Pazar günleri çocukken nefret ettiğimiz günlerden biridir. Ertesi günün okul olmasından dolayı sıkıtı baş gösterir. Benimde sonundan yakaladığım, sobalı evlerin tarihe karışmak üzere olduğu bir dönemde Pazar günleri çok sıkıcıdır bir çocuk için. Sobanın üzerindeki demirde aslı çamaşırlardan eve yayılan nem kokusu, Trt’nin bir kanalında Pazar konseri(kanseri) yayınlanırken diğer kanalında bilmem kaçıncı lig maçları, kanepede yarı uyuklayan bir baba ve banyoya girmeye zorlayan bir anne. Sobalı evlerde kışın insanın duş alası da gelmez. Banyoya girmek bir eziyet, çıkmak ayrı bir eziyettir. İçerdeki buhardan nefes alamaz hala gelirsiniz. Kocaman, ele avuca sığmayan yeşil sabunlarla kafanızı yararcasına sizi yıkamaya çalışan bir anneye itiraz edilmemesi gereken tek yer varsa o da banyodur. İlk homurtunuzda o kocaman kalıp biraz daha sert iniverir kafanıza, işi ilerletip bağırmaya başlarsanız bir tas kaynar su ile sesiniz kesilir. Bütün bunlara rağmen rahat duramayan bir çocuksanız; keselenme faslında banyoyu “Arşimet hızıyla” terk etmenizi öneririm yoksa üst derinizi biranda kaybediverirsiniz.Banyodan çıktığınızda titreye titreye odaya koşup, acilen kat kat giyinmeniz gerekir. Pazar günlerinin banyo faslı biter ama eziyet bitmez. Sokağa çıkmakta yasaktı “O” gün. Öğle vakti çocuğunu banyoya sokan anne, öğleden sonra sokakta tekrar pislenmesini istemediğinden, yaz olsun kış olsun fark etmez “üşütürsün evladım” diyerek çocuğu pazar günü eve hapsetmek suretiyle eziyete devam ederdi. Hele bir de Pazartesi sınavınız varsa Cuma gününden itibaren tüm izinler kalkar, balkondan bile olsa dışarıyla tüm temasınız kesilirdi. Kapıya gelen arkadaşlarınızda işittiğiniz azarlardan nasibini alır ve anneniz onlarda da oynama şevki bırakmazdı. Ergenliğe adım attığınız dönemde Pazar günlerini kendinize ayırmayı düşünüyorsanız yine yanılıyorsunuz. Bu seferde bütün hafta yüzünüzü göremeyen aileniz pazar günlerini “aile saadetine” ayırarak ,dışarı çıkmanızı yeniden engellemeye başlar. Beraber yapılan bir kahvaltıdan sonra herkes kendi işiyle ilgilenmeye başlar ve siz yine sıkılırsınız. Evde kırık dökük bir yer varsa pazar günleri tamir işi için en uygun gündür babalar için. Bu yüzden bütün hafta evde ne kadar dolap kapağı varsa vidalarını gevşetip, musluk contalarını söküp tamir esnasında çaktırmadan tüyebilirdik.
Günümüzde ise aileler mümkün olsa çocukları Cuma gecesinden bir yere yollayıp Pazar gecesinden önce eve almayacak.Böylece hem internet yüzünden yükselen telefon faturaları düşecek hem de bilgisayardaki oyunlardan faydalanabilecekler.