..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Anka kuşu gibi yalnızlığı adet edin! Öyle hareket et ki, adın daima dillerde dolaşsın ama seni görmek olanaksız olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Gülmece (Mizah) > Yücel Dönmez




1 Ocak 2004
Birkaç Simit Bir Şişe Likör Batır Batır Ye...  
Bakkal Şahan'ın kahvaltı mönösü...

Yücel Dönmez


-Ya sen ne uzatıyorsun gardaşım. Bak sana vişne likörü vereyim, simiti batırıp ısırdığında reçel yemiş gibi olursun. Hem biraz da gafayı bulur, sen de bir çok insan gibi, günün dertlerini hissetmeden stres dışında yaşayabilirsin.


:BADG:


İnsan ülkesinden uzakta yaşayınca, Türkiye’ye geldiği zaman şöyle güzel bir Türk usulü kahvaltı yapmak istiyor... İstanbul’a indiğimde, ertesi gün bizim Kadıköy çarşıdaki bakkala uğrayarak, alacağım kahvaltılıkları düşlemeye başladım... Ertesi gün sabahın erken saatlerinde, taze simitler alarak bakkalın yolunu tuttum.... Bizim bakkal, Kars’ın Selim ilçesinden, disiplinli ve dürüst bir arkadaş. Öyle içki ile falan da ilişkisi yok. Sadece sattığı zararlı madde; sigara... Bakkal Şahan beni güler yüzle karşıladı, -Oooo. Hangi rüzgar attı seni be Kasif gardaşım emret.. Fırsatı kaçırırmıyım fazla lafa gelmemek için sıraladım, - Beyaz peynir, kaşar, zeytin, yumurta, yaz helvası ve biraz da iyisindan kavurma istiyorum...

Şahan'ın, sıraladığım siparişim karşısında sanki dili tutulmuştu, bir şey söylemeye çalışıyor, söyleyemiyor ve belli ki sinirlenmemek için kendini zorluyordu...

-Yahu ne oldu, neden yanıt vermiyorsun? Az bulduysan sen de birşeyler ekleyebilirsin.

-Get lan işine! Dalga mı geçiyorsun benimle?

-Yooo... ne dalgası be Şahan, hani kahvaltı edeceğim de... -Hadi lan ordan... Sen de birçokları gibi, bir şişe rakı alarak simiti banıp neden yemiyorsun ki...

- Beni şaşırtma be Şahan, sabah, sabah... Üstelik sen Yeşilay’cısın neler oluyor sana böyle, içkiye mi başladın?

- Keşke başlasaydım da bu kadar rahatsız olmasaydım...

- Nedenmiş o?

- Get başımdan dedim ya... Ben artık kahvaltılık, mahvaltılık satmıyorum gardaşım, rakı satıyorum, rakı, şarap, votka... Eyisinden ganyak, cin, istersen Amerikan viskisi bile verebilirim... Kahvaltıda belki likör içmek istersin ha ne dersin?

Adamın bunalım geçirdiğini sandım ve fazla ustune gitmeden,

-Vallahi dediklerinden bir şey anlamadım be Şahin, bu sabah şakası mı? -Hayırrr, bak bakalım kahvaltılıkların bulunduğu soğutucuda neler göreceksin! Gözlerimi soğutucuya çevirdim ve inanamadım, silme içki doluydu. O bir zamanlar “ye beni” diyen kahvaltılıklardan eser yoktu...

-Yoksa Tekel bayisi mi oldun?

-Oldum ya, iktidarların, milletin sayesinde Tekel bayisi de oldum. Yakında da belki başka şeyler satmak zorunda kalırım...

-Nasıl yani?

-Gardaşım uzun zamandan beri kahvaltılık alan yoktu, Dükkana girenler içkiden ve sigaradan başka bir şey sormuyor ki. Baktım ki olacağı yok, içkiye döndüm. Allahıma bin şükürler olsun, eskisinden daha çok gazanıyorum... Yahu senin haberin vardır, Amerika’da uyuşturucuyu serbest bırakmak için gampanyalar yapılıyormuş. Geçenlerde bir müsterim söyledi, bizde de serbest ederler mi dersin... Dün bir müşterim hap sordu, içki önerdim istemedi bende kovdum... Müşteri kaybediyoruz da...

-Şahan sen kafayı yemişsin bir doktora gözüksen iyi olur...

-Sen eyice Amerikalılaşmışsın ha... Türkiye bildiğin Türkiye değil her gün başımızdakilerin huyu gibi, insanlarımızın huyları da değişiyor. Baştakiler iyiye doğru değiştiklerini iddia ederken, insanlarımızın geriye doğru değişmeleri benim de gafamı garıştırıyor ya...

-'Ya' da ne? Gazeteleri okumuyormusun? Ben Internet’ten her gün takip ediyorum; ‘laikçiler’, ‘irticacılar’ diye gruplar oluşmuş ve bunu ulusal basınımız açık açık yazıyor. Elbetteki laikliğe karşı irticaya canı gönülden inanmış olanlar ile, ülkemiz ileri değil geriye doğru değişecektir bunda ki yalnış ne ola ki... Sen iyiye doğru değiştiklerini söyleyenlere bir de bu açıdan baksan daha iyi olur... Bilmiyormusun, geriye adım atma egzersizleri başlamış. Yakında bu konudaki kurslar için de bir yönetmelik hazırlanabilir ki geriye doğru, afilli adımlar atabilelim...

-Sen gene beni siyasete alet etmeye çalışıyorsun. Bak sakın irtica mirtica diye girerek sonunda benim dindar olduğumu, namaz kıldığımı da gündeme getirme. O iş başka, bu iş başka...

-Haklısın, Allah ile kulun arasında. Burada konuşulmaz...

-Ya sen ne uzatıyorsun gardaşım. Bak sana vişne likörü vereyim, simiti batırıp ısırdığında reçel yemiş gibi olursun. Hem biraz da gafayı bulur, sen de bir çok insan gibi, günün dertlerini hissetmeden stres dışında yaşayabilirsin. Ben bir gün denedim, insan içince kral kesiliyor be...

- Deme ya...

- İçtiğim gün İstanbul’un en zengin adamı gibi gördüm gendimi ve fakir fukara müşterilerime parasız bir sürü mal verdim. Hanım engellemeseydi inan dükkan boşalacaktı...

-Vay be, ben alış veriş etmeden bir kadeh içsene ne olur, Şahin kardeşim... Ben bekleyebilirim...

-Hadi lan get oradan, likör alıyormusun almıyormusun beni meşgul etme!

-Tamam tamam bari biraz da leblebi, fındık gibi bir şeyler ver de tam olsun...

-Dükkandan çıkarken arkamdan bağırıyordu,

-Akşama uğra da biraz ekonomi gonuşalım. Başka şeylere de ehtiyacın olursa bildir. Padişah macunu falan gibi... Süpermarketlere bir çare bulmazlar ise, yakında bambaşka şeyler de satmaya başlayabiliriz, ilk müşterilerimden olursun...

Bu yazıyı, Chicago’daki bir hastaneden yazıyorum; bizim Hazımsız Profesöre kahvaltıda vişne likörlü simit ikram etmeye kalktığım için kafama vazo yedim de...

Kasifosman@kodadimedya.com

 



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kaşif Osman Liboş'un Doğuşunu Açıklıyor...
Kaşif Osman'dan Ab'ye Açık Mektup...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eğitim Rüyası...
Çektiğim acılar selamın olacak
Ve ben kenti terkederim...
Şiirler yazılmaz önce yaşanır
Tıklanma Şampiyonları (!) ve

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Çaresizler Senfonisi [Şiir]
Aşkın Nefrete Dönüştüğü Anı Yaşattın... [Şiir]
Yokluğundaydım... [Şiir]
Neden Kocan Kadar Konuş? [Şiir]
Seni Yalnızlığımda Tanımıştım... [Şiir]
Yangınlarında Kül Olurum Aşkımızın... [Şiir]
Ölsem Benimle Gelir Miydin... [Şiir]
Bilemezdim ki Gerçek Sevgiydin... [Şiir]
Kalbimi Yüreğine Göm... [Şiir]
Susuzluğumsun Yaşamım... [Şiir]


Yücel Dönmez kimdir?

Ressam-Gazeteci-Yazar ve şair. Sanal ortamın günlük yaşamımızı her şeyiyle kapsadığını düşünüyor ve bir profesyönel olarak bu konuda atılım gösteren her projeyi desteklemek istiyorum. 1969 yılında Ararat yayınevinin Oba Çocuk Yayınlarında çıkan şiir kitabımın dışında kitap yayınlamadım fakat bir bitmiş ve üzerinde çalıştığım projelerim var. Bu sayfada kendi yazılarımın yanı sıra, genç sanatçı arkadaşlarıma da yardımcı olmaya çalışmak isterim. Sanat çalışmalarımı 1980 yılından beri ABD\'de sürdürüyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Her yazarı severek okur, hemen her sanatçının bir özelliği olduğunu düşünerek yorumumu yaparım. İsim vermek bir diğerine haksızlık olmasın...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yücel Dönmez, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.