Kolay yakalanmıyor ki. Bu pop up’lar nedense her geçen gün daha da akıllanıyorlar...

Hoşçakalın ve ara sıra lütfen, kodadimedya.com, medyastar.com, çilingirsofrasi.com sitelerimizi de ziyaret etmeyi kulakardı etmeyin! Sitelerimize aradabir misafir olarak yazabilirsiniz. İzEdebiyat ayrıca bir edebiyat lobisidir... Lobimiz güçlendikçe yayınevlerine sesimizi daha iyi duyurabiliriz.


.Eleştiriler & Yorumlar

:: DOĞRU SÖZE NE DEMELİ
Gönderen: AHMET BAŞ / İstanbul/
6 Temmuz 2006
İzedebiyat'ın okur üyesiyim. Sadece okuyorum.Öylesine boş yazılar ve öylesine şiirler varki midem kaldırmıyor ve lavaboya koşuyorum. Eleştirinize katılıyorum. Bir türlü anlıyamıyorum bu kişiler okumadan, araştırmadan,gözlemlemeden üretmeye çalışıyorlar.Yazıyorlar ve çevresine tıklatıyorlar.Sonra çok okunmuş gibi kendi kendilerine hava basıyorlar. Övünen,alkış bekleyen bu tür kimseleri kabullenemiyorum.

:: ....
Gönderen: Pelin Onay / izmir
25 Mayıs 2004
..Sayın Yücel..Bir İz Edebiyat yazarı olarak bütünüyle yazdıklarınıza katılıyorum. Çoğu zaman, kendime ait bir yazının bile, neden bir ay boyunca liste başı olduğunu anlamıyorum. Bu iyi yazmadığımı düşündüğümden değil, sadece sürekli bir güncellemenin yapılmasından yanayım. Burada çok şiir okuyorum ama şiir tadı alamadığım bir şiire de yorum yapamıyorum.Kütüphanelerime bu tadı verdiğine inandığım yazıları alıyorum.Gerçekten de İz Edebiyat oldukça başarılı kalemleri bünyesinde bulunduruyor. Ama şu bir gerçek ki, maalesef yazmayı okumaktan daha çok seviyoruz. Halbuki, yazmak okumaktan geçer.Beğendiğimizi yazılar ve şiirler için yorum yapmalıyız. Ve son olarak, üyelik konusunda ben de hem fikirim.Böylece, burada kalite ve seviye de korunmuş olacak. İzedebiyatı seviyorum ve bu yüzden de, bahsetmiş olduğunuz kaliteyi korumasını istiyorum.Belki bu bir çok kişiden tepki alacak bir fikir ama güzellikleri korumak özveri ister. Teşekkürler paylaşımınız için..

:: real
Gönderen: polat / izmir
25 Mayıs 2004
Yazınıza katılıyorum. Sitenin kalitesinin artması , sesisini daha iyi duyurabilmesi ve yazıların daha kaliteli hale gelmesi için "aidat ve özgün bölüm açılma fikri" oldukça iyi... Bende bir süre önce en çok okunanlar ve yorumlarını incelerken sizin gibi hayrete düstüm. Yorumları okudukça, siire tekrar tekrar dönüp okumak zorunda kaldım. Çünkü yorumlar o kadar abartılmış ki okuyupta farkına varamadığım sanat saheserleriymiş gibi geldi... Sonra üşenmeyip bir kaç yazara yazdıklarınız maalesef çok iyi değil daha çalışmanız gerek uyarılarında bulundum belki haddim olmayarak. Gelen yanıtlar siirleri gibi kötüydü maalesef:) Fakat bir süre sonra anladım ki siirleri çok güzel bulunanlar, ya hoş bayanlar yada tanıdık insanlar...

:: İzedebiyat
Gönderen: Gökçe Dölek / İstanbul
25 Mayıs 2004
İzedebiyat ailesine katılmam henüz kısa bir süre oldu. Ama gözlemlerim sizinki ile aynı. Sitede çok iyi yazan arkadaşlarım var ama bunun yanı sıra sizinde dediğiniz gibi sırf yazmak olsun diye, çok üretebilmek amaçlı, aceleci davranan arkadaşlarımda var.Önemli olan yorumlar değil, paylaşmak bence. Tabi ki yorumlarında çok büyük etkisi oluyor ama hiç bir şair yazar bu kaygıya düşmez bence. Okunmazsa diye şiir yazmayan ya da sırf okunsun diye yazan bir edebiyatçı düşünemiyorum. Sırf okumak için okunmaz ya da sırf yazmak için yazılmaz... Söylediklerinize katılıyorum, bazı şeyleri ciddiye almak gerekir ki geniş kitlelere ulaşsın. Ki bence izedebiyatta daha geniş kitlelere ulaşması gereken çok başarılı bir site.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çektiğim acılar selamın olacak
Ve ben kenti terkederim...
Şiirler yazılmaz önce yaşanır

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kaşif Osman Liboş'un Doğuşunu Açıklıyor...
Eğitim Rüyası...
Kaşif Osman'dan Ab'ye Açık Mektup...
Birkaç Simit Bir Şişe Likör Batır Batır Ye...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Çaresizler Senfonisi [Şiir]
Aşkın Nefrete Dönüştüğü Anı Yaşattın... [Şiir]
Yokluğundaydım... [Şiir]
Neden Kocan Kadar Konuş? [Şiir]
Seni Yalnızlığımda Tanımıştım... [Şiir]
Yangınlarında Kül Olurum Aşkımızın... [Şiir]
Ölsem Benimle Gelir Miydin... [Şiir]
Bilemezdim ki Gerçek Sevgiydin... [Şiir]
Kalbimi Yüreğine Göm... [Şiir]
Susuzluğumsun Yaşamım... [Şiir]


Yücel Dönmez kimdir?

Ressam-Gazeteci-Yazar ve şair. Sanal ortamın günlük yaşamımızı her şeyiyle kapsadığını düşünüyor ve bir profesyönel olarak bu konuda atılım gösteren her projeyi desteklemek istiyorum. 1969 yılında Ararat yayınevinin Oba Çocuk Yayınlarında çıkan şiir kitabımın dışında kitap yayınlamadım fakat bir bitmiş ve üzerinde çalıştığım projelerim var. Bu sayfada kendi yazılarımın yanı sıra, genç sanatçı arkadaşlarıma da yardımcı olmaya çalışmak isterim. Sanat çalışmalarımı 1980 yılından beri ABD\'de sürdürüyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Her yazarı severek okur, hemen her sanatçının bir özelliği olduğunu düşünerek yorumumu yaparım. İsim vermek bir diğerine haksızlık olmasın...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yücel Dönmez, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.